-
latince tenet (tutar) sözcüğünden ingilizceye geçmiş kelime.
güçlü prensip, sadık olunan fikir, temel inanç demektir. ilginç, türkçedeki "tutucu" ile benzer bir kök-sözcük çağrışımı var.
//bu başlık @al bu da benim nickim husnu tarafından ukde olarak kaydedilmiş -
christopher nolan'ın 17 temmuz 2020'de gösterime girecek yeni filmi. konusu henüz belli olmasa da, nolan'a göre, "7 ülkede çekimleri gerçekleşen tenet, casusluk, zamanda yolculuk ve evrimi konu alan bir aksiyon filmi" olacakmış. bakalım nasıl bir şey çıkacak ortaya ama daha ilk tanıtım bile heyecanlı geldi bana.
başrollerinde, John David Washington *, robert pattinson * ve michael caine var.
bugün çıkan trailer için buraya buyurun...
bu da imdb sayfası. -
Ertelenmiştir, allah belanı versin korona dedirtir.
Ancak memlekette izlemek yerine izmirde rahat rahat arkadaşlarla hatta imax izlememe sebep olmuş da olabilir.
Ben büyük hype'landım filme. Zamanla alakalı şeyleri çok seviyorum, genel olarak olağanüstü, fantezi işleri zaten seviyorum bir de nolan söz konusu.
İki zamanın aynı anda akışı, başrol abi, robert pattinson vs. birçok etmen var gaza getiren. İnşallah hayal kırıklığı olmaz ve nolan beyinlerimize sevgiyle tecavüz eder. -
Böyle lineer zamanda, zaman geri geri gidiyor, zaman zaman içinde falan. Böyle anladım ben. Çoklu evren mi desem paralel evren mi desem bilemedim ama gene zihin açıcı bir film geldiği belli. Zaten bir Nolan bir Villeneuve kaldı sanki elimizde ana akım sinemada buram buram kafa açan. Son fragmandan sonra baya baya hallendim filme. İmkan olur mu bilmem ama tam böyle sinemada sindire sindire izlemelik film. En sonarrival aydınlanma yaşatmıştı bana umarım bunda da öyle bir gelgit yaşarım. -
sator karesinin merkez sözcüğü. -
bugünden itibaren türkiye'de vizyona girmiş christopher nolan filmi. peki ben bir nolan hayranı olarak sinemaya gider miyim bu pandemide? hayır. çok pardon ama bir tarafım yemez. el mahkum bekleyeceğiz dvd'ye falan düşmesini. televizyonda bir şeye benzeyecek mi peki? hayır. imax'i hayal ederken, çok yazık olacak.
buradan christopher nolan'a bir çift sözüm olacak. ne olurdu pandeminin bitmesini bekleyeydin de şöyle ağız tadıyla izleseydik? şapşal amerikalılar "ben koronaya inanmıyorum yeaaa" diye ağzını yayıp, sinemalara akın edecek sen de para kazanacan, anladık. ama şu anda sinema saatlerine bakıyorum ve ağlayasım geliyor. * * -
plot twist'te zaman kırılması yaratmış abimiz...
-- spoiler --
nasıl ifade edeceğimi de bilemedim. belki de olan biteni tam olarak kavradığınızı düşündüğünüz tam o anın zamanın da bir anlamda kırıldığı an olması etkileyiciydi. gene de anlatamamış olabilirim...
-- spoiler --
aslında hikaye sinemada çok da yabancı olmadığımız bir konu olsa da nolan'ın elinden çıkınca ufuk açıcı olmuş -gene-
ana karakterin bile ele alınan konuya tam hakim olmak için fizik doktorası yapmak gerektiği mesajını (inceden) verdiği bir film.
interstellar'dan daha çok beğendim. inception ise sinematografi adına daha eğlenceli bir filmdi benim için ama tenet de çok aşağı kalır bir film değil. kaldı ki nolan görsel efekt kullanımını hikayeyi doğru beslemek için kullanma yolundan gene sapmamış. şaşırtıcı anların her biri hikayeye hizmet ediyor...
tenet olan biteni tam olarak anlamak (sindirmek) için bir kaç kez izlemek gereken yorucu bir film olmuş. belki de bir kez tersten izlemek (filmi izleyince daha anlamlı olacak şu anlattığım) gerekir
robert pattison'un nasıl bir bruce wayne olacağının ışığını da veriyor film. başroldeki John David Washington'ı ilk kez izledim, çok beğendim. pattison etkileyiciydi. Kenneth Branagh çok sevdiğim bir oyuncuydu, ona da doydum açıkçası. kısacası oyuncu cephesi dolu dolu performans vermiş.
interstellar ve inception'un aksine sinemada izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünmüyorum şu zaman diliminde. imax'de izlemeyecekseniz ve sinemaya gitmeye çekiniyorsanız sinematografi adına bence çok büyük bir kaybınız olmayacak.
son sözlerim şudur ki, nolan sinemasında görsel olarak inception, konu olarak memento, kafa yoruculuk açısından da interstellar kıvamında bir film tenet. izlemeyenin kaybı büyük olur. -
Liğed koy ed irelkiske kacna neb midneğeb imlif.
Christopher Nolan sanki yıllardır yapmak istediği filmi yapmış bütçe bulunca.
Şumkoy xami adrub mizib ama koç midetsi kemelzi ed xami imlif.
Film biraz teknoloji demosu izler gibi olmuş.
Muşlo iritşele rib urğod züyedzüy isiritşele "nusroyımaruk itapme elrelretkarak"
Film sürekli acelesi varmış gibi bir de, hiç normal insan tepkisi görmüyoruz ve herkes olaya çok hakim.
Royüzü ınasni ub ev adnısıray kli elkillezö royirittessih ibig imlif yab leahcim mlif.
Çünkü insan Nolan'dan fazlasını bekliyor.
Velhasıl kelam 7/10'luk filmdir çünkü 6 vermeye gönlün elvermez özellikle zaman konseptini sevenler 8,9'luk da göremezsin o yüzden verdim gitti.
Ya da vermedim mi? Yoksa henüz vermedim mi? ?? -
Yeni bir nolan beyinzorlayıcısı.
-- spoiler --
Nolan, film boyunca izleyiciyi de saran bilinmezlik hissini artırmak için oyuncuların hiçbirine bir istisna hariç senaryoyu baştan sona okutmamış, herkes oynayacağı kadarını bilerek kamera karşısına geçmiş. Tek istisna robert pattinson, zira onun karakteri de her şeyi baştan sona bilen tek karakter. Yönetmenlikte böyle çığır açılıyor işte...
-- spoiler -- -
zamanın ötesinde bir film -
Zamanın lineer olduğunu kabul edersek, zamanda geriye doğru gidersek ne olur felsefesine odaklanmış bir film -
izlediğim en kötü 3-4 bilimkurgu filminden biri. Ne anlatmak istediğini anlatırken çorba olmuş kibirli bir yapım.
Tam ve eksiksiz tanımı: A pretentious mess. -
kafa karıştıran karışık bir film. şahsen zaman konulu filmlere ve bilim kurgu türüne uzak bir insan değilim ama nesnelerin ya da canlıların bir makineden geçip zaman akışının tersine hareket etmesi falan çok da içime sinmedi. belki de gerçekten anlamak için fizik doktorası falan gerekiyordur, bilemedim... ama kendini izletiyor. yani izliyorsun. bununla birlikte aynı zamanda öngörülebilir de bir film. yani neyin ne olduğunu öngörebiliyorsun. yine de bazı şeyleri içime sinmedi filmin. o kadar sinmemiş ki sinmediğini tekrar etmek istiyor insan sürekli.
enteresan olan imdb puanı 7.3. bence 6.3 falan daha gerçekçi olurdu. sanıyorum insanlar anlamadıkları bir konuya anlıyor gibi yaklaşmaktan hoşlanıyorlar.