akdenizin doğusundaki avrupalıları betimleyen levant kelimesinden türetilen, osmanlı döneminde özellikle italya ve fransa'nın doğusundan gelip ülkeye yerleşen tüccarlar için kullanılan bir terim.
levant'ta yaşayan avrupa kökenli latin katolikleri belirten sıfat. sonraları protestanlar için de kullanılmaya başlandığından batılı hristiyanları kapsayan bir şemsiye terim olmuştur.
ruslar ve diğer ortodoks milletler batılı olmadıkları için levanten sınıfına girmezler.
İlkin özellikle doğu akdenizdeki liman kentleri için bahsedilen levanten, zamanla avrupalı göçmen kitleleri tarif etmek için kullanılmıştır. Osmanlı'nın ticari politikası, ülkede her pazarda yüksek miktarda mal ve ürün bulunması gerektiği yönünde olunca ihracat ve ithalat sistemi bu fikre göre düzenlenmiştir.
Buna göre fetih planlamaları belirlenmiş, ipek, baharat yollarının yanısıra deniz ulaşımına da hayati önem atfetmişler. Öyle ki avrupa bir süre sonra merkantalist bir yapıya evrilmek zorunda kalmıştır. Osmanlı, bu pazarda her maldan bolca bulunması gerekliliğini yerine getirmek için, tüccarlara fiyat serbestliğinin yanında, ulaşım ve satış güvencesi, kapütilasyonlar verilmiştir.
Osmanlı'da insanlar ikiye ayrılırdı, asker, din adamı, ulema, sultan ve yönetici taifesi ve reaya (halk). ilk kısım vergi vermez, üretmezlerdi. İkinci kısım ise üretim yapıp vergi verirdi. Fakat bu ikinci kısım tüccar değil iş erbabı, ahiler, loncalar ve çiftçileri meydana getirirdi. Osmanlı'da bu sınıf ve düzen farkının değişmemesine, reaya'nın askere, askerin reayaya dönüşmemesine müthiş önem verilir ve engellenmesi için gerekli önlemler hep alınırdı.
Şu halde ekonominin ve devletin prestijinin pazarda belirli oluşunun büyük kısmı ticarete bağlıydı. Bunu rum, ermeni ve hristiyan tebaa ile sağlamanın yanında, avrupalıların teşviki için çeşitli ülkelere kapütilasyonlar ihsan edilir ve desteklenirlerdi. Zamanla öyle bir boyuta gelmiş ki, avrupa'dan hristiyan aileler, yahudi ve latin aileler doğuya göçerek ticaret işinde kilit taşları olmuşlardır. Hem ulaşım süresi, güvenliği, kararlılığı hem de yük taşımanın büyüklüğü ile bu ticaret işi gemilerle yapılırdı. Bu sebeple bahsedilen kesim ve aileler liman kentlerine göçüp burada levanten olarak isimlendirilirlerdi. Tabii bu bir bölgeyi ifade eden terim, zamanla bölgenin dışında nüfussal nitelemeye dönüştü. Mesela doğu akdeniz ülkelerini ifade eden bu kelime, istanbul galata'daki tüccar hristiyan kesimi belirtmek için de kullanılır olmuştur. Daha da ileriye gidildikçe, özellikle osmanlı'nın çöküş dönemi başlangıcından itibaren, savaşlarla kontrolünü kaybettiğimiz bu ticaret sistemindeki kitleyi belirten kelime, batılılaşma yanlısı, avrupada eğitim görmüş, gelenekçiliğe karşı kesimi ifade için de kullanılmıştır.