1. işi yapılmak veya tutma işine konu olmak.

    Örnek kullanım: Ömer Abit Hanı'nda bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu. (E. E. Talu)
    #166712 tdk | 5 yıl önce
    0eylem 
  2. Ay ve Güneş, tutulma olayına uğramak.
    #166713 tdk | 5 yıl önce
    0astronomi terimi 
  3. Ünlü olmak, meşhur olmak.
    #166714 tdk | 5 yıl önce
    0eylem 
  4. duruma gelmek.
    #166715 tdk | 5 yıl önce
    0eylem 
  5. Kapatılmak, sarılmak.

    Örnek kullanım: Kaçmayı düşündüklerinde sokağın iki çıkışının da tutulduğunu gördüler. (i. O. Anar)
    #166716 tdk | 5 yıl önce
    0eylem 
  6. Bir organ veya bir şey hareket edemez olmak.

    Örnek kullanım: Barba Manol kafayı iyice dumanladıktan sonra, iki bacağının nasıl tutulduğunu anlattı. (Halikarnas Balıkçısı)
    #166717 tdk | 5 yıl önce
    0eylem 
  7. Birine tutkun olmak, sevmek.
    #166718 tdk | 5 yıl önce
    0eylem 
  8. .

    Örnek kullanım: Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu. (N. Cumalı)
    #166719 tdk | 5 yıl önce
    0eylem 
  9. Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak.
    #166720 tdk | 5 yıl önce
    0eylem