Doğum adı Ernesto Guevara olan Arjantinli devrimci ve fikir adamı.
doğum belgesine göre 14 Haziran 1928'de Arjantin rosario de la fe'de doğan Guevara, baba tarafından İrlandalı anne tarafından Bask.
Kendisine meslek olarak doktorluğu seçen Guevara, devrimci mücadelesi sırasında askerlik de yapmış, aynı zamanda 7 tane yayımlanmış şiiri de bulunan çok yönlü ve başarılı bir fikir adamı aynı zamanda.
Arkadaş anlamına gelen "che" ismini kendisine yoldaşı antonio nico lopez vermiş ve zamanla devrimci, Ernesto Che Guevara olarak anılmaya başlanmıştır.
Che Guevara, zorluklarla geçen kısa yaşamına onurlu ve devrimci bir mücadele sığdırmış ve dünyanın en önemli devrimci simgelerinden biri haline gelmiştir.
Fidel castro ile birlikte Küba devrimi'nin mimarı ve önderlerinden olmuş, hayalini kurduğu sosyalist küba'da hayatının geri kalanını rahat içinde geçirmek yerine devrimci mücadelesini sürdürmek üzere yollara düşmüş ve ne yazık ki 1967'de gerilla operasyonlarına önderlik ettiği sırada bolivya'da özel harekat Birliği tarafından yakalanmış ve 9 Ekim 1967'de yargılamadan idam edilmiştir.
Daha iki yaşındayken astım hastalığı ile başlayan mücadelesi tüm hayatı boyunca onurlu ve kararlı bir şekilde sürmüş, kimseye ihanet etmeden, onurunu çiğnetmeden bu dünyadaki varlığını belki de olabilecek en üst seviyede tamamlamış gerçek bir devrimcidir che Guevara. Fikirleri ve mücadelesi hala tüm dünya devrimcilerinin ışığı ve yoldaşıdır.
Tüm dünyada comandante (komutan) che Guevara olarak bilinen devrimcinin hayatını konu alan filmlerden bazıları:
şu aralar yeni hobilerimden birisi de puro olduğu için çeşitli kaynaklardan sürekli bir şeyler okuyorum. zaten bir yandan da şarkı söylediğim için her hafta veya her gün puro içmek gibi bir lüksüm yok. anca ayda bir tane falan. onda da o gün puro içtiysem zaten rahatça şarkı söyleyemiyorum.
ama che'nin bu tezi epey ilginç bana. kendisi iç hastalıkları mütehassısı diye biliyorum yanlış hatırlamıyorsam, ayrıca bir de astım hastası. böyle olunca da insanın kafasında bir "lan yoksa?!" düşüncesi oluşuyor da sonuçta içtiğimiz şey de tütün. illa ki içinde ciğerlere zarar veren bir şey vardır. ama yine de bilemedim.
not: hevesim geçince bırakacağım zaten. sigara ve pipoyu bırakalı çok oldu zaten. puroda tütün ürünlerine son vereceğim de umarım sesimi kaybetmem bu sürede.
komünist olmak yaşamda çok renkli olmayı gerektirir. ernesto yaşamın bir çok renginde harika bir insandı. kendisi bir çocuk hekimiydi. futbolcuydu. şair ve müzisyendi. elde tüfek en önde yürüyen cesur gerillaların en değerli önderiydi. küba devriminin ilk yıllarının dahi ekonomi bakanıydı.
fidel'le venezuela'da tanışırlar. bir avuç insanla küba'da devrim yapabileceklerine o günden emindir. fidel'le sonrasının pazarlığını yapar. pazarlığın mevzubahsi, dünya ülkelerinde devrime ihtiyacı olan bütün ezilen halklara kurtuluşu mümkün kılmaktır.
devrim hareketi bir seçimler hareketinden önce reddedişler hareketidir. ernesto'nun büyük devrimci kalibresi her zaman kötüyü reddetişleriyle ölçülür. o zamanların kominist kılığındaki devlet kapitalist tiranı sovyetlere bile kötülüğünü doğru bir dille haykıracak kadar cesur bir önderdir ernesto. 36 yaşındayken, kolombiya dağlarında bir avuç yoldaşıyla devrim mücadelesi verirken, abd'nin bir müfreze askeri tarafından şehit edilmiştir. şiirimizin büyük ismi ülkü tamer'in dizeleriyle ölümsüzleşmiştir.
bir ormanda tutup onu bağladılar ağaca yumdu sanki uyur gibi gözlerini usulca
bir soğuk yel eser üşür ölüm bile anlatır akan kanı beyaz sesiyle
diz çöktüler karşısında sonra ateş ettiler parçalanan yüreğine yuva kurdu mermiler
bir soğuk yel eser üşür ölüm bile anlatır akan kanı beyaz sesiyle
gelip kondu bir güvercin ellerine o gece kırmızı bir çelenk oldu bileğinde kelepçe
bir soğuk yel eser üşür ölüm bile anlatır akan kanı beyaz sesiyle
che part 1 ve part 2 olanı kesinlikle izleyin. zaman zaman che'yi görmüş gibi salaklaşıyo insan bir an kimi sahnelerde. ve görüntüler sahneler çoğu zaman fotoğraf karesi gibi.
küba devrimi sonrası bakanlar kurulu gibi bir şey kurulacaktır, toplantı yaparlar. castro "ekonomist var mı?" diye sorar. che de o sırada neye daldıysa tam duymaz, ekonomistin son kısmını duyup "komunist var mı?" dedi sanınca elini kaldırır.
sonrasında bir kaç yıl maliye/ekonomi bakanı olur.
Bizim de dağlarımız vardır che guevara Bakma şimdi durgunsa, bir şahan gibi duruyorsa
Yorgundur, savaşlar görmüştür, çeteciler barındırmıştır
Yani satılmış değillerdir hiç tüfek patlamıyorsa
Alaçamın, mor meşenin ardına silah çatıp yatmağa
Bizim de dağlarımız vardır Che Guevara
Bizim de halkımız vardır Che Guevara
Unutulmuş uzak tarlalar yalazında
Sazıyla, türküleriyle kardeşliğe vurgun
Bütün ulusların halkları gibi
Ve yalnız büyük fırtınalarla kımıldayan
Bizim de halkımız vardır Che Guevara
Bizim de ozanlarımız vardır Che Guevara
Sağ çıkmış güneşsiz taş odalardan
Yüreğiyle barışa, sevgiye yönelmiş
Çelik öfke bir yanı, bir yanı uysal mavi
Eğilmeden dimdik geçmiş demir kapılardan
Bizim de yiğit insanlarımız vardır Che Guevara
Bizim de delikanlılarımız vardır Che Guevara
Yokluklardan biyol kopup gelmiş
Üç zeytin, az ekmek üniversitelerde
Su gibi kızlar çarpar önce, alkol vurur
Öfkeli dolanırlar caddelerde
Ve başkaldırırlar akılları suya erende
Çünkü vietnam hepimizin Vietnam'ı
kongo hepimizin Kongo'su*
Bir kere özsu yürümüştür dallara
Patlayacaktır ağır sancılarla karanlıklar
Varmak için o güzel yarınlara
Bizim de dağlarımız vardır Che Guevara
1967 yılında elmalı ovasında büyük toprak sahibi Subaşı ailesiyle ırgatlar arasındaki toprak mülkiyeti davasının büyümesi ve Türk solunca da sahiplenilmesi üzerine şairinin "bizde de Küba gibi devrim oluyor lan" coşkuyla yazdığı şiirin Yazılmasına neden olan davalar için şuradan bilgi sahibi olunabilir: www.acikgazete.com/...
* 2014'te vefatından kısa bir süre önce metin demirtaş, bu dizeyi "Suriye hepimizin Suriye'si" olarak değiştirmişti. O varyant sadece kitabının yeni baskılarında vardır, yine orijinal hali paylaşılmaya devam ediliyor.
-Yoksula gülmedim, zenginliğe özenmedim, faşistleri sevmedim, ezilenleri dövmedim, ben devrimci doğdum, devrimci öleceğim! (allahına qurban bremin)
-Tanrı beni dostlarımdan korusun. Düşmanlarımı kendi başıma yenebilirim… (üyyf lan)
-Dik dur ve gülümse. Bırak neden gülümsediğini merak etsinler. (?!?!?)
-Arkamdan konuşmaya devam et. Çünkü karşıma çıkacak kadar büyük değilsin... (meşhur fokocu devrim kuramıyla ilgili)
-Ayakkabılarımın altı delikti; ama üstü her zaman boyalıydı. (favorim)
bize de sormak düşer: palavradan fiyakalı sözler yazıp altına che guevara imzası atınca inanmamız mı bekleniyor? ya da o söz daha doğru mu olmuş oluyor?