Trafikte erkeğe göre risk alma oranı daha düşük, istatistiklere göre erkeğe oranla daha az kazaya karışan ve kurallara riayet eden motorlu taşıt sürücüsü.
Her ne kadar trafikte yukarıda genel kabul görmüş iyi bir profil sergileseler de ben gözlemim üzerine farklı bir konuya değineceğim.
Son zamanlarda -biliyorum ki İstanbul trafiğinde canı hiçe saymak- önceliğimi gözönünde bulundurarak bir elimi kaldırarak yaya geçidine direk adım atıyorum. Erkek sürücülerin büyük bir çoğunluğunun yaya geçidinde yavaşlayıp geçiş hakkı verdiğine, kadın sürücülerin ise insanın gözünün içine baka baka umursamaz bir biçimde geçtiğine şahit oluyorum.
gerek sosyal gerekse kamusal alanda sahip oldukları pozitif ayrımcılığın kendilerine kattığı "öncülük" duygusundan olsa gerek diye düşünüyorum - trafikte de kendilerince "ayrıcalıklı kural" anlayışı geliştirmişler.
Erkek sürücülerin cinsiyetçi yorumlarının odak noktası. Erkeklerin bu tarz yorumları sayesinde sindirildiklerinden ötürü durmadan hata yaparlar. Misal babam anneme araba sürmeyi öğretirken söylemedik laf bırakmazdı. (Küfür dahil) Çünkü erkek sürücüler öyle mükemmeldir ki araba sürmek onların dna'sına kodlanmış gibi bir tribe girerler. Kadın sürücü gördükleri zaman da genelde erkeklik hormonlarına engel olamadıklarından dolayı kadın sürücüleri sıkıştırır ve daha duygusal tepki gösteren kadın sürücüleri hata yapmaya sevk ederler. Sonra da "işte kadın sürücü hep hata yapıyor " vs. diye o çenelerini asla durdurmazlar. Bir kadın sürücü olarak beni her gördüğünde havaya giren erkek sürücüleri arabayı çizme çarpma derdi de gütmeden sıkıştırıp onlara psikolojik baskı yapıyorum. Bu cinsiyetçilik döngüsü maalesef her zaman en basit meselelerde bile karşımıza çıkacak.
tam anlamıyla bir stereotip. herhalde beni en çok bayan muhabbetlerden biri, kadın sürücülerin beceriksiz olduğu yönündeki muhabbetlerdir.
insanların kutuplaştığı noktalar arasında bana en absürt geleni cinsiyetler üzerine kutuplaşmadır. sanırım kadın ve erkeklerin evrimsel süreç içerisinde kendilerine yüklenen görev ve sahip oldukları motivasyona bağlı bir şekilde ''doğal olarak'' farklı geliştiğini idrak edemiyoruz. doğanın acımasızlığına karşın iki cinsiyetin birbiriyle bir nevi iş bölümü yaparak gelişmiş olduğunu kabullenemiyoruz.
konuya dönecek olursam; internette 15 saniyelik bir araştırmayla ulaşılan bu makale ye göre kadınlar, erkeklere oranla trafik kurallarına daha uyumlu ve diğer sürücülere karşı daha ılımlıyken, olası bir tehlikede daha kolay stres olabiliyorlarmış ki bu durum, kadınların genelde fren yerine gaza basarak kaza yapmasını açıklıyor. erkekler ise genellikle yüksek hıza bağlı olarak kaza yapıyor ve ölüm oranları kadınlara göre daha yüksek oluyor ve bu, erkeklerin risk almaya (vb. testosteron hormonuyla bağlantısı olan benzer içgüdüsel davranışlara) daha yatkın olmalarına bağlanıyor.
ancak dediğim gibi. kadın sürücülerin bu ''stres yapma'' olayı klişeleştirildi. ne zaman yolda çaylak, hata yapan bir sürücü gördüler, ''kesin kadındır.'' demeye başladılar. kadınların trafikte sıkıştırılmalarından, bazen kazaya karıştıklarında suçlu olmadıkları halde sırf cinsiyetlerinden dolayı yaftalanmalarından bahsetmiyorum bile. önlem alınabilir mi, evet. kadın sürücülerin stresli durumların üstesinden gelmesi için simülasyonlar oluşturulabilir bence. reflekslerin geliştirilmesi için özel çalışmalar yapılabilir. bunlar şu an aklıma gelen çok basit ve belki saçma şeyler ancak ''trafiğe çıkmasınlar.'' savından çok daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.
Anamur'da her hafta motosiklet kazasında kafa açılması vakası sevk ediyordu cerrah arkadaş. ya 16 yaşında çocuk, ya onu gazlayan 25 yaşında "abisi". hepsi erkek. madem " geçen önümdeki şunu yaptı" gibi yüksek bilimsel gözlemlerle gidiyoruz, dursun kenarda.
oransal olarak erkeklerin trafikte daha sık aşırı hız yaptığı, alkollü araba kullandığı ve nihayetinde daha çok insan öldürdüğü ortadayken hala "yok efendim araba kaçırıyor" , "vay efendim frenin yerini bilmiyor" klişeleriyle saldırılan sürücü kadın sürücü. ekşi'de kimin sesi fazla yankılansa o haklı kabul ediliyor. entri akışına kapılmamak lazım.
eğer trafik kadar derin bir yarayı irdeleyecekseniz hedefiniz iki uyduruk lafla kendinizi rahatlatıp, "üstün" hissetmekten ötesi olmalı.
bak adam yapmış 3 kademeli ehliyet sistemini. seneler içinde kanıtra kanırta veriyor. defalarca teste sokuyor, otoban sınavını ayrı yapıyor. değil kırmızı ışık, "dur" işaretinde tabelaya yanaşsan cırt, tek kalemde eliyor. hele göçmene, "alkollü kullanırsan, aşırı hızdan ceza yersen vatandaşlık hakkını kaybedersin" demiş. tutmuş istatistiğini, 10 yıl içinde ölümlü kaza oranını yarılamış. ölmüyor çocuğu.
sen daha takıl "sürücünün amı mı var siki mi var?" diye. onlar akıl edememiş.
erkeklerden daha az kazaya karışıyor olmasına rağmen cinsiyetinden dolayı eleştirilerin hedefi olan sürücüdür. trafik kazaları üzerine cinsiyet bazlı araştırmalar yetersiz de olsa yapılan araştırmaların hiçbirinde yüzdelik olarak kadınların daha çok kazaya karıştığını gösteren bir veri yok. üstelik kadınlar trafikte erkek sürücüler tarafından sıkıştırılıp taciz ediliyor. buna rağmen erkeklerin kazalardaki payının yüzdesinin daha yüksek olması kadınların daha temkinli ve kurallara uygun sürücüler olmasından kaynaklı olabilir.
2009 yılından bir haber www.haberturk.com/... Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2007 yılı itibariyle toplam 18 milyon 877 bin 354 ehliyetin, 15 milyon 804 bin 865'i erkek, 3 milyon 72 bin 489'u kadın sürücülere ait. Sürücülerin büyük bölümünü erkeklerin oluşturduğu göz önüne alınarak yapılan hesaplamaya göre, 1000 erkek sürücüden 7'si, kadın sürücüden ise 2'si ölümlü-yaralanmalı trafik kazasına karışıyor.
2012 yılından bir haber www.hurriyet.com.tr/... ANKARA Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur’un çalışmasına göre, kadın sürücüler daha az kaza yapıyor. Akdur’un, “Türkiye’deki Trafik Kazalarının Epidemiyolojik İlkeleri Işığında Değerlendirilmesi” çalışmasındaki çarpıcı rakam ve değerlendirmeler şöyle: Kazaların yüzde 93 gibi büyük bir oranında erkek sürücüler sorumlu. Gelişmiş ülkelerde de erkeklerin kaza yapma riski daha yüksek. Kadın sürücüler ise ‘az hız yapma, temkinli ve sakin olma’ gibi nedenlerle daha az kaza yapıyor. bu haberde bahsi geçen araştırmada TÜRKİYE’DE TRAFİK KAZALARINA KARIŞANLARIN ÖĞRENİM VE CİNSİYETİNE GÖRE DAĞILIMI (2010) diye bir çizelge (çizelge 8) var. burada şöyle garip bir şey gözüme çarptı. eğitimli kadınların kazaya karışma oranı eğitimli erkeklerden daha yüksek yüzdelik olarak. buna sebep olan değişkenler tartışılabilir mesela. yine de olayın biyolojik bir kadın-erkek meselesi olmadığı zaten genel yüzdelikte erkeklerin daha çok kaza yapıyor olmasından belli. söz konusu araştırma bu : docplayer.biz.tr/...
bu da Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) istatistiklerine gösteren 2013 yılından bir haber www.haberturk.com/... SBM istatistiklerine göre, 2012 yılı içerisinde erkek ve kadın sürücüler arasında gerçekleşen kazaların yüzde 47'sinde kadınlar tam kusurlu bulunurken iken, yüzde 49'unda ise erkekler tam kusurlu bulundu. Yüzde 4'lük kısımda ise Yüzde 50 - Yüzde 50'lik bir kusur dağılımı gerçekleşti.
şimdi tüm bu verilere rağmen erkek sürücülerin kadın sürücülere bok atmasının nedenini muhakeme yeteneğinden yoksun olmalarına bağlayabilir miyiz ? hayır çünkü pek çok genelleme gibi bu da aslında kendi çevremizde görüp duyduklarımızla sınırlı ve yanlış olacaktır. hem neden birbirimizi geliştirmek varken kavga edelim değil mi ?
Bu işi cinselliğe bağlamak ne kadar salaklık ise erkek kadın kaza oranı paylaşmak daha da büyük salaklıktır. Erkek sürücü oranı 5 ise kadın sürücü oranı 1.
Ayrıca kadın sürücü vakası kesinlikle el göz ayak koordinasyonu bakımından vuku buluyor. bakın kadın sürücü kazalarına %94ü* aşırı hız falan değil fren yerine gaza basmak veya gerekli refleksi gösterememekten kaynaklı kazalar. Ancak genellemeye katılmıyorum bunlar durum bol pratik ve tecrübe ile aşılacak şeyler.
Acemi bir kadın sürücü olarak diyorum ki erkekler beni panikletmese daha güzel kullanırım ama ne yazık ki öyle olmuyor ayrıca kadın sürücülerin daha az şerit ihlali yaptığını düşünüyorum
yazmayayım dedim ama bir türlü gündemden düşmüyor bu mevzu. kullandığı aracı amacına uygun kullanan insandır. iyidir kötüdür bilmem ama biner aracına gideceği yere gider. makas atmak, spin atmak, drift atmak gibi atraksiyonlara girmez. arabaya dört kadın daha doldurup dıptısı kökleyip camlardan salyalarını akıta akıta gezmez. mahallenin köpeğini tamponuna zincirle bağlayıp sürüye sürüye öldürmeye kalkmaz. yani iş genellemekse, yaftalamaksa gördüğünüz gibi çok kolay.
200 km/s hızla giderken takla attığını, yine aynı hızla giderken birilerine çarpıp öldürdüğünü, emniyet kemeri takmadığı için camdan fırladığını, kırmızı ışıkta geçip yayalara daldığını, trafik kurallarını hiçe sayıp kaos yarattığını vs. görmediğim sürücü. yani kaza yapıyorsa bile bunu bilinçli olarak değil gerçek anlamı ile "kazara" yapan sürücü. zira erkeklerin karıştığı kazaların çoğuna "kaza" demek naiflik olur. bile bile ölüme gitmeye intihar, can almaya da cinayet diyoruz; kaza değil.
Panik olmaları ve bunu anında davranışlarına yansıtmaları dışında bir sorun görmediğim sürücülerdir ancak; bu bir genelleme değil çoğullamadır. Bunun cinsiyet ile elbet alakası olabilir lakin biraz daha sakin kalmayı başarmaları lazım. Ayrıca bu, onların kötü sürücü oldukları anlamına da gelmiyor. Özellikle şehir içinde çok denk geldiğim bir hataları da mevcut. Sık sık görüyorum bu tarz kadın sürücüleri. Tali yollardan ana yola çıkarken neredeyse hiç kontrol etmeden çıkıyorlar. Bazıları yıldırım hızıyla ana yola atlıyor arabasıyla ve kazalara sebebiyet veriyor. Bazıları kontrollü çıkıyor ancak bu sefer de en sol şeride veya orta şeride geçmeye çalışıyorlar ve üstelik bunu birçoğu bilinçsiz yapıyor. Direksiyon hakimiyetlerinin zayıflığı buna neden olabilir, bilmiyorum. Sağ şeride geçmek istiyor ama orta şeride geçebiliyor, arabanın konumunu yola göre ayarlayamıyor. Yani, tali yoldan ana yola çıkarken direksiyonu kırıp, hakları olan sağ şeridi kullanmak yerine virajı oldukça geniş alabiliyorlar. Bu da sorun teşkil ediyor. Herkes böyle yapıyor demiyorum lakin bu tarz hataları çoğunlukla kadın sürücülerde görüyorum. Erkekler çok daha fazla ve karmaşık veya komplike kazalar yapıyorlar ama bunun da sürücü nüfusu ile dolaylı olarak alakalı olduğunu düşünüyorum. Yine de erkek sürücüler şöyledir, kadın sürücüler böyledir gibi geniş çaplı genellemeler yanlış olur. Ben yukarıda sık gördüklerimi söyledim.
çok iyileri vardır. taşımacılık veya taksicilik yapanlarla karşılaştığım gibi "yol benim onlar dikkat etsin" lafını erkeklerden daha çok söylediklerine de şahit oldum.