nedense kafayı kurabiye ile bozmuştu ve koca koca kurabiyeleri bütün olarak ağzına tıkıştırmasıyla ünlüydü. tabi bu sırada kurabiyeler un ufak olup yerlere saçılırdı. içim giderdi benim de. "ben olsam zerresini ziyan etmeden hepsini yerdim" diye düşünürdüm.
adı canavar olsa da, huy olarak pek öyle canavara benzer bir yanı yoktu aslında. tek derdi kurabiye yemekti garibimin. benim en sevdiğim karakterlerden de biriydi susam sokağı'nda.
geçenlerde yeğenim ve damadım ziyaretime geldiler. kahkahalarım aşağıdan duyuluyormuş. dediler dayı ''neye gülüyordun böyle?' hiç utanmadan tabletten kurabiye canavarı izlediğimi söyledim. damat biraz şaşırdı bu hale ama yeğen pek sallamadı. fakat her ne kadar hep beraber izlemek için israr etsem de izlemediler. kendileri kaybetti banane.