1 Ağustos 2019 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan “RADYO, TELEVİZYON VE İSTEĞE BAĞLI YAYINLARIN İNTERNET ORTAMINDAN SUNUMU HAKKINDA YÖNETMELİK“ isimli yönetmelik ile Netflix, Blutv benzeri medya hizmet sağlayıcıları artık RTÜK denetiminde olacak.
Artık, sevişme sahnesinde bile blur görünecek diye tahmin ediyorum. Böyle bir karar alınmasının başlıca sebepleri, pedofiliye, eşcinselliğe özendirmenin önüne geçmekmiş. Çocuk tecavüzcülerine iyi hâl indirimi uygulanan bir ülkede böyle bir karar alınması da son derece mantıklı olmuş.
wikipedia'nın yıllardır kapalı olduğu ülkede yarın netflix'i zart diye kapatıyoruz deseler kimsenin gıkı çıkmaz. gene iyi sıyırmışız. saf sansür değildir tabi; hizmet ve ürün kalitesini arttırmak yerine elinde imkan varken rakipleri silkeleme yordamıyla tekelini devam ettirme refleksidir. bu sivri zekalık "ama çok cep telefonu değiştiriliyor" yalanı arkasına sığınıp telekom firmalarının tarifeli cep telefonu satarak piyasaya çöreklenmesinin önünü açan "cep telefonunda kredi kartına taksit dönemi bitti" şenliğindeki sivri zekalılıktır. bu sivri zekalılık sarı taksilerin hizmet kalitesini arttırmak yerine uber'İ toptan yasaklayan sivri zekalılıktır. bu sivri zekalılık kendi halkını yolunacak kaz olarak görenlerin booking.com'u yasaklattığı sivri zekalılıktır.
yıllar önce millet strawberry üzerinden çatır çatır ucuz ve orijinal parfüm getirtirken belli başlı kozmetik firmaları kozmetikteki vergilerin inmesi, fiyatların ucuzlaması için uğraşmak yerine yurt dışından parfüm almanın önüne geçilmesini sağlamıştır devlet babayla. ne oldu? ülkenin en büyük kozmetik markalarından tekin acar'ın yerinde yeller esiyor. ayakta kalanlardan sevil güneş kremi, sephora ruj satarak ayakta duruyordur eminim. millet ev kirasını parfüme vereceğine gidip dp'den doldurma parfüm almıyorsa neyim bende.
netflix gibi platformlardın aylık taksitine film satan digiturk, dsmart gibi markaların da geleceği farklı olmayacak; ki digiturk şimdiden taşak konusu olmuş durumda futbol maçlarının yayınları nedeniyle. işine gelince cepleri dolsun diye pırlantadaki vergiyi kaldıranlar netflix, blu tv gibi platformlardan gelecek vergiyi sikliyorsa, sigara blurlamayı ipliyorsa beni siksinler. yap bakalım damadı nerflix'in türkiye ortağı, yarın yüzüklerin efendisi xxx'i oynatmazsa şerefsizim...
mesele nizami televizyon kanallarının, gelişmiş ülkelerdeki benzerlerinin akibetine uğramak istememesidir. aha burada:
www.cbsnews.com/...
bunlar alıştılar çamurdan işleri -arasına yayın süresinden uzun reklam sokup- seyirciye dayamaya, alım gücü yüksek yani reklamcının hedefi olan kitle kaçtı gitti. başlarda torrent falan çok koymadı, ne de olsa yapabilen sınırlı. şimdi milletin parasını verip akıllı televizyonunda tek tuşla bunların leş kanallarını siktiretmesi ağırlarına gidiyor.
über gibi diyen var, aynen öyle. teknoloji geliştikçe insanların eşek muamelesine razı olmayıp farklı çözümlerde kümelenmesi işlerini bozuyor. bilgiyi kontrol edemez olunca da vikipedi'yi yasaklamışlardı.
bunlar prime time denilen saatler ile ülke kontrol ediyordu lan. bir gecede şarkıcı uydurup prime time'da geçirip meşhur ediyor, etkilerini böyle sosyal deneylerle ölçüyolardı. şimdi kim sikler senin danışıklı dövüşünü? evine geliyor stranger thingis'i açıyor adam. bitti. sen 50 sene geriden çırpın.
wall street journal denilen sjw hileri kanalı da ilk büyük yutup reklam boykotunu yapmıştı hatırlayın. artık "gak" dediğinde "guk" dedirtememeye başlamıştı çünkü. alternatif binlerce haber-politika kanalı çıkınca etkileri kuş oldu.
ama işte dışarıda incesi oluyor bizde borusu bu işlerin.
Etkisi 1 gün sonra görülmeye başladı. Gerçekten şu tablo karşısında ne diyeceğimi bilemiyorum... Emin olduğum tek bir şey var ki, o da güzel Türkiye’mizin diğer ülkelerin gözünde “gülünç” sıfatına düşmesi.