Bir detroit pistons efsanesi. Lakabı big ben. Onu efsane yapansa 4 kez en iyi savunmacı seçilmesini sağlayan özellikleri. ron artest (Metta World Peace) araya girmese muhtemelen ödülü de 5 kez arka arkaya kazanmış tek oyuncu olacaktı ki onunla birlikte bu ödülü 4 kez kazanmış tek adam da dikembe mutombo'dur.
İnsan azmanı gibi bir görüntüsü vardır ki müthiş güçlü bir oyuncudur ve çok iyi sıçrar. Boyu yaklaşık 2 metre olmasına rağmen kariyeri boyunca aldığı ribaund sayısı attığı sayıdan fazladır muhtemelen. Emin değilim ama en fazla ribaund almış ve blok yapmış oyuncu olduğu sezon illa ki vardır. Sezonda 3 blok ortalaması tutturduğu sezon olduğuna da eminim. Öyle hayvandı...
Detroit pistons'un ikinci bad Boys döneminin savunma tarafındaki en önemli parçasıdır kısacası. Oyunun Hücum tarafındaysa ne yazık ki bazı dombililerin "bugün oynasaydı kendine takım bulamazdı" denilen noktasında. skor konusunda çok kötü istatistikleri vardı. Buna rağmen hall of fame'e girmiştir. Ne de olsa yüzük sahibidir. Ayrıca bazı dombililerin dediği gibi bugün oynasa daha çok skor bulurdu muhtemelen. Evet şutör özelliği sıfıra yakın ama hızlı oyunda atletik özellikleriyle ekstra sayı bulabilir. Ribaund yetenekleriyle de bugün daha fazla ikinci şans yakalayacaktır muhtemelen. Ayrıca oynadığı pistons takımında da billups ve hamilton, hatta sonradan rasheed Wallace gibi müthiş skor seçenekleri vardır ve genelde setler de ben Wallace yokmuş gibi çizilmiştir...
Kariyeri tamamen pistons'da devam etmedi. Arada baya iyi bir kontratla bulls'a gitmişliği var. Sonrası gene pistons ve 3 numaralı formanın emekli edilişi.
O cüsseyle olaysız bir kariyeri olması ihtimali yok tabi. Nba'ın en önemli kavgalarından birisinin, belkide en önemlisi the malice in the palace'in baş aktörüdür. İndiana maçında bir pozisyonda Ron artest'in üzerine yürür. İtişme kakışma arasında Artest hakem masasına yatar bekler olaylara karışmaz ama üzerine seyircilerden sandalye mi bira mı ne atılır falan filan. Sonra oyuncular ve seyirci birbirine girer... Sonunda 6 maç ceza ile yırtar tabi big ben. millet iki basamaklı hayvan gibi cezalar alırken en az cezayla sıyıranlardan birisiydi galiba.
Neyse, en sevdiğim nba karakterlerinden birisidir benim big ben. O hayvani cüsseye rağmen hep sempatik gelir bana nedense. Bir de final oynadıkları sezonda rasheed wallace ile kurdukları pota altı çok efektif ve etkileyici gelmiştir bana hep.
bloklarıyla, ribaundlarıyla, müthiş savunmacı.
lakin bir o kadar da berbat şutör.
tamam çok iyi olmazsın falan, anlarım da, şu nedir deve
tinyurl.com/...
çok takım oyuncusu halleri hiçbir zaman olmadı, yalnız savaşçıydı ben wallace daha çok. karakteri de bu yöndeydi, oyunu da. ribaund da, blok da, asist ve sayıdan daha bireysel ilgi alanları neticede. fakat detroit'ten gidişiyle o takımın ruhu sanki yarı yarıya düşmüştü. çok önemli parçasıydı detroit'in.
Böyle bir istatistik var mı bilmiyorum ama Serbest atış yüzdesi o kadar kötü ki nba tarihinde kendi kullandığı serbest atışlardan dönen topta en çok ribaund alan ve sayı bulan oyuncu ben Wallace olabilir. Son günlerde iki pistons finali izledim ve ikisinde de oldu bu.
İlginç olansa maçların birisinde %80 civarı diğerinde %15 civarı yüzdeyle serbest atış kullandı ki 10 taneden fazladır maç başına kullandığı faul sayısı.
FearTheFro instagram adresini kullanan nba tarihinin en iyi savunmacılarından biri. 2.06 olmasına rağmen kendisinden 5-10 santim uzunlara nasıl kafa tuttuğunu 03-06 arası prime dönemini izlemiş arkadaşlar iyi bilir.