yaşa başa, evli olup olmamaya, çoluk çocuğa karışıp karışmamaya bağlı olmaksızın dik yaka zırtlanlığı nın olmazsa olmazı olarak bilinen, genellikle "herhangi bir muhabbetin, fotoğrafın en ince ayrıntısına kadar dikkat kesilip asıl amacı unutturmaya yönelik hareket" olarak zırtlanlık kuralları'nın içinde yer almayı başarmış madde.
zamanında çok piçlik yaptım. o dönemlerimde de bu ince kumcular mevcuttu, şimdi de mevcut. hiçbir şekilde çağa ayak uyduramama, ortamını yadırgama, ince kum ve benzeri temel minimal ayrıntıları es geçme gibi değişimlere uğramıyorlar. gerçekten çok ilginç. ince kumcuların yanında, sokakta önündekinin götüne kitlenen apaçiler sütten çıkmış ak zırtlan olarak kalır.
bizim oraların kumu incedir. tuz tanesinden daha ufak taneli. en hafif esintide savrulmaya başlar. rüzgar biraz daha kuvvetlenirse saç diplerinden kulakların içine, dişlerin arasına kadar da nüfuz eder. hatta babamın ilkokulu bitirdiğimde mezuniyet hediyesi olarak aldığı saatin içine kaçıp mahvetmişliği vardır. epey bir azar işitmiştim saatçi recep amcadan. deniz kıyısına saatle gidilmez bu da sana ders olsun demişti.