Hicri takvimin bir ayı. Müslümanlıkta mübarek aydır, oruç tutulur. Mübarek ramazan ayının gelmesi müslümanları sevindirmesi gerekirken ramazan ayının bitişini bayramla seyranla kutlarlar. Kardeş madem bu kadar güzel sevdiğiniz bir ay o zaman gelişini kutlayın gidişini niye kutluyosunuz
Müslümanlardan ziyade bence diğer inançlara mensup veya inançsız insanlar için zor olan ay.
Yolda sigara içersiniz dik dik bakarlar, yemek yemek ızdırap haline gelir, sokaklar cansız enerjisiz olur ve sizin de modunuzu düşürür, arkadaşlarınızı ararsınız oruçlu oldukları için çıkmazlar, tek kalırsınız, kimse olmaz vs vs.
Ülkemiz insanı ramazana onu bir ibadet olarak gördüğü için bu kadar hazırlanmazlar. Şuraya bakmanızı öneririm:
normalde sünnet olan, peygamber efendimiz'in uyguladığı ve tavsiye ettiği teravih namazı, ülkemizde farz namazlardan daha çok kılınmaktadır. Her biri 600-700 mübareğe namaz kılma imkanı veren camilerimizin farz olan vakit namazlarında (sabah-öğle-ikindi-akşam-yatsı) iki safı zor dolarken, teravih namazlarında full çekmesi ilginç bir durumdur.
Bununla birlikte, %99'u müslüman olan ülkemizde namaz kılan insan sayısı çok azken ve namaz kılmayanlara normal gözle bakılırken, oruç tutmayan insanlara garip bir şekilde anormal gözle bakılır. Hatta antipati bile duyulabilir.
Diyeceğim o ki, türkler ramazan ayına onu bir ibadet, günahlardan arınma fırsatı olarak gördükleri için bu kadar hazırlanmazlar. Bu artık bir gelenek halini almıştır. Zaten ibadetlerimizin neredeyse hepsi gelenek olarak oturmuş olanlarıdır.
Mazluma yardım ediyorsak orta asya türklerinin mazluma kılıç vurmamasından, milletin arkasından iş çevirmiyordak yine türklüğümüzden...
Bizim yaptığımız her şey türklüğümüzle ilgilidir aslında. İslamiyetle sonradan yerleşen değerlerimiz ise, kültürümüz içinde yer bulmuş şeylerdir. Bu sebeple de biz ramazana hazırlanıyorsak onu kültürümüz içine aldığımız içindir. Oruç tutuyorsak da, artık orucu kültürümüzden gördüğümüz içindir.
islam zor bir din. açıkçası ortodoks janizm dışında islam kadar zor uygulanan bir yaygın din görmedim. eksiğim vardır, bilgili arkadaşlar ekler.
günde beş kere fiziksel ibadet, beş kere tuvalet molası verdirtmeyen çalışmaya hayatında çok zorlayıcı. bir de toplulukla kıl diyor, bir de kadın erkek ayrı kıl -yani yer ayır- diyor. yahudiliğe baksan en zorlayıcı kısmı diyetleri, benzeri islamda da var. hatta kuran'dakinin üzerine yahudi yasaklarını da ekleyen müslümanlar da var. bir de alkol yasağı var. hey maşallah.
şöyle yiyeceksin, böyle sıçacaksın... asıl ölümcül olan, faiz, zekat, fitre, sadaka vs. gibi ekonomik kısımları var. zaten bunları adamakıllı uygulayan sayısı sıfır. hep çevresinden dolanma, kulp bulma. kadın meselesine girmiyorum bile. daha yemeğe gitcem.
sonuçta ramazan, haftalık cuma namazının aylık versiyonu olarak işlem görüyor. her dakika uğraşacağına "bitsin gitsin" tarzında bir reforma gitmiş insanlar. her reform martin luter gerektirmez. bazen toplum işi oluruna uyduruverir.
müslümanların çoğu bu ayı yanlış algılıyor. oruç tutmaktaki amaç aç insanların halinden anlamak değildir. en temel ihtiyaçlarımız olan su ve beslenme ile kendini sınamaktır. oruç tutmuyor diye bir insana art niyetle yaklaşmak ne kadar saçma ise, "akşama kadar oruç tutup iftarda ziyafet çekmekle aç insanların halinden anlamak olmaz." gibi şeyler söylemek de o kadar saçmadır. aç insanları anlamaya yardımcı olabilir oruç fakat temel amacı farklıdır.
bir de bu oruç tutmayanlara dayak atma meselesi var. bu da oruç ibadetini götünden anlayan müslümanların gerçekleştirdiği eylemlerden biri. az önce bahsettiğim gibi; senin bu ibadeti gerçekleştirme amacın kendini sınamak zaten. şahsen oruç tutuyor olsaydım bu insanların aksine herkesin karşımda yemek yemesini, su içmesini isterdim. bilgisayar oyununu en kolay modda oynamak gibi bir şey olurdu diğer türlüsü. sigara kullanan bir insanım ve sigarayı bırakmayı denemiyorum çünkü arkadaşlarım da sigara kullanıyor ve yanımda sigara içecekleri bir ortam olacak muhakkak. henüz bu tür durumlarda kendime hakim olabileceğimi düşünmediğim için sigarayı bırakmayı da denemiyorum. mesele bu işte; eğer insanlar karşında yemek yediği zaman, su içtiği zaman kendine hakim olamayacağını düşünüyorsan oruç tutmamak daha doğru bir seçenek olabilir.
gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. potası olmayan bir basketbol sahasına basketbol oynamak için gitmek gibi bir şey bu. asıl amaca hizmet eden şeylerden kaçarak o eylemi gerçekleştirmek nasıl tatmin ediyor bu insanları?
bunların dışında; ramazan ayını severim. insanlar arasındaki ilişkileri güçlendirdiğini düşünürüm. kalabalık iftar sofraları, sahura kadar devam eden muhabbetler mutlu eder beni. geçtiğimiz yıllarda tatsız olaylar yaşandı fakat umarım bir gün herkes bu eylemi ne yaptığının farkında olarak gerçekleştirir.
kimliğinin din kısmı kendisine sorulmadan doldurulmuş, ve aile yapısı gereği buna ayak uydurmak zorunda olan gençlerimizin survival ayı.
eveet geldi çattı. bu yıl kuytu köşe evde azaldığı farkedilmeyecek besinleri tırtıklamalarımız, hava alacağım ayağına çıkıp yaptığımız dönerci kaçamaklarımız zora girecek gibi kardeşlerim. malum esnaf kapatmış, sokağa çıkılmıyor evin her köşesinde bir aile bireyi.. ama metin olalım.. iyi tarafı: zorla götürüldüğümüz, anne üzmemek için katlandığımız teraviler bu yıl yok.
haberleşelim, birlikte hareket edelim. bu yılki duruma istinaden aklına yeni taktikler, zekice karın doyurma planları gelen olursa paylaşsın.
öncelikle tüm müslüman kulzos yazarlarına hayırlı ramazanlar. umarım huzurlu bir ramazan ayı olur.
şöyle ki, oruçluyken insan içine karışacaksak yanımıza diş fırçası almayı unutmayalım. hoş diş fırçası da macunu da pahalı ama olsun. zira insanları rahatsız etmemek, tutulan oruç kadar önemli. çünkü rahatsız etmek de bir bakıma kul hakkına girmektir.
tabi insanların en çok merak ettiği konu diş fırçalamanın orucu bozup bozmayacağı. boğazdan içeri bir şey kaçmadığı sürece oruç bozulmuyor. diş macununu yutmadan fırçalayınız efendim.
Benim gibi nonteistler için bulunduğu coğrafyaya da bağlı olarak 12 ayın ızdırabı;
Standart Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için 12 ayın sultanı;
Olan bir aydır.
Çocukken aklımdaki haliyle, şu anki bilincim arasında dağlar var. Tatili ve de paylaşımcılığı hariç (ki ekonomiden ötürü kalmadı gibi) sevmiyorum artık.
Yarından itibaren yolda sigara içe içe gittiğim için kafamın boynundan edilmesi gerektiğini düşünenler tarafından göz tacizine uğrayıp duracağım. Ama umrumda değiller.
Bu yıl miladi takvimde 1 mart ile 29 mart arasına denk gelen hicri ay.
Öncelikle inanan kardeşlerimizin ramazan ayını gönülden kutluyorum. Allah cümlemize nice güzel ramazanlara ulaşabilmeyi nasip etsin.
Benim için bu ramazan'ın ilginç bir tarafı var. İlk oruç tutmaya başladığım günden bu yana hep sıcak havalarda oruç tuttuğumu hatırlıyorum. Ve bir şekilde hep yaz meyvelerini anımsıyorum. Bu ramazan ise montlarla ve kış meyveleriyle geçecek gibi duruyor. Sanki yaz ramazanı daha meşakkatli ama bir o kadar da zevkli gibiydi. Kışın ramazan nasıl olacak hep birlikte göreceğiz.