daredevil'ı sinemada mahvetmiş amerikalı yönetmen mark steven johnson'ın bir başka sıçışının kıyısına kadar geldiği, yazıp yönettiği, aynı isimli oldukça karizmatik marvel comics karakterini anlatan 2007 yapımı hollywood filmi. internette biraz araştırma yaptığınızda, filmi beğenmiş olan kimseyi bulamazsınız (aynı durum spawn için de geçerli). 1 haftadır rüyama giriyordu yanan kafatası reyiz. bugün izledim. karakteri delicesine özlemişim ama johnson'ın elinden çıkan halini değil.
ben doğrudan filmle ilgili yazayım. karakteri anlatmak isteyene alan açmış olayım.
aslında ghost rider'ın filmi 2002'de çekilmeye başlanacaktı. spider-man'in hem gişede başarı sağlamış hem de sinematografik olarak geçer not almış tobey maguire'lı ilk filmi, ghost rider için de kolların sıvanmasını sağlamıştı. spidey'nin ilk filmi için spider-man'in spider-man: the animated series'i (bize göre fox kids ve show tv'de yayınlanan çizgi filmleri oluyor bu) temel alınmıştı. ghost rider da fantastic four'un animated series'inde görünüp büyük sükse yarattığı için ghost rider'ın da filminin çekilmesi kararı alınmıştı (söz konusu çizgi filmdeki ghost rider ile galactus'un kapışma sahnesinin ne kadar görkemli olduğunu halen hatırlıyorum).
2002'de başlayan ghost rider filmi projesi tam 5 yıl sürmüş, başroldeki nicholas cage hariç, hemen hemen bütün ekip değişmişti. oldukça uyuz bir adam olduğu ayyuka çıksa da, çok sevdiğim the league of extraordinary gentlemen'ı çektiğinden dolayı sempati beslediğim stephen norrington yönetmenlik koltuğunda olacak, oyuncu kadrosunda jon voight gibi büyük bir usta yer alacak, johnny depp ve eric bana'nın kadrodaki isimler arasında olacağı konuşulacak ve stan lee elbette arz-ı endam edecekti. bu yazdıklarımın büyük kısmı olmadı çünkü önce yönetmenlik koltuğu johnson'a geçti. bunun nedeni olarak norrington'ın the league of extraordinary gentlemen'ın setinde sean connery'yle yumruk yumruğa kavga edecek kadar şiddetli bir tartışma yaşaması ve norrington'ın bu kadar büyük bütçeli bir işin altından kalkamayacak olması öne sürüldü (ghost rider'ın o yıllarda konuşulan bütçesi 200 milyon dolardı). johnson başa geçtikten sonra cage'i "johnny blaze" koltuğuna oturttu. bana ve depp'le olan görüşmeler sonuçsuz kaldı. voight yerine de, bir başka efsane sam elliott kadroya çağırıldı. stan lee'nin filmde yer almaması ise tamamen kendi seçimiymiş. lee'nin ghost rider'ın hikayesindeki etkisi jack kirby kadar olmadığı için "ben olmayayım" dediği konuşulmuştu. kadro netleşince, senaryo çalışmalarına geçildi. 2002'de başlanan proje 2007'ye kadar sürüncemede kaldı ve marvel'ın belki de en değeri bilinmemiş karakteri için hayranları 5 koca yıl bekletildi.
çok geniş girdim, toparlayabilirsem süper. devam edeyim: senaryoyu johnson'ın yazması da garip aslında. daredevil'ı beyaz perdede mahvetmiş isim olarak, kendisinin tekrar bir süper kahraman hikayesinin içine sıçma ihtimalinden korkmamış columbia pictures. senaryonun düğüm olduğu bir kaç yerde cage de senaryoya yardım etmiş ve filmin oldukça kötü sahnelerinden biri olan "ghost rider helikoptere karşı" olarak özetleyebileceğim sahneyi yazmış. ayrıca, cage'in müthiş bir çizgi roman hayranı olduğu bilirsiniz. kendisinin sol omzunda ghost rider dövmesi vardır. onu da film için sildirmiş. zaten depp başrole geçmesin diye bütün bağlantılarını kullandığı ve perde arkası işlerle başrolü kaptığı da söylenip duruyor her yerde. ghost rider'ın yanan kafatası cage'in kafatası modellenerek üretilmiş. bazı sahnelerde "doğalgazla tutuşturulmuş kafatası" görseli diye dalga geçenlerin yazdıklarını da okudum. filmin cgi efektleri, bütçesinin 100 milyon dolar civarına çekilmesi nedeniyle bu kadar kötü olmuş olabilir. bir de, yukarıda bahsettiğim helikopter sahnesi gibi birkaç sahnenin çekimleri ve efektleri için johnson'ın bizzat para verdiğini de okudum. yani, bütçeye bağlı olarak efektlerin vasat altında kaldığını söyleyip bunu filmin toptan kötü olmasına bahane olarak ortaya atanlara da kızamıyorum.
filmin çizgi roman karakteri olan ghost rider'la bağdaşmadığı tonla nokta var. özellikle ghost rider ve spirit of vengeance'ın farklı karakterler oldukları, hayat hikayelerinin neredeyse hiçbir noktada benzerlik taşımadığı da söylenebilir. cage'in, çizgi romanında kızıl-kahverengi at yelesi gibi saçları olan blaze'e hiçbir şekilde benzememesi de büyük sorun bence. mesela, constantine'de de bu durum vardı ama keanu reeves çizgi romandaki john constantine'in dışına çıkmayı oyunculuğuyla kapatabilmişti. cage'de oyunculuk da yok ne yazık ki. eva mendes'in çizgi romandaki "roxanne" olabilmek için çok fazla kilo aldığı ortadayken, blackheart'ı canlandırmış wes bentley'nin kokain bağlımlılığını sürdürebilmek adına rolü kabul ettiği biliniyorken, bu yıl içinde odin'in yanına aldığı peter fonda'nın, bazı sahnelerinde mükemmel oynadığı mephisto karakterini canla başla filmin en iyi karakteri yaptığı görülüyorken, cage de keşke plastik makyajla falan çizgi romandaki blaze'e benzeseydi... ghost rider, spawn'dan sonra en sevdiğim çizgi roman karakteri olmasa, daha da gömerdim ama uzatmayacağım daha fazla.
nispeten düşük bütçesi, johnson'ın her yerinden yeteneksizlik akan hayal gücüne bırakılmış senaryosu, berbat oyunculuklar içeren sahneleri, korkunç yan karakterleri, "klişe olma adına" su üstüne çıkartılmış replikleri, kötü bilgisayar destekli efektleri ve gülümsetmeyen cıvık esprileriyle ghost rider, sadece çizgi romanından kendisini bilenlere "eh" dedirtebilir bence. ghost rider'ı duymamış olanlar ise, doğrudan pas geçsinler. filmin perde arkası ayrıntılarını okuyup "hmm" diyerek bilgilenebilirler belki ama bunun da ilgilerini çekeceğini sanmıyorum.
eski orijinal çizgi roman serisi hem karakterin hayvani boyutlarda gelişmesi hem de diğer çizgi roman kahramanlarının hikayelerini sonlandıracak kadar tehlike yaratması sebebiyle arapsaçına dönmüş, geçen yıl satışa sunulmaya başlanan ve şu ana kadar satışa sunulmuş 6 sayısı her türlü yolla temin edilebilen yeni serisi ile hayranlarına farklı bir çerçevede kendisini okuma fırsatı tanı(n)mış kahraman.
yeni serisinin hikayecisi ed brisson. avengers, punisher, x-men ve tabii ki ghost rider hikayeleri yazmış bir senarist. cv'si gayet iyi. özellikle ghost rider'ın doctor strange kapışmalarına da destek vermiş olması önemli. kapakları çizen aaron kuderguardians of the galaxy, thor ve fantastic four kapakları çizmiş. bahsettiğim yeni ghost rider serisinin bazı sayılarının kapakları buram buram cehennem kokuyor. bu hissi kapakla birlikte okura aşılayabilmesi nefis. sayıların şu ana kadarkilerin hepsinin çizerleri de kuder ve juan frigeri. frigeri geçmişte spider-verse ve immortal hulk çizimleri de yapmış.
yeni serinin hikayesi danny ketch ve johnny blaze'in hikayelerini bir noktada sıfırlayıp önlerindeki yolu birlikte gitmelerini öngörmüş. yani, ghost rider ve spirit of vengeance ayrımını dahi yapmaya gerek duymadan, doğrudan hikayeye gireceksiniz: ketch spirit of vengeance'ından bıkmış, bir bar açmış, kendi isteğiyle hiçbir şekilde kimseye yardım etmeyen birine dönüşmüş. blaze "king of hell" olmuş, mephisto'yu strange'e emanet ederek cehennemden sürmüş. ilk sayının ilk 10 sayfası hemen hemen bunları anlatıyor. blaze'in king of hell'liği orijinal seride de vardı ama bu kadar etkileyici çizildiğini hatırlamıyorum. ketch'in "ghost rider olma bıkkınlığı" ise, çizgi romanı okurken sizi bezdirebilir, uyarayım (ketch'i tokatlayıp "kendine gel, hödük!" diye bağırmaya çalıştığım sayfalar okudum).
- marvel'ın yayınladığı 2 dakikalık trailer'ı da içeren, güzel açıklamalar da barındıran kaynak
- buradan da yeni serinin çizgi roman kapaklarına ve hikayenin özetine erişebilirsiniz.
6 sayı var şu an ve 7'nin temmuz'da satışa sunulacağı yazılıyor. aslında bu ay içinde serinin en az 9 sayısı satışta olacaktı ama korona'dan ötürü temmuz'a ertelemişler. yazmama gerek yok belki ama ben üşenmeyeyim: şu ana kadarki sayıları malum ortamlarda bulunuyor.