nedir sandığa basılı bez
aşevine giden işçiler
neden ekmeklerini de yanlarında götürürler
kimin gözleri tülbentle bağlı
annesi bağladı hangi niyetle bağladı
gömleği yastığının altında
hiç giymeyecek o gömleği onu anlat
her kelime yeniden söylenmektedir
yeniden yeniden söylenmektedir
ve her kelimenin anlamı
başka olmaktadır bir öncekinden
bütün gereksiz anıtları yıkmaktadır
anıt söz anıtları yıkmaktadır
ırmaklar ırmaklar
ırmak sözü ırmakları çoğaltmaktadır
yeniden yeniden çoğaltmaktadır
bir kez daha söyle ırmak sözünü
suçüstü bastırmaktadır karanlıkları
buradan göz alabildiğine
donanmış tek bir ağaç görmeyeceksin
ama irili ufaklı göllerle gamzelenir toprak
anlat nasıl boşaltıldı o şehirler
kumla çamurla tıkandı her biri
çirkin kuşları ağulu böcekleri besledi
sayda'yı hatusas'ı troya'yı
alfabe ihraç eden fenike'yi
alfabe ithal eden ankara'yı
birbirine girmiş yazıları
taşbasması merkezleri, savaş arabalarını
iki nöbetçiyi anlat
uygarlık kuzeye doğru çekilirken
akdeniz kıyılarına iki nöbetçi dikti
güneşi bir de şiiri
ilk adımda ürperen çiçekleri
ilk adımda çiçekler ürperir
bir çiçek adı: papatya
bir çiçek adı: leylak
bir çiçek adı: yaz çiçeği
bir çiçek adı: kış çiçeği
bir çiçek adı: tanrım
hafiften hafiften seyriyor
serseri kurşunun hedefi
buradan göz alabildiğine
tek ve seyrek göreceksin yağmuru
ama her damla dopdoludur
ve her damlada
taşıran - damla onuru vardır
bunun için kördür şerbet
bunun için etoburdur petrol
bunun için öfkelidir özsu