asimov kurgusunda bir gezegen. şu korona günlerinde arkadaşlarımla whatsapp üzerinden sesli sohbet ederken aklıma geldi. hepimiz solaria'lı olduk. solaria ahalisi kesinlikle yüzyüze görüşmeyen bireylerden oluşuyor. birbirlerine ziyaretleri ve sosyalleşmeleri de optik hologramlar yoluyla oluyor. okurken çok ilginç gelmişti bu yaşam biçimi. şimdi içinde yaşıyoruz.
Asmiov'un yarattığı 50 dış dünyadan bir diğeri. İlki için (bkz: aurora).
Ayrıca bu dünyalardan en zayıfı, en az nüfuslusu ve en yozlaşmışıdır. Koskoca gezegende yalnızca 20 bin insan olduğu için- ve nüfus sabit tutulduğu için- her bir kişi kilometrekarelerce toprağı mesken edinmiştir. Binlerce odadan oluşan odalarda tek başlarına yaşar ve bütün bu toprakları robotlar yardımı ile idare ederler.
Gezegene ilk yerleşimlerden sonra bol toprak ve bol kaynak dolayısıyla çokça robot getirilmiş. Tüm işler de robotlara yaptırılınca bir yerden sonra insanların birbiriyle olan ilişkileri gereksiz bir hal almış. E onlar da tamamen bırakmış yüzyüze görüşmeyi bir yerden sonra. Doktorlar bile işlerini robotlar ve 3 boyutlu görüntü cihazları aracılığıyla devam ettirmişler.
Çıplaklık görüntü olarak tabu değil ama yüzyüze görüşmeyi sormak bile ayıp olarak karşılanıyor. Cinsellik de yalnızca nüfusun sabit tutulmasını sağlamak için varolan bir zorunluluk. Evliliği tiksinç ama yapılması gereken bir şey olarak görüyorlar.
Çocuklar anne karnında embryoya dönüşmelerinden bir ay sonra alınıyor ve suni ortamda yetiştiriliyor. Böylece anne babalarını asla bilmiyor tanımıyorlar. Hatta birisine çocuğu olup olmadığını sormak bile çok büyük bir ayıp. Çünkü çocuk sahibi olma hakkı çok az insana veriliyor.
Birbirlerine dokunmamalarına rağmen tarihlerinde bir cinayet ve iki cinayete teşebbüs vakaları bulunuyor. Yaklaşık olarak 500 yıllık bir tarihten sonra da insanlar tarafından terkediliyor.