1. üst edit: altta yazılanları görünce yazmak farz oldu. girdii kişinin kulağına hoş gelenleri dinlemesi üzerine değil, kişinin soruya verdiği cevap üzerinedir. ben odaklı gittiğinizi görmek bu klasikleşmiş sohbette nasıl fanatik bir tavra bürünüldüğünü de gösterdi. girdide ne bir türe sıkışılıp kalınması gerektiği ne de belli türlere mesafe konması gerektiği yazıyor. olay açık: bu cevap hiçbir şey ifade etmiyor.

    hangi tür müziklerden hoşlandığı sorulduğunda "kulağıma hoş gelen her tür müziği dinlerim." diyen insandır.

    bu cevap kadar felsefi bir cevap yoktur heralde. üzerine çok düşünülmüş ve ne tür müzikler dinlersin diyen adama çat diye servis edilmiştir. karşıdaki adam aydınlanmış; "büyük ihtimalle acıkınca yemek yiyorsun, kışın kendini sıcak tutmak için sıkı giyinmeyi tercih ediyorsun, havuza yüzmek için gidiyorsun, iş imkanlarından senin için daha cazip olanı seçiyorsun, sevdiğin diziyi son sezonuna kadar izliyorsun" gibi akıl yürütmelerle karşıdaki kişi hakkında derin düşüncelere gark olmuştur.

    daha sonra oklar kendine dönmüş, "ulan ben kulağıma hoş gelmeyen şeyleri dinleyen nalet bi' adam mıyım" diye düşünerek kendini hırpalamaya başlamıştır. o andan itibaren kişinin hayatı artık eskisi gibi olmamış, olamamıştır. yaptığı her işte, attığı her adımda düşünmeye başlamış, "bak şimdi, 13. kata çıkmak için asansöre biniyorum. çünkü 13. katta. zor olur merdiven." tarzı monologlar oluşturmaya başlamıştır. haberleri gündemden haberdar olmak için izlediğini farkeden adam gündem sahibi olduğunu da öğrenmiştir. hayat bir acayip akıyordur artık.

    uykuya ihtiyaç duyduğunda uyuyan, sadece uyuduğunda rüya gören bu adam; okumakta olduğu kitabın sayfalarını heyecanla çevirirken, keyif aldığı için okuduğunun ayırdına varmasıyla nirvanaya ulaşmıştır. ve gözleri dolu dolu, artık olgunlaşmış ruhu ve yaşantısıyla düşüncelerinin arasına serpişmiştir:

    "kulağına hoş gelen her türlü müziği dinleyen insan, iyi ki varsın. seni tanımak bir onurdu."

    edit: kulağıma hoş gelen her şeyi dinlerim diyen insan fanatikliği diye ayrı bir başlık açmayayım ben.
    bazen eyvah diyorum. girdi gayet açık. kişi değil cevabın sığlığı eleştiriliyor.
    kulağına hoş gelmeyen şeyleri dinleyen insanlarla dolu olsa toplum tamam derim bu cevaba. devamında da ne gibi diye sorarım.
    vay anasını. ne günler ne günler.
    #185654 kafakulagi | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    5zümre 
  2. hangi tür olursa olsun iyi icra edilen müzik dinlenir. kötüsü ise türü ne kadar severseniz sevin kötü gelir. ben de her tür müziği dinleyen insanlardanım. müzik evrensel bir dil çünkü. her müzik dinleyene bir şeyler anlatır. kişinin müzik tercihi ruh haline göre de değişkenlik gösterir. genellikle okurken çalışırken içinde vokal barındırmayan müzikleri tercih ederim. öfkeliysem metal, enerjiksem rock uyar. kimi zaman da türkü dinleyesim gelir. bulaşık yıkarken türk sanat müziği şarkıları da mırıldanırım. bence bunda tuhaf bir şey yok.
    #185655 laedri | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    2zümre 
  3. hiçbir zaman dinlemeyecek insandır.

    oysa ki ne güzel olurdu iki kelam etseydik free jazz üzerine. armoniler hakkında yorum yapsaydık...
    6zümre 
  4. aa bu benim... tam beni tarif ediyor.

    elbette her insan kulağına hoş gelen müziği dinler. "hoşuma gitmiyor ama dinleyeceğim ulan!" diyen bir insan sanıyorum var olmamıştır. lakin bazı insanların bu konuda ön yargıları bulunur.

    misal, kimisi der ki "ben türkçe şarkı dinlemem.", kimisi ise "ben yabancı dinlemem..." der. şans bile tanımaz. kimisi pop diye müziği bir kenara atar, kimisi rock diye. kimisi arabesk diye burun kıvırır. kimisi türkü diyince tiksinir. kimisine türk sanat müziği desen kafayı yer. daha türün adından tiksinti duyar ve kendisini de sanıyorum o türlerden hoşlanmayacağına ikna eder. bunu yaparken de kendi hoşlandığı türde ne hikmetse hemen her şeyi sever. misal alternatif rock dinliyordur, her tür alternatif rock güzel gelir. işte aslında bu pavlovun köpeklerinin gösterdiği türde bir şartlı reflekstir belki de. popüler olanı popüler olduğu için sevenle sevmeyen kendini diğerinden farklı sanan esasında aynı yumurta ikizi olan arkadaşlarda olduğu gibi.

    kulağına hoş gelen her tür müziği dinleyen insan her tür müziğe şans tanıdığını belirtmek isteyen insandır. ama bu şansı tanırken de zihnini özgür bırakır. geçmişte dinlediği 500 tane arabesk şarkıyı beğenmedi diye 501. şarkıyı dinlerken ön yargılı davranmaz. müzik türü seçmez. ne tür olursa olsun, türe değil, esere şans verir. özgürdür zihni. özgür zihninin kendi seçimlerini yapmasını bekler.

    benim radyo yayınlarımı dinleyenler bilirler. rammstein'dan sonra müslüm gürses çalabilirim. tarkan'ın arkasından kendimizi cartel dinlerken bulabiliriz. emel sayın'dan sonra metallica ile yayını bağlayabilirim. ama bu tüm black metal şarkılarını, tüm arabesk şarkılarını, tüm pop şarkılarını, tüm rap şarkılarını, tüm türk sanat müziği eserlerini, tüm heavy metal şarkılarını sevdiğim anlamına gelmez. türe değil, esere odaklandığım manasına gelir. o yüzden bana birisi tür sorduğunda bunun bir cevabı olmadığı için bu cevabı veririm.

    öteki türlüsü aslında ırkçılık. bir türe saplanıp diğerlerine burun kıvırmak da müzik boyutunda bir tür ırkçılık. bir insanı ırkı nedeniyle sevip, bir diğerini ırkı nedeniyle sevmemek gibi. ve çoğu zaman bu durumun sonucu zihin de buna ikna oluyor. farklı bir türe kendisini kapatıyor ve aslında kulağına hoş geleni dinlediğini sanıyor...

    bilmiyorum anlatabildim mi? salın kendinizi. kasmayın. hiç ummadığınız bir tür aklınızı alabilir.
    #185664 larden loughness | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    2zümre 
  5. kulağını çok mantıklı bir şekilde kullanabilen insandır.
    tamamen moduna göre takılan ve bunun için kendisine alternatifler belirleyebilmiş insandır.

    insanın bu konudaki gidişatının hemen hemen yerleştiği ergenlik döneminde sadece rock-metal dinleyen biri olarak, hatta diğer türlere laf eden; şimdi dans etmek istediğim zamanlarda pop müzik de dinliyorum tamam her şeyi değil belki ama dinliyorum yani, sakin bir şeyler istediğimde daha sakin şeyler tercih ediyorum, ders çalışırken klasik müzik dinliyorum mesela, hatta özellikle underground şarkıcıları/grupları keşfetmeye çalışıyorum çok beğendiklerimi sindirmeden paylaşamıyorum bile eheheh

    elbette gönlümde hala o dönemlerdeki gibi rock-metal öncelikli olsa bile onların içinde bile dinleyip sevmediklerim varken, diğerlerinin dinlemeden "hoş" gelip gelemeyeceğini nasıl anlayacağız ve "hoş" gelen bir şeyi neden dinlemeyelim ki ?

    geçmişteki ben şimdi bu girdiyi yazdığım için küfür ediyor olabilir^^ sevgiler minik kedi..
    #185668 gece ucan kedi | 5 yıl önce
    0zümre 
  6. müzik türleri üzerine tercihini düzgün ifade edemeyen insanların kullandığı kalıp. (Aslında "zümre" de başlık yamuk)
    #185753 son kurtadam | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0zümre 
  7. insan kulağına hoş gelen neyse onu dinler, buna bir itirazım yok.

    ancak ne dinliyorsun sorusuna bu cevap verilince ben bir tuhaf hissediyorum.

    tamam kulağına hoş gelen herşeyi dinlersin, bu zaten böyledir de kimi ya da kimleri dinliyorsun teker teker söyle işte konuşalım, tartışalım. zaman mı kısıtlı?
    #185797 little thirty | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    1zümre 
  8. zaten sorun nelerin kulağa hoş geldiğidir. yani neler hoş gelebilir, neler gelemez şeklinde bir ayrıma girişmemiş ya da buna üşenmiş insanların cevabıdır. yoksa zorla grindcore dinle demiyoruz ya da grindcore dinleyen adam da kulağına hoş geldiğinden dinliyordur. hoş gelmese dinlemez herhalde ya da ne bileyim işte çeşitli sebepleri vardır, en az kulağına hoş gelmesi kadar normal şekilde ifade edilebilecek. önemli olan şu içerikte olanları beğeniyorum diyebilmektir bence. tabii ki bu kısıtlayıcı olarak değil, geliştirici olarak ortaya konur. daha sonra vay şu içerikte de böyle bir güzellik varmış denir, o da dinlenir.

    aslında bunun özeti bana ne verilirse dinliyorum demektir. tvde şarkı çıkar dinlenir, hasbel kader radyodan şarkı denk gelir dinlenir. rastgele linklerden, ordan burdan açılır. seçmem demenin de iyi bir tarafı yok. her konuda ölmeyecek kadar seçici olmak da iyidir yani.
    #185814 rock tribe | 5 yıl önce
    0zümre 
  9. kişinin beyninin nasıl dopamin salgıladığıyla alakalı durum.
    3zümre 
  10. Ne dinlerse dinlesin de rap dinliyorsa benden uzak olsun dediğim insan.
    Hele de arabesk rap gibi boktan varoş müzikler falan evlerden ırak.
    Dinlediği müzik insanın karakterini ciddi anlamda belli ediyor. Giydiği ayakkabı tarzı da aynı şekilde.
    #187919 sleeping sun | 5 yıl önce
    10zümre 
  11. müzik dinlememizin nedeni kendimizi duygusal anlamda tatmin etmek değil mi zaten. kulağıma o an hoş gelen her türlü müziği dinlerim, hiç de gocunmam. o an o beni mutlu etmiştir, dinlerim. ya da o an ki duygusal boşluğumu o müzik doldurmuştur, dinlerim. yeri gelir rap olur, yeri gelir türkü olur, yeri gelir pop olur, yeri gelir ilahi olur... örneğin şu an manga'dan tek yön seçtiğim tüm yollar'ı dinliyorum bu girdiyi yazarken. ama birkaç saat önce zeki müren'den sorma ne haldeyim'i dinliyordum.

    hatta normal bir zamanda beğenmediğim bir müzik, daha farklı bir anda kulağıma, beynime ya da kalbime daha güzel gelebilir, gelmiştir. mesele tamamıyla kişinin o an ihtiyacı olan müzikle alakalı.

    #187923 laz ziya | 5 yıl önce
    0zümre 
  12. Buraya uzun uzun yazmak isterdim de üşeniyorum. Müzikten anlıyorum, müzikle yakınım diye bir iddiası olmadığı sürece sıkıntı olmayacak kişidir

    He varsa işler değişir evet.
    0zümre 
  13. müzik dinlemenin nedenini yanlış anlamış kişilerdir. müzik dinleyerek seslerdeki titreşimler vasıtası ile bir bütünleşme hissiyatı deneyimleriz. o yüzden bunu elden gelen en iyi şekilde yapmak gerekir. tabii ki kişiden kişiye değişeceği için bu sürecin kalitesi o kadar sorgulanabilir bir şey değildir. yine de insanlar kendi içlerinde bu süreci tamamlamak için önüne geleni dinlememelidir. her şeyi dinlemektense hiçbir şeyi dinlememek çok daha sağlıklıdır. hatta mümkünse ne olursa olsun bir dönem hiç müzik dinlemeyin derim. o zaman daha sağlıklı bir anlayışa sahip olunabilir. şimdi diğer her şey gibi müzik de amacı dışında her şeyde kullanılıyor. bu yüzden dikkat etmek lazımdır.
    #187977 rock tribe | 5 yıl önce
    0zümre 
  14. aslında biri kulağına hoş gelen bir müziği dinliyorsa, kendini onla özdeşleştirmiştir. yani o eserde kendini bulmuştur. bu minvalde o kişinin seçici olmadığı anlamına gelmiyor. bir insan hem rock, hem pop hem türkü dinleyebilir. buradan radyoda ne çalarsa o dinliyor anlaşılmasın. belki sözleri hoşuna gidiyor, belki de müziği, belki içinden sadece ufak bir melodi. müzikle içiçe olan arkadaşlar bunu daha iyi anlayacaklardır eminim. bir diğer açıdan bakarsak da müzik dinlemeyi hobi haline getirmiş odyofil dediğimiz insanlar da var. onlar her şeyi ince eler sık dokur. fena halde seçicidirler. belli grupları, sanatçıları dinlerler, o grup ve sanatçıların fanları haline gelirler, diskografisini ezbere bilirler.

    müzik dinlerken ne istediğinize bağlı tüm olay. neşeli mi olmak istiyorsunuz, hüzünlü mü, heyecanlı mı, gergin mi? müzik denen olgu tüm bunları sizlere yaşatabilir. sizi gaza getirebilir, sakinleştirebilir, ya da dipsiz kuyulara da gönderebilir. ufkunuzu da açabilir aynı zamanda.



    #187978 carpe noctum | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0zümre