1. Dilenci repliğidir. Hatta süslerler; “yolda kaldım”, “hastaneye geldim”, “otobüsüm var, kaçırıyorum”, “kentkartımda para yok” vs.

    Bir gün istedikleri meblağyı takdim edip sizi görmedikleri bir yere geçip ne yaptıklarına bakarsanız ‘dejavu bu muymuş’ diyebilirsiniz.

    Önemli not: Elbette niyetler farklılık gösterebilir ve yanlış yorumluyor olabiliriz. Keza dilencilik mutlak bir düşüklüktür diye de iddia edemeyiz lakin birinden para istemek dilenmektir de.

    (bkz: )
    #146190 razay | 6 yıl önce
    0hitap 
  2. evet diyerek soyleyenini dumura ugratabileceginiz sorudur, söylemdir.

    bir gun boyle bir denk geldi, "abi 1 liran var mi?" diye sordu. umudu yoktu, o gun normalden cok hayir cevabi almisti muhtemelen. bu sorusuna var yaniti verdim. yuzume kisa bir sure bakip yoluna devam etmisti.


    not: bu basligin kategorisinin hitap oldugundan emin misiniz?
    #146277 stockholmare | 6 yıl önce
    2hitap 
  3. Dilenci sıfatının anlamını karşılayan kişi söylencesi. Ülkemin dilencilerinin bile söylemlerine enflasyon güncellemesi getirmiş olmasını doğal karşılıyoruz.

    İlk okuldayken 25 kuruş isterlerdi liseye geçince 50 kuruş tırrek, şimdi de bu. Üniversite bitti, acaba ilk 5 liracılar ne zaman çıkacak?
    #157574 razay | 6 yıl önce
    0hitap 
  4. çeşitleri artan dilencilik.
    bir şey sorabilir miyim? yolda kaldım da abi.
    bakabilir misin abi? yeni işten çıktım, çok zor durumdayım.
    şeklinde çeşitleri vardı. adres soracakmış gibi yaklaştıklarından dikkatleri üzerine çekiyordu. kendilerince önce imaj düzeltmesi yapmak veya çok kibar konuşmak da hedefe ulaşmayı kolaylaştıran şeylerden sanıyorum.
    şimdi gerçi buna dilencilik denmiyor. sinyalcilik diye kurumsal adı da var hani. sinyalcilerin açıklaması şu, biz sadece bir liramızı isteriz, verirlerse alırız vermezlerse çekiliriz.

    sigara isteyen yok sanırım artık. o kadar zamlandı aslında. o da ilginç bir durum.
    0hitap 
  5. bunların bir değişik versiyonu var. 2 farklı şehirde 3 farklı kişinin hikayesini dinledim. doğu'dan gelmiştir, işçidir. yalnız başına kalmaktadır, o şehirde kimsesi yoktur. işe yeni başlamış ve o gün yevmiyesini alamamıştır. karnı açtır. giyimi düzgündür. senden istediği tek şey yemek parasıdır. vermezsen, üzerinde gerçekten para yoksa sanki o parayı yaratacakmışsın gibi ısrar eder. bunlardan bir tanesi ise beni sinirlendirmiş, ben sinirlenince kendisi de sinirlenmişti. öğrenciyim, ailemin yanına gitmeye çalışıyorum. cebimde iki üç lira para var. 1 ay öncesinde otobüs kaçırmışım, biletim yanmış ve yeniden kaçırmamak için acele ediyorum, zaman aleyhime işliyor. evimin köşesinde durdurdu gördüklerimden sonuncu karnı aç olan arkadaş, yukarıdaki sabit hikayemizi anlattı. abi acelem var, param yok diyorum. sanki rockefeller torunuymuşum gibi ısrar ediyor. gerilmişim, sesim o an biraz yükselmiş, gitmem lazım diye. adam kıpkırmızı kesilmiş, onun da sesi yükseliyor "ihtiyacım var" diye. varsa var ulan, siktir git bir dahaki hedefinden iste. tipime bakınca anlamıyor musun benim nasıl çulsuz olduğumu. o an, birinin üstünü başını yırtıp götüne tekme basmak istediğim nadir anlardandı. sokaktaki dilenci bile olsa karşındaki halinden anlamayınca insan delirmeye müsait hale geliyor. arkama bakmadan gitmiş, yol boyunca sinirden terleyerek söylenmiştim. bir dilenci, müşterisini sinirden terletmemeli. o olmazsa, başka bir müşteriden bulursun nasıl olsa aradığını.
    #267810 kafakulagi | 3 yıl önce
    0hitap