Bir çocuğun, 10 yaşındaki bir çocuğun, kitap okuma alışkanlığı edinmesi beni çok mutlu eder ancak; 10 yaşındaki bir çocuğun jean-jacques rousseau, platon, richard dawkins okuması beni üzer. Linç yiyeceğimi de bilsem küçük bir çocuğun yapması gerekenlerin; boyama yapmak, resim çizmek, herhangi bir spor dalına adım atmak, arkadaşlarıyla vakit geçirmek, ödevlerini yapmak, bilgisayar oyunu oynamak, çizgi dizi-film izlemek ve yaşına uygun kitaplardan başkasını okumamak olması gerektiğini düşüneceğim.
Hiç kimse hikaye anlatmasın. Bu çocuk farklı demesin. Farkı filan yok. Çocuk evet çok okumuş, bilgi birikimini genişletmiş lakin ''yaşının verdiği'' kültür eksikliği ve parantez içinde dünya görüşünün olmayışı nedeniyle papağanlıktan başka bir şey yapmıyor. Kitaplarda gördüğü kelimeleri, cümleleri ezberlemiş, onları bir araya getirerek yeni cümleler ortaya çıkarıyor. Ya çocuğum sen 10 yaşındasın, tek yol anarşi diyorsun. Üstelik Bunu derken de gözlerin yerinden çıkacak kadar büyüyor. Beni bir gülme aldı...
Ortalama bir zeka seviyesinin üzerinde olabilir, buna bir şey demiyorum. Türkiye'de bu çocuk gibi binlercesi belki yüz binlercesi vardır. @sophoklesin antigonesi ilk girdide bahsetmiş, ben biraz artırayım. 10 yaşında hafız olan çocuk ile bu çocuğun arasındaki fark, hafızların bu çocuktan çok daha zeki olmasından öte bir şey değildir. Türkiye abartı timi çocuğu göklere çıkardı. Onun adına üzülüyorum, yazık olacak.
Açık konuşayım, hayatımda bir çocuktan gıcık kapacağım aklıma gelmezdi. İşin açığı gıcık kaptığım şey çocuk da değil, çocuğun sırtına yüklenen karakter. Aslında çok tatlı çocuk, sevilesi duruyor. Ama gelin görün ki küçücük omuzlarına yüklenen karakter, çocuğun elini ayağını ayrı oynatıyor, gözleri fıldır fıldır dönüyor ve eminim bu hareketlerin bir kısmını kendisine öğütlendiği için yapıyor. Yaptığı diğer şey de her şeye ve herkese yukarıdan bakmak. 7-8 yaşlarında tüm insanlarda başlayan, herkes tarafından takdir görme ve beğenilme arzusu, maalesef bu çocuğun ebeveynleri tarafından çanak tutulduğu için tavan yapmış. Yetmezmiş gibi medya ve kamuoyu da çanak tutuyor. Anne-babanın yerinde olsam kahrolurdum zira çocuk, büyük bir psikolojik tahribatın içerisinde gözüküyor. İşin kötü yanı, çocuğun bu durumdan haberi bile yok. Zira bunu idrak edebilecek ''yaşta'' değil.
malesef gelişimi sağlıklı ilerlemeyen, ama bu durumun kendini gösterdiği alan felsefe ve bilgelik olduğu için ortadaki manyaklığın farkına varılamayan çocuktur.
ortada kazanılmamış bir bilgelik, bunun vereceği ego şişmesi var. kendini kanıtlayabilmek için kaldırabileceğinden fazla yükü sırtlanmak zorunda kalan bir çocuk var. piaget'ye göre soyut kavramlar 12 yaşından sonra oluşmaya başlar. ailesinde ya da çevresinde takdir edilebilmek için kendi biyolojsiyle inatlaşmaya çalışan körpecik bi çocuk var ortada.
yazıktır, bu kadar hızlı ünlenmek, aynı hızda nefrete maruz kalmak... hem de az-buz değil yüzbinlerce kişi tarafından!!! bu çocuk bunları kaldıramayabilir.
felsefe terimlerini bilmek ve bu hususta konuşabilmek (o da tartışılabilir) ile filozof olmak arasındaki farkı bilmeyen bir toplumca kanaat önderi falan ilan edilmeye çalışılan, üzerine yüklenen misyon doğrultusunda medya faresine dönüp haliyle yanlışlar yapan ve irrite edici hale gelen 10 yaşındaki megaloman çocuk.