1. insan, öleceğini bile bile nasıl yaşar?
    ya çıldırır ya da öleceğini unutur...

    (bkz: )
    #38023 no pasaran | 8 yıl önce
    0şiir 
  2. Ayrılıkların en azılısı; neyi, ne zaman, neden ve nasıl yaşandığının hiç ama hiçbir öneminin olmadığını yüze vuran soğuk gerçeklik.

    Hele ki sinsice geleni hazırlığını da yaptırmaz. Veda ettirmez. Son kez öptürmez, tatlı tatlı gülümsemeyle baktırmaz. Nefesi kesiverir.

    Adının anıldığı hanede artık doğan güneş donuk ve soğuk; geride kalanların gözleri kan çanağı... Bir zamanlarki kahkaların yerini alır hıçkırıklar, ağıtlar ya da sessiz çığlıklar. Kimsenin açamayacağı kalıcı, cismen tanımlanamamış perde çekilmiştir artık, geçit vermez.
    #240215 esinti | 4 yıl önce
    0genel terim 
  3. Tüm canlıların ortak noktası.

    İstatistik açısı ile bakarsak, tüm insanların ölüm nedeni doğmuş olmalarıdır, arada %100 ilişki var.




    #38012 Keltox | 8 yıl önce
    0genel terim 
  4. ruhun bu dünyanın kaprislerinden kurtulmasıdır.
    bunu anladığım bir kaç saniyelik bir anım var.
    bir gün bir akşam üstü yine çok kötü bir zamanımda içki almak için kendimi dışarı attım. sokağın başında yerde yatan ölü bir kedi bedeni vardı. sağanak yağmurun altında hiç birşey olmamış gibi yatan bir kedi...herkesin koşarak kaçtığı yağmurun altında sanki "bakın öldüm ve bu dünyanın kaprisleri umurumda bile degil artık, hiç bir şeyden kaçmıyorum, üşümüyorum, hiç bir şey istemiyorum, siz geçip giderken işte burada yatıyorum" diyordu.
    hayatım boyunca yağmurlardan kaçan, bu dünyanın kaprislerinden usanan birisi olarak orada o kedinin üzerinden ölümü daha iyi anladım.


    #156508 little thirty | 6 yıl önce
    0genel terim 
  5. Dünyada gerçekleşen her şey zaman alır, bir tek ölüm, bir tek o, aniden gelir.

    Hayatımızın çoğunu inkar halinde yaşadığımız için ölümler her zaman anidir, böylece kişi ölmediği sürece, en azından birinin bu dünyadan ayrılmasına her zaman şaşırırız.

    Ölüme nasıl yaklaştığınız inançlarınıza bağlıdır derler; ölen kişinin cennete gittiğini, sürekli bir yaşam döngüsünde olduğunu veya hayatın gittiği anda sona erdiğini düşünebilirsiniz. Dile kolay geliyor teslimiyetten, hayatın gerçeğinden, inançlardan bahsederken, sizden daha büyük olanın önünde hürmetle eğilmeniz gerektiğini... neden? çünkü Kederin, Sevginin ve Tanrı'nın Acısı sizden daha büyüktür. evet, kesinlikle dile kolay, ölümü böyle bir çırpıda tanımlayıveriyoruz, henüz tanımadığımız ölüm en yakınlarınıza gelmemişken. Ne çok seviyoruz büyüklenmeyi, hayatta bize ondan daha çok dokunacak, daha çok sevecek hiç kimsemiz kalmasa bile.
    #233427 midnight7black | 4 yıl önce
    0genel terim 
  6. ölüm,

    bir günün daha kısalması. sabahın serinliği, akşamın ayazı. geçmeyen saatin tıkırtısı. masada eksilen bir tabak. tezgâhta yıkanmamış bir bardak. pencere önüne dizilmiş çiçeklerin çürümesi, toprağın kuruması. salonun hiç açılmayan perdesi. hiç bozulmamış bir yatak. örtüsü kırışmamış bir kanepe. havalandırılmamış bir oda. kokusu ağırlaşmış tarihlerin gün gün uzaklaştırmasıdır senden.

    ölüm,

    gün hangi günse saat hangi saatse o vakit yığılıp kalmaktır durduğun yerde. ne soluğunu bırakabilirsin ne içinde tutabilirsin. herkesler bir yanına dağılmışken sen ayak uçlarına kıvrıldığın kanepede kalakalansın.

    ölüm,

    çekmeceden hiç çıkarılmamış albümleri halının üstüne serip uzun uzun bakakalmaktır. hiç bitmeyecek sanılan o gençliğe imrenmek. dünyada ne kadar acı varsa her birini yüze okumaktır. ağır geldiği noktada çekip gidebilmenin yeridir biraz da. herkesi kucaklayan, herkese yetecek kadar bir yeryüzü kabristanıdır ölüm. hiçbirimizin kapı önünde kalmayacağı.

    ölüm,

    kokusuz, sessiz, görüntüsüz, yokluk içinde geçen bir taksi adıdır. çünkü biliyorsun kapı önünde bekleyen taksinin seni götüreceği yerin neresi olduğunu. kapıyı örttüğün an adımlarının bir bir sayıldığı o yolculuğun sonuna nerede varacağını biliyorsun. kursağına inmemiş bir lokmanın peşine düşmediğindir. sırtına ağırlık yapan ne kadar çok yük varsa birer birer kurtulmaktır.

    ölüm,

    bir takvim yaprağında sararmaktır.
    #244372 pia | 4 yıl önce
    1genel terim 
  7. ...
    yedi tepeli şehrimde
    bıraktım gonca gülümü.
    ne ölümden korkmak ayıp,
    ne de düşünmek ölümü.

    en acayip gücümüzdür,
    kahramanlıktır yaşamak:
    öleceğimizi bilip
    öleceğimizi mutlak.

    memleket mi daha uzak,
    gençliğim mi, yıldızlar mı?
    bayramoğlu, bayramoğlu,
    ölümden öte köy var mı?
    ...

    (bkz: )
    #241137 laz ziya | 4 yıl önce
    0genel terim 
  8. .
    aksiyon filmlerinin bu vazgeçilmez repliğini hepimiz biliriz.
    bizim ülkemizde son 23 yıldır beğenmelere doyamıyoruz.
    aksiyon filmleri halt etmiş, senaristlerin aklına gelmeyen biçimlerde ölüyoruz.
    ölüm bizim topraklarımızda "dur lan şunu da deniycem" diyen şımarık bir oyuncu gibi her çeşidini denemeye çalışıyor.

    bulunduğumuz telefiriğin altı çıkıyor, uçuruma düşerek ölüyoruz. kumpir yiyerek ölüyoruz, tatilde yanarak ölüyoruz, evde otururken ölüyoruz. suya basıp ölüyoruz, eski sevgilimiz kafamızı kesiyor ölüyoruz, 150 sabıka kayıtlı mahluk tarafından yolda yürürken ölüyoruz, hanzonun istediği şarkıyı çalmayınca ölüyoruz. anamız babamız amcamız tarafından bedenimiz boğulup dere kenarına atılarak ölüyoruz, eski kocamız tarafından kesilerek ölüyoruz.
    okulda üzerimize lavabo düşüyor ölüyoruz, hızlı olmayan treni hızlı gitmeye zorladıkları için ölüyoruz.
    kapadokya'da balona binip ölüyoruz, antalya'da havuza girip ölüyoruz.
    ölmelere doyamıyoruz.
    sanki bunun için yaşıyor gibiyiz.

    ölmediğimiz bazı günler var mı var.
    en azından topluca ölmediğimiz kimi günler var.
    onlarda da ölümü neden düşünmüyoruz diye kızıyorlar.
    sen yeni yıl heyecanıyla azıcık neşelenirken sana "ölünce seni kim yıkayacak" diye soruyorlar dev yazılarla.
    yaşamı düşünme ölümü düşün diyorlar.

    ölüm bunların bize sunduğu gibi garabet bir şey değildir.
    ölüm insan yaşamının doğal bir biçimde sonlanmasıdır.
    kişisel bazı eksiklikler duyup insan yaşamının sonuna doğru bir can sıkıntısı yaşayabilir ama bu onun kendi tecrübesidir.

    el birliğiyle insanca ölme hakkımızı da tekrar bunlardan almamız gerekiyor.
    bunları her ne şekilde ve nasılsa göndermek zorundayız.
    hak etmediğimiz bu hayattan çıkmamız gerekiyor.
    çok sıkıldım ve çok üzgünüm.
    acım sinirim hafiflemiyor.
    #293691 la campanella | 2 ay önce
    1genel terim 
  9. kaçınılmaz son. hal böyleyken insanların doyumsuzluğu beni güldürüyor.
    #38020 larden loughness | 8 yıl önce
    0genel terim 
  10. 'nın çok güzel bir eseri.

    www.youtube.com/...

    Ölüm bana sırıtarak gel
    Ölümü öp n’olur
    Yüzünde,o tanıdık riyakarlık
    Çünkü nice dost dediklerim,
    Sarılıp öptüklerim,
    Suratlarında aynı eda
    Ve sahtekarlık

    Elbette haksın, haktan gelirsin
    Kimi gördük ki,
    Dünyaya kazık kakmış da kalmış
    Heykelin bile dikilse
    Sen öldükten sonra
    Bakarsın tepene kuşlar kakalmış

    Cahar atıp şeş oynasam
    Gene yenersin beni
    Ölüm bana gülerek gel
    Ölümü öp n’olur
    Sırtımdan vurdurma beni
    Alnıma sık kurşunu
    Karşıma geç,yüzüme bak ve
    Öttür baykuşunu..

    Beni sordun mu ölüm
    İkiz kardeşin doğuma
    Bağlayan ne çözen ne
    Bu hayat denen düğümü
    Kimi havyar yerken
    Kimi soğan cücüğünü
    Üç beş arşın beze sarar
    Öyle gidersin
    #118124 albaykus | 6 yıl önce
    0şarkı 
  11. ölüm hem her şeyden yakın hem de her şeyden uzaktır.
    0genel terim 
  12. ve dudaklarım kuruyordu
    sürfeler tırnak aramda doğuyordu...
    ölmüştüm ben
    su sesi geliyordu karanlık gibiydi
    sesler vardı
    ağlıyorlardı
    lavralar gıdıklıyordu dudaklarımı
    -ben heyecanlanıyordum
    çoğaldı sesler


    toprak titretiyordu soğukluğunda
    mırıldanıyordu ölüler...
    ağaçlar yapraklarıyla eşlik ediyordu
    unutuyordum
    kalmış gibiydim ve taze esintilerden
    sızlıyordu dizlerim, kemirilmiş yanaklarım ve sakallarım
    ve ölmüştüm ben...


    güneşin sesi geliyordu üstelik
    az önce fısıltılarıyla getirdi sinekler
    yoruldum,
    birazdan gidecekti üstüme üşüşenler,
    ve yine yalnız kalacaktım, alışmışken...
    bir tanesi deldi sanki gözümü ve suyundan aldı nefesimi
    tanelerini ilmek ilmek çözdüler
    tuzluydu onlar için,
    tatlı bekler gibiydiler
    -burnuma yöneldiler...
    ve ölmüştüm ben..
    #249309 neotech | 4 yıl önce
    0şiir 
  13. ayrılıkla karşılaştırıldığında elli dirhem daha hafif gelen soyutluk.
    #38025 kesret | 8 yıl önce
    0genel terim 
  14. hoşçakal, dostum, hoşçakal, mutluluklar.
    sevgili dostum, yüreğimde yaşayacak anın,
    sonunda ayrılık yazgısı olsa da insanın.
    hoşçakal dediğimiz gibi buluşmak da var.

    hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, suskunlukla
    sakın üzülme, nedir bu gözlerindeki hüzün?
    şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm,
    ama pek öyle yeni sayılmaz yaşamak da.

    sergey yesenin
    #45839 endingcredits | 8 yıl önce
    0şiir 
  15. Herkesin bildiği ama kimsenin anlatamadığı şey aşk gibi
    #121715 isthatnotokey | 6 yıl önce
    0genel terim 
  16. fonksiyonlarının tamamının durması. Çevreye ve kendisine karşı mutlak duyarsızlık. Algılayamama ve bunun farkında olamama durumu. Çözünme. Enerjinin korunumu kanunu sayesinde, mutlak yokoluş değildir. Canlılar ele alındığında, minimal düzeyde de olsa, entropi devrededir.
    #134285 basilius | 6 yıl önce
    0genel terim 
  17. montaigne bir denemesinde, ölüm korkusunu çok yoğun olarak yaşayan bazı insanların bu duygudan kurtulmak için kendilerini uçurumdan attığını aktarır.

    oysa, zamanın sonsuzluğu karşısında kendisine çift haneli kısacık bir hayat verilmiş aciz insanın bir kaç yıl daha yaşaması hiç bir fark yaratmaz.

    işin özü, (aslında) hiç yaşamamış birisi ölmüş de sayılmaz.
    #170659 little thirty | 5 yıl önce
    0genel terim 
  18. ölüme odaklanmak, kişiyi mevcut kafa yapısından anında çıkarıp, ulvi bir ruh haline sürükleyebilen bir eylem. ancak her zaman yapılması ve akabinde üst düzey farkındalığa ulaşılması mümkün olmayabiliyor.

    her ne kadar bilinçli varlıklar olsak da, hayatın karmaşıklığı içerisinde yaşamaya ve farkındalığımızı düşük seviyede tutmaya engel olamıyoruz.

    doğrusu böylesi bir mekanizmaya sahip olmamız güzel. hayatın lu olduğuna yönelik fikrin zihinde odaklanılmış şekilde devamlı çalıp durması, ve hissini daha sık yaşamaya sebep olurdu. böyle bir mekanizmaya sahip olmamızın en önemli dezavantajı ise, hayattaki hakikatleri ve ulvi tatminlikleri anlayamayıp, yaşamdan uzaklaşmak. çok güçlü yapay zekaya sahip bir robot misali yaşanan ve anlaşılmadan biten ömürlerle dolu bu hayat.

    hayatın karmaşıklığının had safhada olduğu bu sistemde ölüme odaklanmak oldukça güç. zira düzen, bu konuyu ört bas etmek için oldukça başarılı. odanda varoluşun ve yalnızlığınla baş başa kalmış, türlü düşüncelere gark ederken; annen akşam yemeği için yoğurt almaya göndererek ters kademeye giriyor. o olmazsa sosyal kaygıların ve güncel motivasyonun devreye giriyor; yarın sabahtan dersin oluyor, aysu niye sana bakmıyor, dolar neden düşmüyor...

    ölümde olduğu gibi, her düşünsel konuda bir gerçekliği , o gerçekliği demek değil. bu açıdan insanın farkındalık, farkındalığın farkındalığı gibi hayvandan ayrılan yetilere sahip olmasının pek bir numarası kalmıyor.

    insanda bir şeyi ile arasındaki fark, yapay zeka konularındaki ile benzer. bir şeyi, örneğin ölümü, kavramadığınız durum ile kavradığınız durum arasındaki veri çıkışında, yani sarf edeceğiniz cümleler arasında anlamlı bir farklılık yoktur. bir robot da kodları verdiğinizde çince konuşuyor gözükür, bir insan da. ancak farkı vardır. biri bilinçsizdir, biri bilinçli (insanın her zaman bilinçli olamayacağına dair verdiğim örnek sonucu, yine insandan beslenmek zorunda kaldım).

    ölüm, ezeliyet, ebediyet, hiçlik, zaman gibi konuları ifade edebilip, çoğu zaman kavrayamamayı, "380 milyon yıl önce" ifadesini kullanıp da kavrayamamakla eşdeğer buluyorum. kavrandığının sanılması, üzerinde kafa yorulup odaklanılmamasından kaynaklıdır. 380 milyon yıl ifadesine gerçek anlamda odaklanınca, sürenin uzunluğu ve ihtişamı karşısında dumur olmamak elde değil. "380 milyon yıl çok fazla," demekle ve fazla olduğunu bilmekle olmuyor. peki ölümün bir son olduğunu bilmekle de gerçekten bilinçli bir varlık olan "insan" oluyor muyuz? yoksa aynı veri çıkışı sayesinde farkındalık sahibi olduğumuz yanılgısına mı düşüyoruz?

    şahsım adına, ölüme odaklanabildiğim her an yaşama güdülerim yükselişe geçiyor. sınırlı zamanı en hakiki ve tatminkar bir biçimde geçirme isteğiyle dolup taşıyorum ve sığırca geçirdiğim zamanlara yanıyorum. farkındalığımı diri tutmam yönümde kendime notlar yazıyorum, dürtüsel anlarda, fazlasıyla sürüklenip miskinleştiğim ve tembelleştiğim anlarda kafama dank etsin diye yazıyorum. ancak bir gazla not aldığım andaki etkiyi bırakmıyor, ertesi sabah baktığımda. mekanizma böyle çalışmıyor sonuçta. bir yerde de refleksif ve dürtüsel olmak zorundasın zaten. bu kadar insaniyet fazla.

    yine de ölüme odaklanmak, benim bu hayattaki ilacım. gerçekten odaklanabildiğim anlarda bu hayatı yaşadığımı biliyorum.
    #206229 sosyal filozof | 4 yıl önce
    0genel terim 
  19. biraz soğuk, biraz karanlık.

    biraz sıcak, biraz aydınlık.
    3genel terim 
  20. ölüm bir ayna gibidir, kendisinin arkasında bir şey olmamasına rağmen sanki olmayan bir şeyi varmış gibi gösterir; örneğin aynadaki görüntü kişinin kendisi olsaydı, kişi sağ kolunu oynattığında görüntü de kendi sol kolunu değil sağ kolunu oynatırdı. ölüm bu dünyada söylenmiş en büyük ve etkili yalan olarak geri kalan tüm diğer yalanların da anasıdır. tıpkı aynadaki yansımanın aslında sadece ince bir gümüş tabakasında var olduğu ve oraya ait olduğu gibi ölüm de yaşayanlar dünyasında var olamaz ve ölümün arkasında da sadece bir boşluk bulunur; ölüm, 3 boyutlu bir dünyadaki 2 boyutlu bir aldatmacadır.

    başka bir açıdan ise, doğduğumuz anda aldığımız ilk nefes ile de ölmeye başlarız ama uyandğımız her yeni gün ile de, ölümü bir kez öldürerek 'in yer altındaki karanlıklar dünyasından geri döneriz; ancak ölüm ile insan arasındaki bu ezeli rekabet belirsiz sayıdaki maç üzerinden, skorun bütünleşik tutulduğu ve tek gol ile ev sahibi takımın/ölümün kazanacağı bir şekilde kurgulanmıştır. bu iki takımlı turnuvada muhtemel sonuç 1-25500'dür; ölüm her zaman kazanır. dolayısı ile, sonucu fikslenmiş bir rekabet olduğu için kirli, kazanmak isteyenlerin kendi ölümüne oynayabileceği, ancak ölüm daima kazanacağı için de bahislerde 1'e 0 veren bir karşılaşmalar silsilesini içerir. sanırım insanın tek şansı skora ve diğer kıyıda köşede kalmış belirsizliklere oynamak.
    0genel terim 
  21. Bir arkadaşımı daha aldı bizden bugün.

    Bu yol, yol değil dedik; etme dedik; yapma dedik; 'biz', 'eski biz' değiliz dedik; dinletemedik.

    Bir gitti, tam gitti.

    Geride kalanlar ?

    Evet, bir mermi kaç lira ki ?

    Değmezdi be oğlum... Huzurla dolasın.
    #266864 becoolnotfool | 3 yıl önce
    0genel terim 
  22. Eğer Hegel falan değilseniz veyaHut adınız beşeriyet tarihinde bir yerde yoksa, çok şanlıysanız torununuzun torunu belki de sizi hatırlayacak o da bir parça. İki nesil sonra yaşadınız mı yaşamadınız mı hatırlayan dahi olmayacak. SiliniP gideceksiniz.

    Garip bir kavram vesselâm.
    #290223 migfer tokmakel | 11 ay önce
    0genel terim 
  23. her canlı için kaçınılmaz sondur.
    #56704 julay | 7 yıl önce
    0genel terim 
  24. Ya yalnız kalacağımız ya da yalnız bırakacağımız bir son. Tüm canlılar tadacak elbette ama ölümden de beter bir şey olduğunu, ölüm size bir damın deliğinde tek başınıza duvarları seyrettirdiği zaman anlıyorsunuz...
    #104455 dolores | 7 yıl önce
    0genel terim 
  25. Hey selam,
    ölümü özleyen tek deli ben miyim diye merak ediyordum. Ölmek ne kadar zor ya derken bir deliye rastladım. Bana içinde bir takım sayılar olan renkli küçük bir kağıt uzattı. Kağıdı alır almaz elimden tutup -şşş bu çok özel bir parça- dedi. Ne olduğunu anlamak ici kağıdı açtım ve üzerinde yazan 3 TL yazısını gördüm. Gerçekten aklım çok karışmıştı. 3 TL yazan bir kağıdin nesinin özel olduğunu anlayamadım. Deliye döndüm ve sordum, -1000 TL var mı? Eğer yoksa ben de yokum dostum.-

    Suratima şok içinde bakarken cevaplayamadi dogal olarak da muhabbetimiz bitmişti. Onun için bir kağıda 10.000 TL yazıp verdim ve yoluma devam ettim.
    #107884 0qq0 | 7 yıl önce
    0genel terim