Geçen sene yaz aylarında gitmeye niyetlendiğim tarihi, kültürü ve duyduğum kadarı ile insanları ile göz dolduran ülke. En başta kendim gitmeye niyetlendim ancak yol bilmem, yordam bilmem diye biraz korktum. Ardından tur ile gideyim diye internetten araştırma yaptım gördüğüm fiyatlar karşısında şaşırıp kaldım. 4 bin dolarlar, 3 bin dolarlar.. 1 hafta gidip gezmek 15-20 milyar gibi bir paraya mal olacak demek ki.. Aslında baktığınızda çok pahalı değil ama dolar 4 tl, euro 5 tl olunca insan bir durup düşünüyor..
Şimdilik içimizde ukde olarak kalsın bu memleket gün gelir gideriz belki.
tabii japonlar değil de daha çok bu ülkede bulunan yabancılar istemiş böyle bir şey olmasını.
ikinci dünya savaşı çıkınca mason locaları lağvedilmiş.
ikinci dünya savaşı'ndan sonra ise general mcarthur'un da mason olması sebebiyle tekrar mason locaları faaliyete geçmiş.
aslında bu ülkede masonluğun türkiye'deki kadar popüler olmamasının sebebi japonların zaten masonluk benzeri yapıları içermesi. haliyle adamlar bir de kendi kültürlerine ait şeyleri daha çok sevip avrupa'ya ait şeyleri pek sevmeyince masonluk japonlar tarafından çok da ilgiyle karşılanmamış.
gidip görmek istiyorum, mümkünse bir müddet orada yaşamak istiyorum. Bir arkadaşım zamanında şöyle demişti; “aşırı bir gruplandırma var orada. Seni bir sınıfa dahil ederler ve ne kadar çabalarsan çabala, o sınıfın dışına çıkmak çok zor.”
insanlar hayat pahalılığı ve iş manyaklığından internet kafelerde yaşamaya başlamış. Önceleri akşam eve, sabah işe geç kalanlar için yatak ve duş servisi vermeye başlamış kafeler, sonradan oda kiralamaya dönmüşler. Arada bir kap yemek falan da veriyorlarmış muşterilerine.
Lan sırf 'masabaşı olsun, şirkette çalışıyor desinler' diye çekeceğine moğolistan'da zehirlenerek yaşa daha iyi be. Gerçi aynı saçmalık nice istanbul sevnde de var.
"Mış"lı anlattım pek kaynağıñı, detaylarını araştıramadığım için.
Hakkında az şey bildiğim ama bir gezegen olduğunu düşündüğüm ortam. Bi de şey, yıllar önce rüyamda japonya'ya uçakla giderken birine aşık olmuş, tokyo'nun ortasına düşmüştüm onunla. sonra aramız falan bozuldu ben türkiye'ya döndüm falan derken hasretine dayanamayıp japonya'ya giderken uçakta karşılaştım tekrar. bu da böyle bi rüyamdı. ve japonya.
kağıt üretimini çok ucuza getirdikleri için eskiden bu konuda avrupa'nın hep önünde olmuş olan ülke. günümüzde de durum çok farklı değil.
mesela 18. yüzyılda o kadar çok ihtiyaç fazlası kitap basılmış ki, artık japonlar bazı kitapları ambalaj kağıdı olarak kullanmaya başlamışlar. o dönemlerde de japonlarla tek ticaret yapabilen ülke hollanda olduğu için ve orada da kağıt acayip değerli olduğu için hem ambalaj kağıtlarını atmamışlar hem de ihtiyaç fazlası kitapların büyük bölümünü hollanda'ya götürmüşlerdir.
bu sebeple ne zaman japonya'da tarihi belgelerin yok olmasına sebep olacak bir felaket olsa, hollanda'ya gidip oradaki kopyaları alırlarmış.
kağıt üretiminin bu kadar fazla olması kültürü de etkilemiş elbette. origami'nin japonya'dan çıkma sebebi tamamen bu kağıt bolluğudur. çünkü bir turna kuşu yapmanız için bile belki 1000'lerce kağıt üzerinde pratik yapmanız gerekir. türkiye'de deneyin bakalım neler oluyor.*
bir de japonların pencere ve kapı gibi ev bölümlerinde kağıt kullanması da bu sebepten. hem şık duruyor, hem de fazla kağıtlar değerlendiriliyor. ayrıca bu kağıt kapıların üzerlerine şiir de yazılıyor bazı evlerde. haliyle tam bir artistlik söz konusu.
kağıt kapıların üzerlerinde genelde hyakunin isshu şiirleri bulunurmuş.
fukushima nükleer santrali'nin kurbanları hakkında sansür uygulayan ülke.
bir arkadaşımdan duyduğuma göre radyasyona maruz kalanlara "bir şeyin yok senin" deyip hastaneden gönderiyorlarmış. medyada da çok fazla dile getirilmiyormuş.
meiji dönemi'nde tren yolu ihalesini britanya kaptığı için trafiğin soldan aktığı ülke.
böylece eski ingiltere sömürgesi olmayıp da trafiğin soldan aktığı tek ülke japonya olmuş.
abd işgali sırasında, amerikalılar okinawa'dan başlayarak trafiğin yönünü sağa almışlar ama japonya üzerinden abd kontrolü kalkınca japonlar tekrar sola geçmiş.
bu sebeple japonya'da bazı eski arabaların direksiyonu sağda bazıları soldadır. zira onlar da karar verememiş "şimdi biz sağdan mı gideceğiz soldan mı?" diye.
Zengin bir tarihe ve sıkı bir geleneğe sahip olan, emperyalizmin kol gezdiği ülke. Yüzlerce olumlu özelliğinden bahsedilebilir, dünyanın en mazlum ülkesi sıfatı da yakıştırılabilir ama yaptığı zulümleri görmezden gelmek de tarihin kimileri için ne denli yanlı çalıştığını kanıtlar nitelikte. Birinci dünya savaşında japon olmayanlara yönelik yapılan en berbat işkenceleri, soykırımları gerçekleştiren ülkedir. Batı, batıda insan hakları ve demokrasiden bahsederken doğuda ise komünist oldukları gerekçesiyle komünist ülke insanlarının ölümünü ve sayısını insanlık suçu olarak görmeyip japon imparatorluğunun tüm vahşetine göz yummuştur. Yirmi milyondan fazla çinli ve okyanus ülkelerinde yaşayan halklardan on milyondan fazla insanı katletmişlerdir. Ss almanlarının savaş esnasında yaptığı katliamın daha korkuncunu imparatorluk japonya’sının bilim adamları ve askerleri yapmıştır.
unit 731 çalışmaları: www.wikizero.com/... bunun dışında işgal yıllarında halka nasıl davrandıklarını yazan yığınla bilgi mevcut.