hristiyanlara ve yahudilere göre, sözleri ayrıntılı bir şekilde kaydedilen ilk peygamberdir.
döneminde yaşayan profesyonel peygamberlerin aksine "ne bir peygamberim, ne de bir peygamberin oğluyum" deyip herhangi bir peygamberlik iddiasında bulunmamaıştır. ama israil halkına peygamberlik etmesi görevi kendisine verilince de görevini cesurca yerine getirmiş ve tanrı'nın israil halkından hoşnut olmadığını bildirmiştir.
israil'e yaptığı uyarılardan birisi de, tanrı'ya gönülsüz bir şekilde itaat ettikleri yönündedir. dini ritiüellerin değil, yüreklerin önemli olduğunu söylemiştir ki daha sonra mesih isa da bunu tekrarlayacaktır.
"RAB şöyle diyor:
'İğreniyor, tiksiniyorum bayramlarınızdan,
Hoşlanmıyorum dinsel toplantılarınızdan,
yakmalık ve tahıl sunularınızı
Bana sunsanız bile kabul etmeyeceğim,
Besili hayvanlarınızdan sunacağınız
Esenlik sunularına dönüp bakmayacağım.
Uzak tutun benden ezgilerinizin gürültüsünü,
Çenklerinizin sesini dinlemeyeceğim.
Bunun yerine adalet su gibi,
Doğruluk ırmak gibi sürekli aksın.
Ey İsrail halkı, çölde kırk yıl bana
Kurbanlar, sunular mı sundunuz?
Gerçekte kralınızın Sakkut'u, putunuz Kayvan'ı,
Kendiniz için yaptığınız ilahın yıldızını taşıdınız.
Bu yüzden sizi Şam'ın ötesine
Sürgüne göndereceğim.'
RAB böyle diyor, O'nun adı Her Şeye Egemen Tanrı'dır."
seküler bir düzlemde ele alındığında, kilise müziklerinde müzik enstrümanı kullanılmamasına sebep olarak, avrupa müziğine de etki etmiş peygamberdir.
zira dönemindeki kültürlerde, tıpkı antik yunan'da olduğu gibi, dini törenlerde esntrüman çalarak** müzik yapma adeti varmış. ama peygamber amos, "arkadaşım siz böyle güzel müzikler yapıyorsunuz eyvallah da, bunlar hep boş. çünkü siz tanrı'ya değil, müziğe yöneliyorsunuz." şeklinde eleştirmiş bu adeti.
aslında amos'un demek istediği "tapınaklardan enstrümanları atalım" demek olmasa da, ortodoks ve katolik kiliseleri bunu böyle yorumlamış ve katolik kilisesi'ne org ve kemanın girişi epey geç tarihlerde olmuştur. ortodoks kiliseleri ise hiç enstrüman sokturmuyor.