- bir ülkenin sömürü amacıyla başka bir ülkeyle eşitsiz değişime dayalı ticaret yaparak ya da başka yollarla o ülkeyi siyasi ve iktisadi egemenliği altına alıp yayılması veya yayılmak istemesi.
- uluslararası sermaye dış satımıyla tanımlanan, sanayi sermayesi ile banka sermayesinin birleşip mali sermayeyi oluşturduğu kapitalizmin en yüksek aşaması.
- bir devletin sınırlarını genişletme siyasası.
- bir devletin sınırları içine ya da erki altına aldığı ülke ve ulusları sömürme siyasası.
Bir milletin sömürü temeline dayanarak başka bir milleti siyasi ve ekonomik egemenliği altına alıp yayılması veya yayılmayı istemesi, yayılmacılık, yayılımcılık, emperyalistlik.
Örnek kullanım: islav emperyalizminin vahşet ve dehşetini tecrübe etmiş olarak yakından tanıyordu. (S. Ayverdi)
emperyalizm (yayılmacılık), bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır. etkileyen devlet, etkilenen devletin kaynaklarından "yararlanma" hakkına sahiptir. bu, sömürgecilik olarak yorumlanabilir
diktatörlük gücü, merkezi hükümet, keyfi yönetim metotları anlamına gelmektedir. bu kullanımının dışında fransa'da 1830'larda napolyon imparatorluğuna hayranlık duyanları nitelemek için, 1848'den sonra ise iii. napolyon 'un kötü yönetimini ifade etmek için kullanılmıştır. emperyalizm kavramının kullanımı 1870'lerde ingiltere'de yaygınlaşmıştır.
marksist düşücede emperyalizm basit sömürgecilik yerine ekonomik nüfuzun daha karmaşık şekillerine dikkat çekilmiştir; pazarların, arz kaynaklarının ve yatırım yollarının hakimiyet altına alınması ile ilgilenilmiştir.
hem siyasi bir ideoloji hem de sömürü temeline dayanan bir kontrol mekanizmasıdır. söz konusu tanımdaki ideolojik boyut, ikinci tanımlayıcı unsur olan siyasi kontrol mekanizmasını temellendirir.
geçen yüzyılda sol tarafından bile çok yanlış anlaşılmış kurumsal sömürücülük hadisesidir. insanların aklına tek emperyal sömürü sistemi abd emperyalizmi gelmektedir. gerçek sömürücüler bizim burnumuzun dibindeki kendi hegemonlarımızdır. son dönemde kendi hegemonlarımız da abd emperyalizmine restler çekerek popilizm yapmakta halklarımıza. oysa abd emperyalizminden kaçarken, rusya ve çin'in ilmek ilmek işlediği yeni totaliter sömürünün kucağına düşme tehlikesi büyüktür.