1. duygusuz insanların olduğu bir ortamda yoktur. gerçi de ne kadar sert olursa olsun ifadelerin özgürlüğünün korunması gerektiğinden yanaymış.

    ama ne kadar objektif insanlar olursak olalım, robot değiliz. bir noktada hepimiz bir ifadeye aşırı tepki gösteririz. kimimiz için bu dindir, kimisi için anası-bacısıdır, kimisi için mayonezdir.

    ama "ama öyle deme ya x'ler alınır bu dediğine" şeklindeki düşünceler de bir noktada faşizmi doğuruyor. o alınır, bu alınır derken laf söyleyemez oluyoruz.

    (bkz: )

    bu yazdıklarıma şaşıran insanlar, "bunları sen mi söylüyorsun?" diyen insanlar olacaktır. ama john stuart mill'i de politik doğruculuk karşısında haklı buluyorum.

    e o zaman ne yapacağız?

    (bkz: )

    karşımızdaki ifadesini hangi şartlar altında söylüyor, hangi düşüncelere sahip, neden bunları söylüyor bir oturup tartacağız. nerede hangi laf söylenir, hangi laf nasıl söylenir, kime nasıl davranılır bileceğiz. hani günümüzde gereksiz görülen kavramı ve var ya, onlar işte bu sebepten var. ama 20. yüzyıldan itibaren medeniyetsizlik, barbarlık prim yapmaya başladı ne yazık ki.

    #181656 jean baptiste de la rose et la croix | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0hukuk terimi 
  2. yoktur. ağzını açtığınızda veya klavyenizde parmaklarınız dans ederken kiminin can damarlarını ezim ezim ezerken, kimisi için hiçbir şey söylememiş olabilirsiniz. bam teline dokunduğunuz iktidar sahibiyse zahiri sınırlarını ağzınızı açtığınız noktaya doğru esnetip üzerinizi çizebilir mesela. böylesine lastik kıvamına getirilebilen bir kavram ne vardır, ne yoktur. ikili ilişkilere indirgediğinizde karşınızdakine göre ölçütü değişir. bir ifadeniz farklı kişilerde aşırıya kaçacak kadar farklı reaksiyonlara sebep oluyorsa orada özgürlükten söz etmek mümkün değil.
    toplum içinde sokaklara karışmış yürürken istisna, sorunlu tiplere rastlamadıkça kimse niye burada yürüyorsun deyip sizin yürüyüş özgürlüğünüzü kısıtlamaz. aynı sokaktan geçerken siyasi görüşünüzü haykırsanız bir kısım tarafından alkışlanırken, bir kısım tarafından başınız ezilmeye çalışılabilir.
    herkesin sınırı kendine dokunulduğu yerde aşılıyor, dolayısıyla özgürlüğünüz istemeseniz dahi alaşağı ediliyor.
    #181672 kafakulagi | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0hukuk terimi 
  3. Bizde "sertlik" ile "hakaret"in karıştırılması en büyük sorun.

    Ancak hakaret etmeden edilen sözler de hakaret algılanıyor. Sertliğin cezası yok, olmamalı da.
    #181675 timoteus | 5 yıl önce
    0hukuk terimi 
  4. değişkendir.

    misal bildiğimiz bir ülkede rejimi eleştirirsen terörist falan derler, kuzey kore'de rejimi eleştirirsen tüm sülaleni en alt sınıfa koyup bir ömür en az üç nesli süründürürler. tabi idam etmezlerse.

    misal yine bildiğimiz bir ülkede "allah yok din yalan" falan dersen kafir gibi şeyler derler, arap ülkelerinde doğrudan idam ederler.

    yani ifade aslında hem özgürdür, hem değildir. bulunduğun coğrafya ve o coğrafyadaki kişilerin algı kapasitesine göre farklı sonuçlar verir.
    #181684 larden loughness | 5 yıl önce
    1hukuk terimi 
  5. kavrama öncelikle tersten bakıp ifade özgürlüğünü hatırlamakta yarar var sanki. ifade özgürlüğü, insanların kendilerini etkili bir şekilde ifade etmeleri için önemli olan belirli davranış biçimlerinin korunmasıdır. tanımdaki "etkili bir şekilde" kısmını aşağıda yazdıklarım sınırlandırır.
    - ırk, renk, cinsiyet, dil temelinde ayrımcılığı içeren söylemler,
    - başkasının itibarı: özel hayatın (mahremiyetin), aile hayatının, insan onurunun, toplumsal saygınlığın korunması hakkı,
    - toplum düzeni: esenlik ve barış içerisinde yaşama hakkı, suç, şiddet veya kitlesel paniğe yol açabilecek ifadeler,
    - yasalara uygunluk,
    - din/inanç: dini unsurlar, tanrı inancı insanların hassasiyetleridir. inanmak kadar inanmamak da özgürlüktür. son dönemlerde dijital sosyal paylaşım platformlarında sıkça karşılaşıyoruz. eleştiri adı altında dini unsurlara, peygamberlere, kitaplara veya inanç biçimlerine yönelik mensuplarının "tepkisini çekecek" şekilde söylemlerin, yazıların, görsellerin ve videoların sayısı oldukça arttı. temel dayanak ise az önce de söylediğim gibi inanmamak özgürlüğü. yapılan eleştiriler o dinin/inancın mensubunda duygusal zedelenme yaratıyorsa bir başkasının özgürlük alanına müdahaledir bu; eleştiri sınırını aşmış ifadeler serbest dolaşıma sahip değildir.
    - siyasi görüş: sözlük ahalisi zaten bu kısmı biliyor.
    - nefret söylemi

    uluslararası sözleşmelerde ifade özgürlüğü, "Herkes, müdahale etmeden görüş bildirme hakkına sahiptir." esasına dayandırılmıştır. ifadeye tepkinin kişiden kişiye değişkenlik göstermesi sınırın belirleyicisi olamaz. bu nedenle de yazıya dökülmüş ve yasal zemine oturtulmuştur. iş ki o yazılı olanın gerektiği gibi uygulanması. son dönemlerde sınırından ziyade serbestliği daha önem kazandı.
    #181699 esinti | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0hukuk terimi