çektiği filmlerin kusursuz prodüksüyonları ve teknik açıdan ana akımın yağ gibi akan işlerinden olmasından dolayı, büyüklüğü hususunda laf etme haddim yok, lakin bu kusursuzluk yüzünden ısınamadım hiç bir filmine. filmlerde derinlik bulamıyorum bir türlü, fazlaca titizlikle işlenmiş olmaları bir yerden sonra yapaylığını fazlaca belli etmesine yol açıyor benim açımdan filmlerinin. oysa ki filmlerde o yapaylık, gözüme sokulmalı benim, kusursuz, gerçekten kusursuz olmamalı, kusurlar yüzünden ben kusursuz diyebilmeliyim bir filme büyük resme baktığımda. ama yok, scorsese filmleri öylesine kurallara uygun ki, karşısına geçince trans halinde izliyor ve bitiriyorum filmlerini, hiç bir şey düşünmeden, tekniğin muazzamlığına hayret ederek. the aviator en iyi örnek buna.
yaşayan en önemli yönetmenlerden birisi olmasına rağmen hep oscar lanetiyle anıldı adı. taaa ki, uzakdoğudan aşırdığı the departed 'a kadar. orjinalinden daha da geride bir film olmasına rağmen, sırf daha önce defalarca aday olmasına rağmen bir türlü vermedikleri ödülü, vefa borçlarını ödemek için verdiler bu kez scorsese 'ye bana kalırsa, hemde babil 'le muazzam bir iş ortaya çıkaran alejandro gonzalez inarritu 'nun hakkını yiyerek. neyse ki, alejandro gonzález iñárritu o günden bu güne fersah fersah ileriye gitti filmleriyle ve o günlerde hak ettiği ödülü aldı.
scorsese 'nin oscar heykelciği ile ilişkisi şudur :
(bkz: the departed) (2007)
en iyi yönetmen ödülü ( film aynı zamanda en iyi film ödülünü de aldı )
(bkz: the aviator) (2004)
en iyi yönetmen adayı ( ödülü million dollar baby filmi en iyi film ödülü de alan clint eastwood kazandı. the aviator, en iyi film dalında da aday oldu )
(bkz: the age of innocence) (1993)
en iyi uyarlama senaryo adayı ( ödül schindler's list 'in senaristi steven zaillian 'a gitti )
(bkz: goodfellas) (1990)
en iyi yönetmen adayı ( film aynı zamanda en iyi film adayı da oldu ancak her iki ödül de dances with wolves ile kevin costner 'a gitti )
en iyi uyarlama senaryo adayı ( ödül, dances with wolves 'la michael blake 'e gitti )
(bkz: raging bull) (1980)
en iyi yönetmen adayı ( film aynı zamanda en iyi film ödülüne de aday oldu, ancak her iki ödülde ordinary people filmine gitti)
kendisi, francis ford coppola ustamızla birlikte sinemada bir ekoldür. cappola'nın çok sayıda şahaser filmi olduğu gibi, berbat ve fiyasko yapımları da vardır. ama scorsese'nin öyle niteliyebileceğim bir yapımını hatırlamıyorum. bir de bunların brian de palma gibi taklitçi ardılları vardır. bir de, quentin tarantino gibi bütün ustalardan müthiş öğrenmiş ve üzerine kendi özgün yaratıcılığını ekleyip ustalaşmış ve bugün ekol kabul edilen yönetmenler vardır.