Kitabı okumadığım hikayeyi de bilmediğim için öylesine karşısına geçip izlediğim ve hastası olduğum filmdir. Özellikle sonu çok vurucu bir filmdi. Başroldeki thomas jane de cuk oturmuştur bence filme.
Söz konusu Stephen King ise çekilen filmin ne kadar başarılı bir film olduğu tartışılır genelde. The mist'in en başarılı King uyarlamaları içindeki yerini bilmiyorum ama sonuyla ilgili bir miktar yaygara koptuğunu hatırlıyorum.
ben de filmdeki motorcu abi gibi "hanım hanım, ben de hristiyanım ama senin anlattığın tanrı nedense benim hristiyanlığımda yok..." dedim bu kadının eylemlerinden sonra. hayatımda ilk defa bir kadının kocasını merak etme sebebim oldu bu karakter.* incil'den vaaz veriyorsun tamam eyvallah da, hristiyanlar idam cezasına bile karşılar onu ne yapacağız? incil'in neresinde yazıyor tanrı'ya kurban sunmak? senin protestan zihniyetini seveyim...
film aslında çok özenle çekilmiş bir film değil. bunu biraz anlıyorsunuz. aynı tv filmleri gibi olmuş. ama yine de oyunculuklar sağolsun, filmin kötü prodüksiyonunu görmezden gelebiliyorsunuz.