-
çıkıp bir sene işsiz gezince, 23 yaşında mezun olmakla aynı şeydir.
hayatımdaki tüm aksamaları, işsizlikleri, sekmeleri üst üste koysam kimbilir kaç yaşında mezun olmuş sayılıyorum bu hesapla. daha bugün, benimle yola çıkanların, iş arkadaşlarımın 4 sene önce aldığı sertifikanın sınavına girdim.
planımdan, etrafımdakilerden o kadar çok geriye düştüm ki. misal: işsizlik/#109835. ki öyle "başkalarının nerede olduğundan kime ne" samimiyetsizliğine falan da girmeyeceğim, kıyasla yaşayan bir yapım var. kulzos yazarlarının itirafları/#7381 . herkes gibi bunalımlara girdim, olmayacak dedim.
şimdi bakıyorum, işler iyi gitmiş aslında. öyle önden koşturmak tek kriter değilmiş. kulzos yazarlarının itirafları/#4510 . Ha şunu da biliyorum, bir saat içinde işler tepetaklak olur hayatta. canın götünden çıkar ne olduğunu anlayamadan yıkılırsın. 1000 sene önce bile aynı gücünde olan hakikatler bunlar. carmina burana/#106730
hayat o kadar dakik ve daha önemlisi doğrusal gitmiyor.
ha becerebilen olsun tabi, bir adım önde olmak, bir adım önde olmaktır. ama bir adım.
-
öncelikle tanım: birçok kişinin yaptığı, pişman olunmaması gereken, hatta bazen gerekli olan normal bir eylem.
format konusunu arkadaşlar belirtmiş zaten. ben konuya geçeyim.
yazacaklarım sizi rahatlatır mı bilmem, ama ben sizin dediğinizi 36 yaşında yaptım. daha önce liseden mezun olduktan 4 yıl sonra üniversiteye girmiştim, tıpkı sizin gibi. sevmediğim bir bölümü bitirmek zorunda kaldım, boş oturmaktan iyidir diyerek. fakat netice değişmedi, sevmediğim, hatta biraz nefret bile ettiğim için yine boş oturdum. maddi durumumuz, ben lisedeyken çok iyiydi. sonra babam iflas etti ve evdeki yataklarımıza kadar her şey gitti icra ile. birkaç sene sonra biraz daha toparladık, alakasız 1-2 işte çalıştım falan derken, yaş oldu 35. yolun yarısı mı bilmem, ama insanın daha doğru dürüst düşündüğü bir yaş olduğu kesin.
baktım ki bu böyle olmayacak, hayatım boyunca çalışmak istemediğim bir işin diplomasıyla baş başa kalıp bunalıma gireceğim, kolları sıvadım. oturdum internetten matematik, fizik, ne bulduysam çalıştım ve sınava girdim. istediğim bölümü kazanıp 4 senede bitirdim. yani özetle 40 yaşındayken yeni başladı hayat benim için. şimdi yüksek lisans için hazırlık yapıyorum. umarım başarırım ve geç de olsa istediğim işi yapabilirim. ek olarak söyleyeyim, maddi durum hâlâ tıngır tıngır... öyle 2. okulu rahat rahat okuyacak kadar zengin falan asla değilim. kuruşun hesabını yapıyorum desem yeridir. bu arada, kendimden neredeyse 20 yaş küçük insanlarla birlikte okumak da aşırı derecede eğlenceliydi. işin o kısmını kafanıza asla takmayın derim. ayrıca mantık 20'li yaşlara kıyasla daha fazla oturduğundan, dersleri de çok rahat anlıyorum artık. yani herkesten 1-0 öndeyim.
kıssadan hisse; herhangi bir şeyin olgunlaşması ve gerçekleşmesi için belli bir zamana ihtiyaç var. o süre dolmadan kendimizi parça parça da etsek, hayatımız istediğimiz şekli almayabiliyor. şu anki aklımla yerinizde olsaydım, daha fazla zaman kaybetmeden gerçekten istediğim bölüme geçiş yapar ya da çift anadal yaparak daha fazla istediğim bir bölümün de diplomasını almaya çalışırdım. inanın 22 yaş o kadar da "her şey bitti" denecek bir yaş değil. gördüğünüz gibi, hayat 40'ta bile yeniden başlayabiliyor.
hastalığınıza üzüldüm. umarım acil şifa bulursunuz demek düşüyor bizlere. ancak kafanıza bu kadar takarsanız bu okul konusunu, yeni hastalıklara da davetiye çıkaracağınızı unutmayın. bahtınızın açık olmasını dilerim. -
-- spoiler --