-
Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası.
Örnek kullanım: Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu. (A. Gündüz) hepsini göster
-
Bir şeyin baş veya son noktası.
hepsini göster
-
Bir şeyin kenarı.
Örnek kullanım: Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz. (R. H. Karay) hepsini göster
-
Dış kenar, periferi.
hepsini göster
-
Bir uzaklığın son noktası.
Örnek kullanım: istikbal, bu yolun ucundan bir güneş gibi doğuyor. (F. R. Atay) hepsini göster
-
Bir şeyin başı, tepesi.
hepsini göster
-
Kurşun kalemlerde yazmayı sağlayan kömürden yapılan madde.
hepsini göster
-
Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, ekstrem.
hepsini göster
-
Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak.
hepsini göster