Gönüllü karantina dönemlerinde bol bol seyredilen filmlerle önemini kanıtlayan sanattır, evet, sanat. Yeşilçam’ın 70 ve 80’lerdeki seslendirme tarzını western filme uyarlama nedir yahu! Üç taneye denk geldim, her “nnnayır, nnolamaz” tarzı ifadeye denk geldiğimde ne izlediğime dair beni git gellere saldı. İnsan işi tamamladıktan sonra açar bi seyreder, Kulağı tırmalıyor mu tırmalamıyor * mu diye… puh size!
türkiye'nin ciddi manada başarılı olduğu konulardan biri. gerçekten kıymetli seslendirme sanatçılarımız var.
şu meşhur tüylerimizi diken diken eden "you shall not pass" sahnesinin farklı dillerdeki seslendirmeleri.
doğu avrupa'da rezalet dublaj teknikleri kullanılıyor hala. kadın, erkek, çoluk çocuk demeden tek kişi seslendiriyor filmi. tonlama yok. filmde insanlar çığlık çığlığa, kıyamet kopuyor. bizim eleman sanki almış meyve tabağına önüne, gününün nasıl geçtiğini anlatıyor. arkadan orijinal sesler de duyuluyor, ruh halinizi hangisine adapte edeceğinizi şaşırıyorsunuz. güler misin ağlar mısın.
ülkemizde bu kadar başarılı olma sebeplerinden birini de, filmleri dublajlı izleme kültürünün alt yazı ile izlemekten daha yaygın olmasına bağlıyorum.
netflix'in aşırı yaygınlaşmasından önce, hatta yabancı dizi izleme kültürü* henüz oturmamışken; televizyonun başında oturup ne yayınlanıyorsa onu izliyorduk. değil yabancı dil bilen, efektif bir şekilde okuyup yazabilen insan sayısının bile çok düşük olduğu ülkemizde* alt yazılı filmlerin yüzüne kim bakacak? dublaja talep çok.
ispanyol ve fransızları da bu alanda başarılı bulmamı da bu bu sebebe bağlıyorum. ama örneğin iskandinavların böyle bir sıkıntısı yok, çünkü ingilizceyi zaten biliyorlar ve desteğe pek de gerek duymadan rahatça anlıyorlar izlediklerini. zaten televizyonlarında da bu şekilde, alt yazılı yayınlanıyor filmler, çocukluklarından alışıyorlar buna.
bir ülkede filmler orijinal dili ve alt yazı ile yayınlanıyorsa, o ülkenin vatandaşları yeni dili çok daha rahat öğreniyorlar.
demek ki animelerin tüm karizması japonca'dan geliyormuş. ingilizce dublajlı gundam videoları izleyince bana fox kids çizgi filmleri gibi geldiler bir anda.
ben ki kidou senshi gandamu serilerinin her birinde en az bir kere ağlamış adamım, kendimi çok tuhaf hissettim ingilizce dublaj videoları izleyince...