Felsefe ve inanç iç içe geçmiş iki kavramdır. Hint felsefesi deyince de inancı anlamak, kabul etmek gerekir. söz konusu felsefe içerisinde çok katı kurallarla belirlenmiş bir kast sistemi mevcuttur. Kast sistemi içerisinde dört katman mevcuttur ki ilk üç katman din adamları, asiller ve tüccarlardan oluşuyor; yani halk içindeki küçük bir kesimden bahsediyoruz. En alt tabakada yer alan ve en fazla sayıya sahip köylüler ise bir nevi köle grubunda yer alıp ilk üç gruptaki insanlara hizmet için vardırlar. öte dünyada üst tabakalara çıkabilecekleri söylenerek umut içinde yaşar, boyun eğer ve ölürler.
Evet, bu bir felsefe ve bu felsefede adı dahi anılmak istenmeyen lanetli insanlar olarak adlandırılan kast dışı bırakılmış bir grup daha var: dalitler/paryalar. Bu grubun durumu daha da vahim. Mal sahibi olamaz, ticaret yapamaz, kast içindeki insanların yanında duramaz hatta yolda yürüyemez… böyle olunca da dalitlerin aghorilere dönüştüğü konusunda bir tez sunabilir miyiz? Bence evet, e kim bu aghoriler? Yersiz ve yurtsuz ganj nehrine bırakılan cesetleri toplayıp yiyen –dışkıları da dahil- bir kabile veya kast dışı bırakılmış bir insan topluluğu.
Sistem üzerinde indira gandi 1970’lerde başlayan bir değişiklik paketini hayata geçirdi, o günden bugüne durumda ilerlemeler olsa da en az dört bin yıllık bir geleneğin yoğun nüfus, eğitimsizlik ve geniş coğrafya faktörlerini göz önünde bulundurarak bir çırpıda ortadan kalkmayacağını tahmin etmek hiç de zor olmasa gerek.
aslında üzerinde konuşulması ve yazılması gereken çok şey var ama öncelikli olarak hint felsefesi deyince aklımıza yogadan fazlasının gelmesi lazım. Hepsini toplu düşününce yoga, Din adamlarının zaman bolluğundan ürettikleri bir zırvalık olduğu sonucuna çıkabiliriz. O refah seviyesini yakalayıp meditasyonu uygulamak için kaç köle çalıştırıldı kim bilir?
hindistan'da göz önünde, diğer dünya ülkelerinde ise görünmez, yazılmaz bir şekilde var olan sistemdir. ülkemizin her şehrinde, birbirinden farklı sınıfların oturduğu semtler vardır. yedikleri, içtikleri, giydikleri, yaşadıkları farklıdır. okudukları okullar, yaptıkları işler, evlendikleri kişiler bambaşkadır.
Hindistanlıları takdir ettiğim sistem. İlk duyduğum da bende çok kızdım böyle dedim ki; bunlar ne biçim insanlar, hÂlâ bu uygulanır mı, medeniyet ölmüş vs. *
Ulan adamlar en azından dürüst be, direkt söylüyorlar sen bu'sun bundan bir adım ileri gidemezsin diye.
Şimdi de öyle olmuyor mu hanginiz halktan gelip de çok büyük, varlıklı ve zengin oldunuz?
Akp bizi insan yerine bile koymuyor, aşılıyız falan dedirtiyor vs.
Bunun gizlisi-açığı hangi türü olursa olsun tek çözümü kimseye eyvallahı olmayan, anayasa üstünlüğü ve fırsat eşitliğinden yana sert bir cumhuriyet rejimidir.
Bu arada Kapital sistemi çok eskiden uygulayan hintlileri dürüst davrandıkları için kutluyorum.
loncalar eliyle avrupa'da da ancien regime dönemlerinde uygulanmış olan sistem.
abd'ye göçlerin bazıları da bu sebeptendir. mesela christian frederick martin, almanya'da gitar üretiminin hangi lonca tarafından yapılacağına karar verilememesi üzerine tası tarağı toplayıp abd'ye göçmüştür.
2018 yılında Dalit kastından olan bir gencin at bindiği için öldürüldüğü sistem. Tabii ki var olan her sistemin içinde bir takım hiyerarşiler vardır. Ama bu sistemlerin kendi içindeki katılığı ve daha önemlisi bu hiyerarşinin ne baz alınarak kurulduğu göz önünde bulundurulmalı ve buna göre karşılaştırma yapılmalıdır. Kshatriya kastından olan Hint'li bir arkadaşım Hindistan'ın kırsalını gezmeye çıktığında insanların Yeni Delhi'den farklı bir şekilde kendisine hemen kastını sorduklarını ve ona göre hareket ettiklerini anlatmıştı. Dolayısı ile Hindistan içindeki uygulanması nerede olduğunuza göre değiştiği ama en kötü haliyle gayet ortaçağ kafasında yargısız öldürülebileceğiniz bir sistem. Gandhi ve Nehru'nun Hindistan'ı özgürleştirdikten sonra en çok mücadele ettiği yapılardan biridir ayrıca.
Dağları dereleri aşıp hint topraklarına gelip hintlileri yönetmeye başlayan beyaz tenli aryan ırkı'nın, dravid kökenli esmer halklara karşı kendi ırksal özelliklerini korumak için ortaya koyduğu sistem.
Aryan ırkı, dravid halklarına göre azınlıkta kaldığı için böyle bir yola başvurmuş.