1. bir flavivirüs’tür. bu gruptaki diğer virüsler, , sarıhumma ve japon ansefalitine yol açarlar. ilk olarak 1937 yılında uganda’da tespit edilmiştir.

    ağırlıklı olarak sivrisineklerden ve bazen de kenelerden geçer. ama sivrisineklere de virüsü taşıyan kuşlardan geçer. sivrisinek virüsü taşıyan kuşu sokup, virüsü alıp, sonra da sokarak insana bulaştırır. ayrıca artık sıkı kontroller sayesindeolasılık düşük de olsa, kan nakillerinden, organ nakillerinden ve hatta anne sütünden bebeğe bile bulaşabilir. ama temasla veya hasta kişiyle aynı havayı soluyarak bulaşmaz.

    kuluçka süresi 3-20 gün arasıdır. virüsü kapan kişilerin %80’inde hiç semptom görülmez. kalan %20’de de ateş, baş ağrısı, kas, kemik ağrısı, bulantı, kusma ve lenflerde şişme görülür. yani sivrisinek soktuktan birkaç gün sonra başlayan yüksek ateşe dikkat edin derim ama bazen yaz boyu her gün sivrisinek soktuğu oluyor maalesef. hastalık en geç birkaç hafta içinde geçer ama sinir sistemini etkileyen çok ağır vakalar hayati tehlike yaratabilir. uzuvlarda hissizlik, bilinçte gidip gelme, düzgün düşünememe ve koma gibi semptomlar görülür ve hastaya derhâl müdahale edilmelidir.

    sivrisinek olan her yerde görülebilen ama türkiye’ye genelde afrika ve asya’dan gelen batı nil virüsünün bir aşısı veya tedavisi yoktur. tek çare sivrisineklerden korunmaktır. şehirlerde düzenli ilaçlamalar, kişisel sivrisinek kovucular, vücudu örten giysiler önerilir. ayrıca etrafınızdaki süs havuzları, saksılarda birikmiş sular gibi durağan sulara dikkat edin. üremek için sevdikleri yerlerdir çünkü.


    ukdesiydi
    #183647 lachattenoire | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0Mikroorganizma 
  2. tropik(ekvatoral) ve ılıman iklimlerde görülen virüs.
    tabii ki bu da birçok virüs gibi kıtasında ortaya çıkmıştır. (uganda)

    sivrisinek aracılığıyla biz insanlara ve diğer memeli hayvanlara bulaşabilir.

    herhangi bir aşısı yoktur.


    #183648 tanriyibizyarattik | 5 yıl önce
    0Mikroorganizma