-
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı.
Örnek kullanım: Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü. (S. F. Abasıyanık) hepsini göster
-
Bir şeyin dış yüzü, yüzey.
hepsini göster
-
Vücut, beden.
Örnek kullanım: Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük. (R. N. Güntekin) hepsini göster
-
Artan, geriye kalan bölüm.
Örnek kullanım: Alışverişin üzeri. hepsini göster
-
Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz.
Örnek kullanım: Akşamüzeri, öğleüzeri. hepsini göster