1. Oğuz türklerinin ta kendisidir. Türklerin islamiyeti kabul etmesiyle beraber 11. Yüzyıl itibariyle oluşmaya başlayan bir kavramdır. Bu kavram oğuzlardan önce Müslüman olan topluluklar tarafından oğuzları Müslüman olan ve olmayan şeklinde belirlemek için kullanmışlardır. Bu konu ile ilgili iki görüş vardır:

    1.si, türk+iman süzcüklerinin birleşiminden kaynaklanan ve imana gelmiş olan türkler olarak adlandırılan bir oluşum şeklidir. Mehmed neşri(Osmanlı tarihçisidir) ve ibn-i kesir bu görüşü desteklemişlerdir.

    2.si, türk+manend şeklinde (manend: farsça gibi anlamını taşır) türk gibi olan insan anlamını taşımaktadır. Biruni ve kaşgarlı mahmut bu fikri benimsemiştir.

    Yorum: göktürk yazıtlarında (orhun yazıtları) türk kelimesi ilk defa geçer, bu ilk geçiş bir türk topluluğunu işaret etmekten çok tüm türk halklarının adlandırılması için kullanılmıştır. Yani hakim olan boy’a mahsus bir adlandırma olmamıştır. Dolayısıyla yukarıdaki iki görüşten birincisinin doğru olma ihtimali daha da yüksektir.

    Oğuzlar Müslüman olup türkmen adıyla gazne, harezm Selçuklu memlüklü gibi devletleri kurduktan sonra en son Osmanlı ile beraber tüm Ortadoğu ve Yakındoğu coğrafyasında islamın koruyucusu olarak adlandırılmaya başlanmıştır. İstanbul’un fethinden sonra imparatorluğa dönüşen Osmanlı, yönetimi tarafından üst kimlik olarak “devleti ali osman”, sonradan “osman” kelimesi de atılarak “devleti aliyye” adlı bir üst kimlik oluşturulmuştur. Fatih sultan Mehmet döneminde türkmen ismi bırakılmaya başlanmış olup yavuz döneminde ise tamamen bırakılıp kanuni döneminde ise hakaret ile eş anlama gelecek şekilde kötü anlamlandırılmıştır. Bu izleri yavuz’un "Benimde Araplığa temayülüm, Kur’an-ı Kerim ve hadislerin dilinden Arapça sayesinde Müslümanlığın daha iyi muhafaza edileceğine kani olduğumdandır” şeklindeki cümlesi yönelmenin cihetini ortaya koyan en bariz örnektir. Bu yönelme kanuni döneminde ise ulema ve sanat erbabının “etrâk-ı bî idrâk” (akılsız türkler) şeklinde bir tanımlamaya dönüşecek kadar ileri gitmiştir. Bunun en büyük sebebi kendini türkmen sayan kalkın daha çok kırsal bölgelerde tarım ve hayvancılıkla uğraşması, konar göçer yaşam tarzını devam ettirmesi ve eğitim faaliyetlerinden uzak durmalarıdır.

    Günümüzde ise türkmen kavramı Türkmenistan ülkesi ile beraber ırak ve suriye’de yaşayan; anadolu’nun özellikle akdeniz bölgesinde yaşayan ve “yörük” olarak adlandırılan halklarını tanımlamada kullanılır.
    #154704 iskiski | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0millet