-
vııı. henry ile evlenerek ingiltere kraliçesi olmak için her yolu denemiş, ı. elizabeth'in annesi olan, hayatı kitaplara ve filmlere konu olmuş tarihi şahsiyet.
aragonlu catherine, galler prensi arthur tudor ile evlendikten 14 ay sonra arthur'un ölmesi üzerine, onun küçük kardeşi henry ile evlendirilir. zaman içerisinde birkaç kez düşükle sonuçlanan hamilelikler geçirir. doğurduğu çocuklarındansa sadece bir kız çocuğu olan mary hayatta kalır. bu durum kral vııı. henry için oldukça büyük bir sıkıntıdır, zira kendisinden sonra ingiltere'yi yönetecek bir veliahtı yoktur. bu durum onu bazı başka yöntemler aramaya iter. işte tam bu sırada hayatına giren anne boleyn, kralın hayatını bir anlamda altüst edecektir.
anne boleyn, henry'nin sarayına gelmeden önce, hollanda'da Kutsal Roma İmparatoru I. Maximilian'ın kızı Habsburglu Margaret, daha sonra fransa'da Kraliçe Mary ve Kraliçe Claude için nedimelik yapmıştı. oldukça cıvıl cıvıl ve dikkat çekici bir kızdı. ingiltere'ye geldiğinde, kardeşi mary boleyn henry'nin metresi durumundaydı. bir süreliğine kendisini geliştirmesi için yurt dışına gönderildikten sonra geri dönen anne, krala bir oğul doğurup yerini sağlamlaştırmak, ama bu sırada kardeşi gibi metres durumuna düşmemek konusunda oldukça kararlıydı. aldığı eğitimler sonucunda kendine oldukça güvenli bir genç kıza dönüşmüş ve kralı etkilemeyi başarmıştı.
zamanla çalışmaları meyvelerini vermeye başladı. kraliçe catherine ve kardeşi mary'i kralın gözünden düşürmeyi başardı. ardından kral henry, anne ile evlenebilmek için kraliçeyi uygun bir gerekçeyle boşamak için yollar aramaya başladı. bunun için bulduğu sebep, kraliçenin daha önce abisi arthur'un karısı olması ve abisinin karısıyla evlendiği için lanetlendiği, çocuklarının da bu nedenle sürekli öldüğüydü. dönemin kurallarına göre, eğer bir evlilik "tamamlanmışsa", kardeş karısıyla evlenmek lanetlenmek anlamına geliyordu. çok dindar biri olan kraliçe, ilk evliliğinin tamamlanmadığı konusunda yeminler etti, hayatta kalan bir kızları olduğuna göre lanetlenmediklerini söyledi, ancak kralı kararından döndüremedi.
katolik kilisesi boşanmalarına bir sebep olmadığı görüşündeydi. ancak kral kendi göbeğini kendi kesmek kararıyla katolik kilisesi'nden ayrıldı ve anglikan kilisesi'ni kurdu. kendi boşanma kararını da böylece kendisi vererek anne boleyn ile gizlice evlendi. tabi bu arada dini ya da siyasi konularda ortalığı epeyce birbirine kattığı konusuna değinmiyorum bile!..
anne, kralla evlenmeden önce sürekli ona bir erkek çocuk doğuracağı vaadinde bulunuyordu. ancak ilk çocukları, daha sonra ingiltere'yi uzun yıllar yönetecek olan bir kız oldu. ikinci çocuğuna hamileyken kralın bir şenlikte geçirdiği kaza üzerine düşük yaptı. ancak kral bunu nedense kendisine ihanet olarak değerlendirdi ve yine başka kadınlarla ilgilenmeye başladı. hatta jane seymour'a aşık oldu. bu arada halk da eski kraliçeyi seviyor ve anne boleyn'i kralı büyüleyerek kendisine bağlayan bir cadı gibi görüyordu. anlaşılan o ki, kralın kafası da yavaş yavaş bu fikirlerle dolmaya başlamıştı.
1536 yılında anne boleyn, mark smeaton, henry norris, sir francis weston, william brereton ve kendi abisi george boleyn ile zina (ayrıca tabi ki son isimle ensest) ve vatana ihanet suçlamaları nedeniyle tutuklandı. aleyhinde yeterli delil bulunmamasına rağmen, kral bir şekilde ondan tamamen kurtulmayı kafasına koymuş olmalı ki, suçlu bulundu ve fransız bir cellat tarafından infazı gerçekleştirildi.
anlatılanlara bakılırsa ve kitap ya da filmlerde çizilen profil izlenirse, aslında hak ettiği sonu bulduğu yorumu da yapılabilir.
hayatı
- Anne Of The Thousand Days
- The Six Wives Of Henry VIII
- Henry VIII and His Six Wives
- Henry VIII
- the tudors
- boleyn kızı
adlı eserlerde işlenmiştir.
-- spoiler --
phillippa gregory tarafından yazılmış boleyn kızı adlı kitap ve ondan esinlenerek çekilen filme göre, anne düşük yaptıktan sonra ümitsizlikten gözü dönmüş şekilde, kendi abisi george boleyn'e, bir erkek çocuk doğurabilmek adına kendisiyle ilişkiye girmesini teklif eder. son derece hırslı bir aileden geldikleri ve gözden düşüp beş parasız kalmaktan ecel gibi korktukları için, biraz naz ve tuzla george bu teklifi kabul eder. ancak tam ilişkiye girecekken kendine gelir ve bunu yapamayacağını söyleyerek onun yanından ayrılır. ancak bu sırada, george'un nefret ettiği karısı jane parker onları birlikte görür ve gidip krala bülbül gibi şakır. mahkemede ilişkiye girmediklerini beyan etseler de suçlu bulunurlar ve george da ablası ve diğer birkaç kişiyle beraber idam edilir.
belki kralın buna bu kadar çabuk inanmasındaki bir neden de, evliliklerinden önce duyulan bir dedikodudur. aslında pek de dedikodudan ibaret olmayan bu olaya göre anne boleyn, kraldan önce Dük henry percy ile gizlice evlenmişti. ancak dük, bir başka kadınla nişanlı olduğundan evliliklerini bitirmek zorunda kaldılar. daha sonra dük nişanlısı ile evlendi. ancak kadın, tam da anne ve kralın evlenmeye çabaladığı sıralarda dük'ü boşamak istedi ve gerekçe olarak da onun anne boleyn'e aşık olduğunu, kendisinden önce onunla evlendiğini ortaya attı. tabi bu durum karşısında boleyn kızı'nın yapacağı tek şey bunu inkar etmekti ve öyle de yaptı.
yine aynı kitap ve the tudors adlı dizide, anne boleyn son derece hırslı, sürekli olarak kralla kavga eden ve onu başkalarının önünde küçük düşürmekten ve azarlamaktan çekinmeyen bir kadın olarak görülüyor. henry, bir kral için gerçekten sabırlıymış. hatta kadınların ona hesap sormasına tahammülü olmayan biri olarak, boleyn kızı'na gerçekten epeyce müsamahakâr davranmış. ancak kadın merakının başına açtığı tüm bu dertler yüzünden kendisine acımak imkanımız da kalmıyor pek. yani bir bakıma, o da hak ettiğini bulmuş diyebiliriz (:
-- spoiler -- -
i. elizabeth'in annesi ve viii. henry'nin ikinci eşi.
kendisi gerçekten kafa yapısı olarak viii. henry'nin sahip olacağı en ideal eştir. zira tıpkı henry gibi bir entelektüeldir.
teoloji konusunda da çok eğitimli olduğundan, bir süre sonra "hristiyanlık'ta reform" hakkındaki düşüncelerini, biraz da konumu dolayısıyla, hiç saklamadan herkese anlatması kendisi için sonun başlangıcı olmuştur.
zira hem viii. henry, hem de ingiltere'deki çoğu din adamı, martin luther'e fena halde kıl kapmaktaymışlar.
yine de anne boleyn her şekilde ingiltere'de reformist hristiyanlığın yayılmasına sebep olmuştur. bir nevi ingiltere kilisesi'nin fitili olmuştur.