67. dönem hükümetin sağlık bakanıdır. esasen devlet adamlarımız arasında, en geçerli ihtisaslar kendisine aittir. bursa erkek lisesinde okumuş, oradan istanbul üniversitesi tıp fakültesini bitirmiş ve cerrahpaşa'da da çocuk hastalıkları uzmanlığını almıştır. medipol hastahanesi, istanbul medipol üniversitesi gibi medipol yapıların kurucusudur.
şimdi bu adamı şimdiye kadar kimse konuşmuyordu. bu küresel salgın olayıyla ilgili şu gelişmelerin her birini hiç yaşamamış birine anlatsam, ya da ne bileyim işte 10 sene önce böyle bir teori ortaya atıp ayrıntılarıyla sürecin yönetilmesi olsun (imkanlar ve kanunlar emrettiği düzeyde tabi), yaklaşım olsun, ve sonrasında da sizce bu hangi partilidir diye sorsam, pek azı akp şeklinde cevap verirdi eminim, ki ben de aynı kanıdayım. tüm siyasi bakış açılarını, nefretleri, haksızlıkları, adaletsizlikleri bir kenara bırakırsak (unutalım demiyorum), kendisi benden tam not almıştır. oturduğu koltuktan bakanlık yapan değil, hakiki hipokrat yemini etmiş efendi bir hekimdir kendisi.
sosyal medya yıkılıyordur bununla ama, efendiliğe bi bakın istedim. partiden azade sevilesi adam.
Covid-19 test sonucu pozitif çıkan hastaları sahibi olduğu hastanelerde ücretsiz tedavi etmesini beklediğim bakan. Diğer özel hastanelere de örnek teşkilk eder. 4 saatlik uykuyla ayakta duruyor, uykusuz gözlerle insanların karşısına çıkıyor diye değil böyle bir fedakarlığa giriştiği için takdir edilmeli.
şeffaf olduğuna falan inanmıyorum. kendisini takdir eden çok. bir ay sonra ne olacağı da belli değil. süreç hiç iyi yönetilmiyor bana kalırsa. şahsi görüşümdür.
her konuştuğunda "ay, ne iyi adam"cılara iyi gelen, geri kalan kitle için ise "ne dedi bu şimdi?" tepkisini oldukça sesli bir şekilde savurma yolunu açan kişi.
biraz önce biten ve yaklaşık 6 saat sürmüş bilim kurulu toplantısının sonucu olan açıklamasında söylediklerini düşündüğümde, buraya yazdığımda hakkında suç duyurusu açılabilecek fikirler aklıma geliyor. ölü sayısını açıklamayı apaçık z raporuna benzetmesi (geceyi bekleyin), rte'nin peşinden giderek sağlık personeli ataması yapılacağını söylemesi, "yerli ve milli" solunum cihazı üretileceğini açıklamasını, hiçbir şekilde sayısal veriler üzerinden konuşmamasını nasıl değerlendirmek gerekir; bilmiyorum. aslında biliyorum ama biraz önce yazdığım fikirler ürettikten sonra açıklayamıyorum. saatler süren toplantıdan sonra, en azından "sokağa çıkma yasağı tavsiyesi" verilmesini bekleyenler açısında sinir bozucu bir konuşma oldu. kendisi aklımda artık hep z raporu şeklinde kalacak.
neredeyse 1 saat süren konuşmasında hepimizi ilgilendiren tek önemli nokta, çin'den gelen kitlerin nisan sonuna kadar milyonları bulabileceğini açıklamasıydı bence. bundan da, salgının bizim ülkeyi en az 1 ay etkileyeceği, bu 1 ay içinde büyük ihtimalle bütün kişisel sosyal sınırlarımızı kapatacağımızı düşünüyorum. koca, en azından "herkes kendi olağanüstü halini ilan edebilir" diyerek hem gülümsetti beni ("herkesin popisi kendine") hem de sinirle doldurdu. bütün tepki toplayabilecek kararları soylu ve rte'nin açıklamasını istediğini düşünüyorum. 1 saat süren ve aslında hiçbir şey açıklamadığı basın toplantısından ben bu kadarı anlayabildim.
bugünkü bilim kurulu toplantısından sonra, "bu kadar hızlı yayıldığını bilmiyorduk" şeklinde bir açıklama yapmış. ocak'tan beri çin ve uzakdoğunun tamamı bu virüs çok hızlı bulaşıyor diye bas bas bağırıyor. italya şubat'tan beri bağrıyor. nasıl bilmiyorsun diyerek bırakıyorum girdiyi buraya. ama sorsan süper hazırlıklıydılar. *
Taksicilerle ilgili 0 rakamı çift mi tek mi diye espri yapan adamı gözaltına alıyorlar. Sağlık bakanı da sağlıkçılarımıza malzeme bakımından eksiklik oluşturmama noktasında her türlü gayret içinde olduğumuzdan emin olun. Eğer ben ulaşamıyorum diyen sağlıkçı varsa bütün birimleri aşarak bize ulaşsın diyor.
Şimdi bu şaka mı? 601 sağlıkçı hasta 2 sağlıkçı vefat ediyor neden? Ekipman yetersizliğinden. Böyle her türlü gayret gösterildiği için!
Kendi ağzıyla söylüyor bütün yük sağlıkçılarımızın üstünde diye. Sonrada diyor ki bize ulaşsın. Lan nasıl ulaşacak! Allah allah!
son basın toplantısında gerçekten moralsiz ve yorgun görünüyordu. ne dediğini hatırlamıyorum ama bir ara sesi titreyince aklıma nedense* "hamama giren terler" deyişi geldi aklıma. bu hamamdan çıkmak da kolay olmasa gerek.
bu adamın açıklamasından sonra anladım ki çin'in baskı ve sansürünün zararı 'o bir başka ülkeler' için geçerli.
tamam adamlar birkaç hafta geç kaldı, geometrik dizilerin özelliği gereği, misliyle zarar verdi ama geç kalmasa da bize olan olacakmış. "hızlı yayıldığını bilmiyorduk" dedi ya.
bugünkü açıklamasını hemen hemen 1 saat önce twitter hesabından gerçekleştirmiş bakan.
açıklamanın hem kafamı karıştıran hem de kızdıran yeri şurası: "artan test sayımıza rağmen vaka artış hızı düşme eğiliminde". rağmen kısmı zaten fiyasko. test sayısı arttıkça vaka sayısının da artacağı, doğru orantı bilen herkes için adeta bir mutlak değer. ayrıca neredeyse son 1 aydır günlük vaka sayısında bugünkü açıklamayla zirve yapmış haldeyiz (günlük 4 bin in üzerinde yeni vaka). günlük ölümde de zirveye çıkmış olduk bugün (günde 96 ölü ). bütün bunlara rağmen, penguen tvlerin hemen hemen hepsinde gelişitirilme aşamasında olan aşı, plazma tedavisi ve "kurtuluyor muyuz acaba?" alt metni var. şaka gibi. hem bakana hem de penguen tvlere "halka olumsuz haber vermeyeceksiniz" emri verilmişe benziyor. yoksa, durum hiç de anlatıldığı gibi iyimser değil.
kendisine karşı güvenim, söylediklerine karşı inancım her geçen gün azalıyor.