dünya seviyesinde çok da iyi olmadığı, sırf amerika az şair çıkarıdığı için edebiyat çevrelerinde abartıldığını söyleyenler olmuştur. kendi adıma, bana en fazla huzur veren ve toplumunu en iyi anlatan şairdir. artık bay gelmiş "seçilmemiş yol" şiirini bile kaç kere okursam okuyayım, aynı dingin yere giderim.
yazdıklarının melodi açısından zor anlaşılır olduğunu düşünüyorum. bunu aynı şiirlerinin farklı okumalarına rastlamamızdan çıkarabiliriz. the runaway şiiri ilk bakışta kolay hazmedilmez mesela, pek çok kişi de okurken biçip atmıştır. kendi sesinden kayıtlarının olması bu açıdan şans. bu ritim meselesi seneler içinde çok değişti. yaygın bir örnek olarak nazım hikmet şiirlerini kendi sesinden ayrı, bugün daha aşina olduğum genco erkal sesinden ayrı duyarız. hatta genco erkal geçmişte "yanlış okuduğu" için eleştirilmiş bildiğim kadarıyla. şarkı söylemek gibi, beklenen yorum zamanla dönüşüyor. şarkı demişken, forst'un the gift outright'ı günümüz rap müziğine alışkın kulaklar için rahatça çevrilebilir gibi geliyor. hatta bir bilen geçmiş amerikan şiirindeki secilerin rape etkisini yazsa çok ilginç olurdu.
türkçe çevirileri -hatta şiir çevirisi- ise başka bir girinin konusu olmalı.