papa olmadan önceki adı Karol Józef Wojtyła (karol juzev voytiwa) olan 18 mayıs 1920 - 2 nisan 2005 tarihleri arasında yaşayan papa.
gençliği ii. dünya savaşı sırasında geçmiş ve üniversitedeyken hocaları, arkadaşları tutuklanmış veya öldürülmüştür. zaten annesi ve ablası da ölmüş olduğu için voytiwa, babasıyla kalakalır. aile üyelerinin hiçbirinin ölümünde yanında olmadığı için de içten içe "en azından babam ölürken yanında olayım" der ama o da olmaz. babası da nazi işgali günlerinde voytiwa (söylemesi çok keyifli değil mi?) evde yokken kalp krizinden ölür. böyle hem hocasız, hem de arkadaşsız kalan voytiwa; nazi zulmünün de etkisiyle rahip olmaya karar verir. tabii naziler de hristiyanları sevmedikleri için bu durum pek de kolay olmaz. voytiwa, rahiplik eğitimini kapalı kapılar ardında almak zorunda kalır. bu sırada da kendisine bir kamyon çarpar ve nazi subayları insaflı davranır da adamı hastaneye yetiştirirler.
6 ağustos 1944 yılında krakow'da gestapo nazi yanlısı olmayan lehleri sokak ortasında kurşuna dizer. voytiwa da amcasının kömürlüğüne saklanarak canını kurtarır. sonra da başpiskopos'un makamına sığınır. alman işgali sona erene kadar da orada misafir edilir.
1 kasım 1946'da krakow'da rahipliğe başlar. 1949 yılında da hem rahiplik hem de üniversite hocalığı yapmaya başlar. voytiwa bu günlerde çok yorulur. zira ders verdiği üniversiteler farklı şehirlerde, kilisesi farklı şehirdedir. haliyle adam bir kilise, bir o üniversite, bir bu üniversite derken epey bir yıpranır.
lublin'deki katolik üniversitesinde gençlerle bir cemaat oluşturur. körlere ve hastalara yardım eder. zamanla kurduğu bu cemaat 200 kişiye kadar ulaşır.
1954 yılında doktorosını tamamlar ve 1958 yılında piskopos olur. 1962 yılında ikinci vatikan konsili'ne katılır. konsile sunduğu tezler o kadar etkili olur ki ikinci vatikan konsili neredeyse tamamen kendisinin sunduğu tezleri temel alır. adam papa olmasa da kilise tarihinde epey etkili olacaktı bu sebeple.
1964 yılında krakow başpiskoposu olur.
papa vi. paulus'un 1978 yılındaki ölümü üzerine voytiwa da seçmen olarak vatikan'a çağrılır. oy birliğiyle papa i. ioannes paulus papa olarak seçilir. ama 33 gün sonra ölünce, tekrar papa seçimi yapılır. bu seçimde de kardinal giuseppe siri ve giovanni benelli güçlü adaylardır. ama kardinaller ikisi arasında seçim yapamaz ve adaylar bir türlü yeterli çoğunluğa sahip oyu alamaz.
sonra siri ve benelli'nin destekçileri de "eeh yeter lan! bu böyle olmayacak!" deyip hiç planda yokken voytiwa'yı aday gösterirler. voytiwa da "ne bileyim? yapabilir miyim ki?" diye bir tereddütte kalır. çünkü o da aday gösterilmeyi çok beklemiyordur. ama "madem tanrı'nın planı bu yönde, olsun bakalım." der ve adaylığı kabul eder. papa olarak seçilir kendisi.
leh olduğu için de "belki polonya ile ilgili bir isim alır" diye düşünürler ama i. ioannes paulus'un 33 gün papalık yapmasına ithafen ii. ioannes paulus ismini alır. bir nevi "adama yazık oldu." şeklinde bir saygı gösterisidir.
kendisi polonyalı olduğu için, polonya da sovyet güdümünde olduğu için kendisiyle çok uğraşırlar. "gayr-ı meşru çocuğu var" derler, bulgaristan eliyle suikast düzenlerler* ama eylemleri boşa çıkar.
ağca'dan başka bir de el-kaide suikasti planlanır kendisine karşı. 1995 yılında, rahip kılığına girmiş bir canlı bomba papa'nın yanında intihar saldırısı yapacaktır. ama bombayı hazırlayan hafif gerizekalı kaideciler evde yangın çıkartırlar ve polis de adamları yakalar.
henüz daha din adamı bile olmayı düşünmediği üniversite günlerinde tiyatro ile yakından ilgilenmiş olan papa. o zamanlar bir de yahudi bir sevgilisi var, eğer yanlış bilmiyorsam.