birbirlerinden farklı olduklarını sanan ama özünde aynı düşüncenin etkisinde kalarak kendine yön çizen insanlardır kendileri.
popüler olduğu için yapan, "herkes yaptığına göre bir bildikleri vardır herhalde..." düşüncesi veya benzeri düşünceler ile çizgisini belirler. toplumun genel kanaati onun çok düşünmeden hareket etmesine neden olur. bu davranış onu olumlu bir sonuca da ulaştırabilir, olumsuz da olabilir.
popüler olduğu için yapmayan, "herkes yaptığına göre kesin bu işin içinde bir iş var, koyun değilim ben!" düşüncesi veya benzeri düşünceler ile çizgisini belirler. aynı popüler olduğu için yapanda olduğu gibi toplumun genel kanaati onun da çok düşünmeden hareket etmesine neden olur. yine aynı şekilde bu davranış onu olumlu bir sonuca da ulaştırabilir, olumsuz da olabilir.
lakin, yukarıda anlattığım basit halinden görüleceği üzere aslında ikisi de toplumun genel kanaatine göre hareket eder. birisi onu izlemeyi, öteki ise tersini yapmayı seçer. bana göre ikisi de hatalıdır.
güncel bir örnekle izah edeyim durumu.
aramızda game of thrones dizisini popüler olduğu için izleyenler var. bu hareketlerinin neticesinde "of ne iyi yapmışım!" diyen de olmuştur "bu nasıl bir zaman kaybı, kendime bunu niye yaptım ki?" diyen de. aynı diziyi popüler olduğu için izlemeyenler de vardır mutlaka. onların diyebileceği bir şey yok maalesef. çünkü sırf popüler olduğu için denemediler bile. bilmiyorlar.
böyle örnekleyince popüler olduğu için yapmak daha şirin göründü değil mi? aslında değil. çünkü popüler olduğu için yapan, aslında haz almasa bile izlemeye devam eder. çünkü o diziyle ilgili muhabbetlere katılmak ister. sürünün bir parçası olmak ister.
öteki ise onları sürü olarak görür. sürüdeki kara koyun olduğunun ve aslında kendisi gibi sürüdeki kara koyunlardan oluşan bir koyun kümesinin üyesi olduğunun farkında değildir. aykırılığı marifet sayar. ne kaçırdığını ya da neyi kaçırmadığını bilmez.
elbette oldukça zararlı sonuçlara neden olabilecek eylemlerden bahsetmiyorum burada. yani ne bileyim, intihar popüler olduğu için kendini öldüren mallar değil mevzu. daha basit tercihler söz konusu.
neyse efendim, çok uzun anlattım ama bağlamak istediğim nokta yalın. hayatınızda hiç bir zaman bu iki grupta da olmayın. çünkü iki grup üyeleri de koyunlardan oluşur. sadece renkleri farklıdır. yapacağınız her eylemde karar verirken insanların kanaatini olumlu ya da olumsuz yönde dikkate alsanız da son kararı konuyu derinlemesine irdeleyerek kendiniz verin.
İkisi de haklıdır. İkisi de haksızdır. Eylemleri ve söylemleri başkalarına doğrudan ya da dolaylı farketmeksizin zarar vermediği sürece de özgürlerdir. Herkeşin popisi kendine! Respect & tşk.
popüler olduğu için yapan, gerçekten yapmadığı için bir süre sonra başka bir popüler nesneye geçecekken popüler olduğu için yapmayan orada kalacaktır.
mesela şu an bir johann sebastian bach filmi çekilse, millet sokakta "abi fügden başka bir şey dinleyesim gelmiyor biliyor musun?" diye gezecek fügün ne olduğunu çok da bilmediği halde.
mesela müslüm filmi popüler oldu, herkeste bir arabesk sevdası oluştu. ben daha fimi bile izlemedim ama. çünkü arabesk sevdiğim bir tarz değil. sırf popüler diye de sevmediğim türdeki bir müziğin icracısının filmini izlemeye neden gideyim? adam acı çekmiş, orası ayrı. ama moda oldu diye "abi müslüm yaaa..." diye de gezmedim. adamı çeyrek asrı geçkin ömrümde sadece paramparça ile dinledim ben, o zamanlarda da zaten tv, radyo vs haricinde çok alternatifim yoktu. belki de hiç dinlemeyecektim.
ama popüler olduğu için bach dinleyip de sonra "keşke daha önce de dinleseydim." diyebilir insan. belki o güne kadar hiç dinleme imkanı olmamıştır, bir film aracılığıyla bach'ın müziğiyle tanışıp hayran olmuştur kim bilir?
açıkçası ben de bir tv dizisi izleyene kadar hem bach'ın hayatı hakkında hem de müzikleri hakkında çok fazla şey bilmiyordum. aynısı jean-baptiste lully ve marin marais için de geçerli.
popüler kültüre nasıl baktığınıza göre taraf seçebileceğiniz; "modern insanım ben lan" kafasını yaşayan, tuğla büyüklüğünde telefon taşıyıp whatsapp bile kurulmayan telefon kullanan insanlara mağara adamı gözüyle bakarak caka satanların her iki taraf için de illa ki söyleyecekleri bir şeyler olacağını adım gibi bildiğim karşılaştırma.
bu başlık lord of the rings vs. game of thrones muhabbetinden ortaya çıktı. ben lotr'u lise 1'de okuyup filmlerini sırf bu popülerlik belası yüzünden extended versiyonları çıkana kadar beklemiş insanım (aynısını spider-man'in ilk üçlemesi vizyona girdiğinde de yapmıştım). fantastik kurgu ile alakası olmayan insancıkların sırf herkes izliyor diye, sırf caka satmak için sinema salonlarına doluşup "aragorn yaa, hastasıyım" diye eleştiri sıçtığı bir ortamı gördükten sonra, hiçbir popüler kültür nesnesini popülerliği en yüksek noktaya çıktığı zamanlarda sevmedim, körü körüne saplanmadım, hayatımın merkezine koymaya çalışmadım. bu, bana göre bir tavır ve duruş gibi geliyor. he, tutup da sırf bu bakış açım yüzünden popüler kültürün kölesi olmuş insanlar hakkında da ulu orta atıp tutmadım; muhabbeti açıldığında sadece fikrimi söyledim.
bence fazlasıyla çarpık bir karşılaştırma bu. popüler bir şeyi sadece popüler olduğu için yapan/izleyen/okuyan insanların ideolojik bir tabandan beslendiklerini düşünmüyorum. diğer taraftan; sadece popülerliğinden dolayı hayatından popülerlik süresi dahilinde çıkardığı şeylere kafa yoran benim gibi insanlara mağara adamı gözüyle bakılmasını da garipsemiyorum. cep telefonu satın alabilme furyasının "benimki daha da tuğla gibi" etiketiyle pazarlanmasından ötürü, birkaç yıl öncesine kadar tuşlu telefon kulanmaya devam ediyordum ben mesela. erkeklerde kirli sakal ve bıyık modası başladığında sinek kaydı traşlı olarak görünmeye dikkat ediyordum her gün. bir dönemin yükselen trendi olan "uzun saçlı erkeklerin saçlarını kısaltması" safsatası zamanında da inadına saçlarımı açarak, hırpani görüntümle işe gidip geliyordum. bana bu "popüler olandan nefretme" mirası ablamdan da kalmış olabilir çünkü o da, gençliğinde benim gibiydi. benim gibi düşünenler "ay götüm, popülerden nefret ederek poz kesiyor" diyebileceğiniz kadar sığ bir bakış açısı içinde olmayabiliyor. ama sırf popüler olduğu için o metanın içini emen kitlenin ne kadar sığlaşabileceğini ben bu gözlerimle gördüm.
"hiçbir zaman bu iki grupta olmayın çünkü bu iki fikri savunanlar koyundur" gibi temelsiz ve işkembeden atan argümanlara cevap vermemeyi tercih ediyorum. emeceği metanın üzerine düşünmeden atlayanlar önce popülerin nasıl popüler edildiğine ve hype kültürünün damla damla hepimizin içinde nasıl büyütüldüğüne kafa yorsun; sonra popüler karşıtlarını eleştirmeye geçerler.
"popüler" günümüzde bir çok kişi tarafından sevilen veya seçilen" anlamında kullanılıyor. Popüler olan her şeyi yöneten yapılar ve araçlar vardır. Herkes tarafından bilininceye kadar bir dizi reklam kampanyası (pr) yürütülür. reklam aktörleri de genelde müzikler, tv programları, dijital medya vs. en etkilisi de dilden dile aktarım.
Kendimi bildim bileli popüler olan ne varsa uzak durdum. çünkü iradem dışında başkaları tarafından dayatılan her tür düşünceyi, akımı, rüzgarı- adı her ne ise- kabullenemedim. çünkü gerçekten isteyen/tercih eden ben değildim. özgür irademle benimsediğim benimdir.
popüler olan her türlü şeyin arkasında birilerinin gelir elde etmesini sağlayıcı bir program var. bundan sonrasında, game of thrones konu edildiği için görsel yapımlar üzerinden devam edeceğim. tavsiye dahi olsa bir filmi veya diziyi içeriğini inceledikten sonra kendi ilgi alanım dahilinde izlenmeye değer bulursam izliyorum. sırf bulunduğum ortamlarda gruba ait hissetmek, sohbete katılıp iki cümle de ben edebileyim diye ilgimi çekmeyen bir film veya diziyi izlemeye katlanmam.
sonra ne oluyor? bir bakıyorsunuz game of thrones izleyenler benzer nitelikte bakış açısı geliştiriyor. çünkü onlara göre grupta kalabilmek üyelerle benzeşen düşüncelere sahip olmak. her yerde malum dizi müziğini telefon melodisi yapmış insanlara denk geliyorsunuz. bıkkınlık geliyor ve antipati gelişiyor. toplumda "ben de varım" demenin yolu popüler olanı yapmak olmamalı.
mahrum kalma konusuna gelince; bir film veya dizinin mahrumiyeti ancak haz duygusu olur. varsın ondan da mahrum kalayım. kayıp değil benim için. benzer duyguları farklı etkinliklerde de bulabileceğimi düşünüyorum.
karşılaştırmaya gelirsek salt "popüler" diye tercih edenle uzak duranın, bence de birbirinden farkı yok. farklı olan "iradesi" doğrultusunda hareket eden.
1.sezonun ilk bölümünü izleyip ilgimi çekmediği için bırakmıştım game of thrones dizisini. "çok iyi bir yapımı kaçırıyorsun" diyen arkadaşımın neye çok iyi dediğini görmek için izlemeyi düşünüyorum. boş zaman bulabilirsem tabi...
populer oldugu icin yapmayan kisi eger baska seyler yapmiyorsa yazik olma durumu.
populer oldugu icin yapan kimse, populer degerler bir sure sonra degisecegi icin kendine daha cok tecrube katmis olacaktir ve surekli guncel kalacaktir. ayrica populer bir seyi icra ettigi icin de insan iliskileri daha iyi olacak.
ikincisinin kestirmeden de olsa bir mantığı vardır. eğer sanat eserinin algılanın dışında, kendi özünde belli niteliklere sahip olması gerektiğini düşünüyorsanız sıradan çoğunluğun bunu kavrayamayacağını da bilmeniz gerekir. çünkü güzel olan basit olamaz eğer güzel olan basitse kolayca herkes tarafından tekrarlanır-ama böyle olmadığını biliyoruz, pek çok kişinin popüler kültür ürünleriyle ilişkisi elindeki kola kutusuyla olandan farklı değil. bunun sağlamasını klasik müzik dinleyenlerle pop müzik dinleyenlerin sayısını karşılaştırarak yapabilirsiniz. ortalama insanın basit bir estetik anlayışına sahip olacağını hemen herkes kabul edecektir ama benim bu öncüle dayanarak yazdıklarıma yine de kızılacaktır.
bok yiyin, milyonlarca sinek yanılıyor olamaz diye bir laf var. bir şeyi sırf popüler olduğu için yapan bok yiyordur. sırf popüler olduğu için inatlaşan da kaşıkla yiyordur. bir şeyin popüler olması beni yönlendirmez. nitekim lokma sevmem. herkes yiyor diye türedi lokmacılara gidip de yemeye kalkmadım. öte yandan herkes seviyor diye lotr serisini de harcamam. öyle işte.
eğer çok rafine zevklere sahip yeteri kadar araştırmacı ve derine inmeye mecali olan bir insan değilseniz , muhtemelen popüler değil diyerek seçtiğiniz şeyler de bir derece popülerdir ki sizin önünüze düşer bu sebeple bence insan kendine ait belirli sebeplerle önüne gelen şeyleri seçmelidir. bunun dışında aynının laciverti durumuna katılıyorum, kesinlikle. ama popüler değil diye bir şeyi yapmayanlara gerçekten açık ara gıcık oluyorum diğer güruhun en azından içi dışı bir.
