manga dendiğinde akla gelen ilk şarkılardan. her konusu açıldığında "manga'nın bundan daha güzel şarkıları da var aslında" şeklinde lafa girerim, insanlar sırf bu yüzden sevmediğimi düşünürler. hayır, cevapsız sorular çok güzel, sadece çok daha güzelleri var. akustiği ayrı bir güzel hem de.
ara ara "cevapsız sorular günü" dediğim günlerim olur, dün onlardan biriydi galiba biraz da bugüne sarktı. cevapsız sorular günlerimde evin ön tarafındaki balkona çıkıp camları kapatırım, cevapsız sorular powertürk akustik açıp hem dinler hem söylerim, bazen şarkının ortasında sesim çatlar, bazen tize çıkamam ama olsun deniyorum*. hehhehheh bugün başındaki arpeji de çaldım hem.
bu şarkı bir kült. her konserde çalınır, en çok bu şarkıya eşlik edilir. insanlar çok sever, ben de çok severim. ben bu şarkıya günümü ayırıyorum, insanlar sevmediğimi düşünüyor.* seviyorum, sizden daha çok seviyor bile olabilirim hatta.
lakin bir itirazımı da dile getirmek istedim. şöyle ki; her ne kadar şarkının mastering, mixing aşamalarında levent lodos, nurettin çolak gibi prodüktörlerle (kulzos radyo'da da çalacaklardı lakin 'samimiyet' ortamı bozulur diye birkaç yazar ve yönetim tarafından pek talep görmeyen proje olarak kalmıştı.) çalışılmış ve ortaya ciddi bir ürün konulmuş olsa da şarkı, kompozisyon olarak baştan aşağı copy-paste bir çıktı olmuş.
Yani fg 93.7, tr-ance.com gibi 2000'li yılların birçok demirbaş platform ve dans etkinlikleri / festivalleri ile ülkeyi tanıştır, vizyon oluştur ama sonra gel dünyanın en ünlü diceylerinden birisinin (armin van buuren) şarkısını kopyala. Yakışmadı Birol Ağabey, yüzüne karşı dediğim için farklı platformlar aracılığı ile de bu itirazı dile getirme hakkını kendimde görüyorum.
Bari ana melodiyi ve kick tercihlerini değiştirseydiniz be.