1. 80'li yılların sonlarına doğru ortaya çıkan, 90'lı yıllarda zirve yapan, 90'lı yılların sonuna doğru yerini yavaş yavaş bilgisayar oyun salonlarına, 2000'lere gelindiğinde ise internet kafelere bırakan eğlence merkezi idi.

    günümüzde, avm içlerinde oyun salonları mevcut olsa da onları atari salonu olarak görmüyorum ben. nitekim tamamen farklı bir ortamı vardı o salonların. bir de standart bir bücürü.

    her atari salonunda var olduğuna inandığım bir bücürdü o çocuk. ortamdaki herkesten daha ufak tefek olurdu. hatta düğmelere boyu zor yeter, ekrana aşağıdan bakar yahut tabure kullanırdı. ama buna rağmen her oyunda karşısındakini yener yahut bir jetonla oyun falan bitirirdi. madara ettiği tipler onu dövmek isterdi ama ufak tefek olduğu için onu dayaktan koruyan başkaları olurdu hep. tek kişilik oyunlarda, "abi geçemiyorsan yardımcı olayım" der, oyunu bitirirdi. rakip olarak karşı tarafı aldığında cepteki tüm paraya jetona yatırmaya sebep olurdu. insanın aklına mekan sahibinin onu bilerek orada tuttuğu gelmiyor değil.

    o yıllarda çocuk olanlar şu listedeki oyunlardan birini mutlaka oynamıştır.
    www.gamespy.com/...
    #10152 larden loughness | 8 yıl önce
    0mekan 
  2. her gidişimde street fighter oynardım. Kendimce bir serüvene çıkıp kahramanları özel güç kullanmadan yenmeye çalışırdım çünkü aduket çekmeyi bilmiyordum. Bu yüzden sürekli bir adet benden büyük parazit gelir, oyunumun ortasında karşı tarafa jeton atar, kendi karakterim olan ryu’yu seçerek beni yalnızca aduket çekmek suretiyle yanına bile yaklaştırmadan yener ve serüvenime son verirdi.
    #141468 blackmamba | 6 yıl önce
    0mekan 
  3. Lise zamanlarında okuldan kaçar kafa dağıtmak için Fantasyland'de bilimum makinelerden ticketlar toplar kasada beğendiğim oyuncaklardan alırdım. zamani internet kafelerine benzemez çok başkadır yeri.
    #141486 isthatnotokey | 6 yıl önce
    0mekan 
  4. hiç unutmuyorum orta 1 veya orta 2 ye gidiyorum. o zaman 50bin lira harçlığım vardı haftalık. yani günlük 10bin lira. pazartesi sabahı babamdan harçlığı aldım okula gittim, öğlen hiçbir şey yemedim, akşam okul çıkışı atari salonuna gittim. o zaman jeton bin lira, tam 22 jeton almışım yani benim 22bin lira gitti pazartesi günü akşamı. ertesi gün sabah evden çıkarken ekmek peynir aldım yanıma ve yine öğlen yemek yemedim ve okul çıkışı yine atari salonuna gittim bu sefer 20 jeton aldım, sonrası eve gidiş. eve gittim cebimdeki paraya baktım sadece 8bin lira kalmış. 8bin lira ile 3 gün geçinmem imkansız, öğlen bi tost veya sosisli 4-5bin lira falan yanına kola dondurma derken 7-8bin lira oluyor. neyse ben çarşamba da okula gittim ama öğlen vakti ablamı buldum, abla dedim ben paramı evde unutmuşum sen bana ısmarlarmısın, gariban tamam dedi ısmarladı. aklımda o yemeğin parasının üzerine yatmak var, vermicem yani geri.

    neyse o akşam okul çıkışı tabi gidemedim atari salonuna çünkü metelik kalmadı. akşam ablam parasını istedi, yarın dedim öğlen yemeğini ben ısmarıyım, peki dedi, öyle yatık. ertesi gün oldu tabi bende öğlen yemek ısmarlayacak para nerede, ben öğlen ortalıktan kayboldum ablam beni bulamasın diye, neyse ki gerçekten savuşturdum başımda. yani perşembe öğlen için savuşturdum ama akşam olup eve gidince yemekte ablam annem ve babamın yanında neden vermiyorsun paramı gibilerinden bir şey söyledi. babam hemen atladı ne parası diye. ablamda anlattı böyle böyle oldu şimdi vermiyor diye. babam bişe demedi ben de geçti gitti zannettim, yemek bitti babam beni odaya çekti. haftalığını ne yaptın dedi, şey baba, kem küm dedim, çıkart bakıyım ne kadar kaldı dedi. ya baba sana ne ne kadar kaldıysa kaldı benim değil mi harçlık falan dediysem de cebimde son bi 2bin lira olduğunu anlaması çok uzun zaman almadı.

    sonra sorgu yön değiştirdi, ne yaptın parayı diye. ne desem boka batıyorum, borç verdim diyorum olmuyor, kaybettim diyorum olmuyor en son öyle bir yere geldi ki ya doğruyu söylicem atari salonuna gittim diye yada babamın aklında ben sigara içiyorum oluşacak. baktım olacak gibi değil baba dedim atari salonuna gittim ben ilk iki gün ve orada 42bin liramı harcadım. anam ben babamdan bi dayak yedim bi dayak yedim. bi ara acaba babam sigara içtiğimi düşünse daha mı iyiydi diye düşünmedim değil.

    sonra ben 3-4 ay değil atari salonuna gitmek o sokaktan bile geçemedim korkumdan. yıllar sonra sanırım ben üniversitedeyken konuştuk bu konuyu babamla, baba dedim niye dövdün o kadar diye. önce yok ya o kadar dövmedim dedi, sonra dedi ki oğlum oralar kötü yerlerdi o zaman, çocuklar orada kötü şeylere alışıyor sırf seni korumak için dedi.

    babam yaa, canım babam beni döverek korumuş. işte böyle derin bi yarası vardı bu mekanların benim delikanlılık dönemlerimde.
    #141496 11001 | 6 yıl önce
    0mekan 
  5. Mekandaki o bücür bendim ama tek farkım, kimseye abi geçim mi demezdim. Futbol oyunu vardı onun önünde öylece otururdum. İhtiyacı olan çağırırdı beni. İstenilen bölümü geçer makinayı jeton sahibine teslim edip giderdim.

    Snow bros, snow bros 2, mustafa (yukarıda orijinal ismi yazılmış oyunun) metal slug ve özellikle kovboy oyununda çağırılırdım hep. En kötü oynadığım oyun o futbol oyunuydu param olmayınca hep onu izlerdim. Belki fifa ve ps3-4 gibi futbol içerikli hiçbir oyunu sevmeme nedenim budur bilemiyorum.
    #141501 bursariaa | 6 yıl önce
    0mekan