1. 'ün sadık hizmetkarı olmaktan şeref duyduğunu söyleyen ve kendisine gelecek vadeden bir lideri (atatürk'ü) benimsemeyen, sevmediğini belirten, üstelik buna rağmen türkiye cumhuriyeti kimliği olan kişilerden oluşan bir güruh. kıyaslamayı neden verdiğimi sanırım anlamışsınızdır.

    Son zamanlarda atatürk'ün hayatını tekrar gözden geçirme arzusu hakim oldu zihnime. öyle ki bazı önemli meseleleri bile erteler oldum. çünkü okumak keyif veriyor. özellikle ata'nın aldığı verdiği mektuplar, gezi yazıları, hatıratları vb. beni daha da içerisine çekiyor araştırmanın.

    10 yıllık bir devlet. dünyanın kaderini değiştirmiş ve değiştirmeye devam edecek bir bilim adamının (einstein), arkadaşlarından oluşan önemli akademik çalışmaları bulunan bir grup profesör ve doktoru, 'nin kabul etmesi için -10 yıllık devletin- cumhurbaşkanına yazdığı mektup... 10 senelik bir devlet ve bilime, eğitime, teknolojiye aç bir millet.

    bir tarafta beyin göçü alması için gelmiş geçmiş en ünlü bilim insanından mektup alan 10 yıllık bir devlet; diğer tarafta öz kaynaklarıyla güç bela yetişen beyinleri göçe zorlayacak kadar çalışma alanı sağlayamayan, elinde tutamayan, tutsa da yeterli desteği veremeyen devlet. yine bu ikinci devletin -teknolojiye doyumunu dışa bağımlı sağlayan; bilime olan açlığını hurafelerle, ömer döngeloğullarıgil ile gideren- milleti.

    demek ki neymiş: devletin itibarını yaşı değil, başı belirliyormuş. sarayları değil, 'förüst leydi'sinin koluna taktığı çanta değil; insanlığa, ilime, geleceğe ve toplumuna değer veren bir liderin varlığı belirliyormuş.

    eylül 1933 tarihli mektup:

    "Ekselansları,

    OSE Dünya Birliği’nin şeref başkanı olarak, Almanya’dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye’de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum. Sözü edilen kişiler, Almanya’da halen yürürlükte olan yasalar nedeni ile mesleklerini icra edememektedirler. Çoğu geniş tecrübe, bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler, yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler.

    Ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi , birliğimize yapılan çok sayıda müracaat arasından seçilmişlerdir. Bu ilim adamları, hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde bir yıl boyunca hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler.

    Bu başvuruya destek vermek maksadıyla, hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etmek cüretini buluyorum.

    Ekselanslarının sadık hizmetkarı olmaktan şeref duyan

    Prof. Albert Einstein"

    not: elbette bu mektubu 'da lere gereken desteğin sağlanmaması ve hatta baskılanması dolayısıyla, onlara rahat bir çalışma ortamı var edebilmek için yazıyor. zamanın orta çağ avrupasında nasıl ki osmanlı bu yerdeydi, 10 senelik bir devletken de türkiye bu konumda olmayı başarabilmiştir. aradaki fark ise uçuk: osmanlı dünya gücüyken bunu kısmen sağlamıştır; Türkiye ise savaşlardan çıkmış, on yıllık yeni bir fidanken... Bunda en büyük etken de bana göre Atatürk'tür. lafı sözü olan varsa biat edeceği kişilerin yaşadığı topraklar güneydedir. pusulada "S" harfiyle gösterilir.
    #178364 laranja | 5 yıl önce
    2belge