1. 'a ait bir yazıdır,


    garip, garip duruyor hayatımızda!

    garipler her çağda azdılar. çağlarındaki haksızlığı, zulmü, kabalığı anladılar. hıyarları tanıdılar, onlara tahammül ettiler, anladılar. garipler, tuhaf insanları olarak kaldı, çağlarının. sınıflandırılamadılar. saraydan da gelebiliyorlardı, sokaktan da. bu dünyanın yabancılarıydılar; dikiş tutturamayanları. elbette tutunamadılar. her tutunamayan garip değildir ama, her garip, tutunamayandır. zekâları, yetenekleri yetmediği için değil yaşam mantıkları bu dünyanın yaşam mantığına uymadığı için ?dışarıda? kaldılar. ?marjinal? değillerdi. marjinallik ?entelektüel? vıdı vıdıcıların kendilerine yakıştırdığı rütbeydi; entelektüel ise daha baştan garipliği yitirendir.

    garip, harbî insandır, olduğu gibi olandır. daha başka nasıl olunduğunu bilmeyen. kendiliğindeni öylece. yalnızlığı belki ondandır. yapayalnızdır. çevresindeki insanlarla, birlikte. içine kapanık, uyumsuz, suratsız biri gibi gelmez garip bana. insanlar arasında dolaşır. işi gücü de vardır. kravat bile takabilir. kendini belli etmeyenlerdendir. sıradan, basmakalıp görünür. (isteyerek değil, görüntüsü makyaj değildir.) bildiğini zorlanmadıkça söylemez. iki de bir kendini ileri sürmez.

    kendisiyle karşılaştığı için, kendisiyle diyaloğu, iletişimi, muhabbeti, hesaplaşması olduğu için hıyar insanın tam zıttıdır. hıyarlar çoğaldıkça garipler azalır. az oluşları elbette, hıyar nüfusunun artışı değildir, yalnızca. garip, hıyarı, hıyar gibi göremez. olgunlaşmamış, ham, sevilesi bir varlıktır hıyar. garibin hıyarlarla bir zoru, bir derdi, bir alışverişi yoktur. dünya bir gurbettir. içinde gurbeti taşır garip. hep yabanda, hep uzakta, hep bir başına, hep yapayalnızdır. insanları kırmamak için, istemediği görüntülere bürünebilir zaman zaman. ticaretle uğraşabilir. sporcu olabilir. memurluk yapabilir. hep iğreti durur, girdiği işlerde. kendi gibi olanlara rastlarsa, yalnızlığını paylaşmak isteyebilir. büyük beklentileri, hırsları, tutkuları olmadığı için, hayal kırıklıkları yaşamaz. kendini terkeden, sözünde durmayıp onu aldatan dostlarının ardından ilenmez. kızmanın anlamsızlığını bilir. ?bütün insanlar nankör?, ?herkes hıyar?, ?türkiye batıyor? demez. iyimserdir. umudu, iyimserliği ahlakıdır onun. evrenin, tüm çirkinlikleri, çelişkileri, haksızlıkları, sömürüleri, içine alıp, yeni soluklarla yeni canlar ortaya koyacak mucizeler taşıdığına inanır. insana güvenir. güveni, çaresizliğinin son durağıdır. evrendeki varoluş hırsının yarattığı hasarı bilir. bilinçlidir. bilinçsiz garip olamaz.

    garip, elbette garip edebiyatı yapmaz. açık oturumlarda, konferanslarda, televizyonlarda ?garip? üzerine konuşup, geçimini sağlamaz. garip, garip olduğunu, ?kendiliğinden? bilir. benim gibi entelektüel bozuntularının anlattığı gibi anlatmaz kendini. çok satan kitapları imzalayan, ünlü insanlardan değildir.

    bu düzenin elinden nasıl kurtulmuştur? kurtulmamaya çalışarak! düzenle, ?garip?, bir uyuma girmiş görüntükleri için, düzen onları fark edememiştir. nara atıp, kavga etmedikleri; kendilerini, inançlarını, bilgilerini abartmadıkları; sevgilerin sıcaklığını duyup, hesabî yanlarını görmezden geldikleri; herkesi kendi farklılıkları içinde ?öyle? kabul ettikleri; içlerindeki sonsuzluğu keşfedebildikleri; sıradanlığı, basitliği, sığlığı, abartılmış bilgiçlikleri, kabalığı fark ederek, içlerindeki sonsuzluğu, dışlarındaki sonsuzlukla birleştirebildikleri; günlük tartışmaların, moda olmuş geçici görüşlerin, paranın (yoksuldur garip!) ünün, her türlü darlaştırıcı bağımlılığın uzağında kaldıkları için gariptirler. kendilerinden bakabilirler. kendi pencerelerinden. kendi varoluş zeminlerinden. kavramlara bulanmış, yaşamda onlarla birlikte yaşamayan bilgileri, bilim adına, felsefe adına, teknoloji adına yapılan nice ukalalıkları ince bir gülümsemeyle önemsemezler.

    garipler ne bankalarda yönetici ne yüksek düzeyde devlet memuru ne herhangi bir üniversitede akademisyen olabilirler. olmak istemezler. elbette hiçbir gazetede köşe yazarı olmak akıllarından geçmemiştir.

    hiç garip gördünüz mü? tarihte ve zamanımızda. varlar. belki bazılarımız onları uzaylı sanıp, taşlıyor olabilirler.
    #10870 ma icari | 8 yıl önce (  5 yıl önce)
    0deneme 
  2. , 1974, burç plak tarafından çıkartılmış iki şarkılık plağın A yüzündeki şarkı.

    Anadolu Rock, Psikedelik rock, türkü türünde bir şarkı.

    youtu.be/...

    Hızlı hızlı giden yolcu
    Bu mezarda bir garip var
    Bak taşına acı acı
    Bu mezarda bir garip var

    Kurumuş yeşil otları
    Toprak olmuş umutları
    Gökte mavi bulutları
    Bu mezarda bir garip var

    İzi bile yok dünyada
    Onu aramak beyhude
    Ne gezersin bu ovada
    Bu mezarda bir garip var

    Gökler yüksek toprak derin
    Rüzgâr eser serin serin
    Senin olsun çiçeklerin
    Bu mezarda bir garip var

    Etrafı ağaç dizili
    Vücudu toprak sızılı
    Taşı mahsuni yazılı
    Bu mezarda bir garip var
    #27894 Keltox | 8 yıl önce
    0şarkı 
  3. bazen sadece benim ben olduğum için hissettiğim duygu.
    #46598 rega | 8 yıl önce
    0genel terim 
  4. (bkz: )
    #57167 kesret | 7 yıl önce
    0edebiyat terimi 
  5. Müslüm baba'nın da dediği gibi "yakarsa dünyayı garipler yakar."

    Ya da

    Marx baba'nın dediği gibi "proleterya sınıflı toplumsal yapıyı sonlandıracak olan tek iradedir."

    ezilendir kısaca.
    #57171 petra von kant | 7 yıl önce
    0genel terim 
  6. Kimsesiz, zavallı.
    #133701 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  7. Yabancı, gurbette yaşayan, elgin.
    #133702 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  8. .

    Örnek kullanım: Aslında ben çok az konuşan biriyim. Dilimin böyle birdenbire çözülmesi çok garip. (i. Aral)
    #133703 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  9. Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz.

    Örnek kullanım: Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip! (A. ilhan)
    #133704 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  10. Dokunaklı, hüzün veren.

    Örnek kullanım: Bir yabancı için dünyanın neresinde olursa olsun büyükşehir böyle garip bir yalnızlık duygusu veriyor. (H. E. Adıvar)
    #133705 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  11. Kimsesi olmayan yalnız ve gurbette olan kişi anlamlarına gelen kelime. Ayrıca ilgi çekici bulunan ya da yadırganan anlamlarına da gelir.
    1976 yapımı "ben bir garip keloğlanım" filminde keloğlanın söylediği ve hafızalarımıza kazınan şarkıda da geçer. Şarkının sözleri:

    ben bir garip keloğlanım
    eşeğimin yok palanı
    varım yoğum doğruluktur
    hiç de sevmem ben yalanı

    bir kocakarı anam var
    birkaç tavuk bir de inek
    hergün konar kel kafama
    evsiz kalmış bir kaç sinek

    olmam kimseye kul köle
    halkın kulağı diliyim
    namertlere avuç açmam
    sivri akıllı biriyim

    keloğlanım budur özüm
    haram malda yoktur gözüm
    garip hakkını yiyene
    elbet vardır bir çift sözüm

    #133749 crawfordgoldsby | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0genel terim 
  12. kemal sunal'ın yarı komedi yarı dram türündeki filmi.

    film müziği fena değildir ama klavyede çalınca biraz silik kalmış. aşağıdaki linkteki amatör cover benim favorimdir. parça kendini belli etmiş hiç olmazsa. istanbul'da vapurlarda falan denk gelmişsinizdir belki.

    www.youtube.com/...
    #169327 timoteus | 5 yıl önce
    0film