-
çernobil faciasını anlatan 5 bölümlük mini hbo dizisi. ilk bölümü 6 mayıs tarihinde yayınlanmıştır. -
İlk bölümü ile gayet güzel işlenmiş Çernobil nükleer santralin'deki atom çekirdeğinin patlamasını ve bizim de çok acısını çekeceğimiz, zamanın bakanlarınca radyasyonlu ürünleri, kamera karşısında tüketip bakın biz tüketiyoruz bunlarda radyasyon yok diyerek birçok vatandaşımızın ve çocuklarının kansere yakalanmasına sebep olan olayı anlatıyor...
Tabii ki amerikan yapımı bir dizi olduğu için kulak tırmalayıcı bir biçimde komunizm yerme propagandası var. E haliyle hollywood dramaları da serpilmiş üstüne. Bu tabii komunizm savunuyorum anlamına gelmesin. Saadece böyle acı bir şeyi güzel ve tam çıplaklığıyla, insanların hayatları nasıl da hiçe sayılarak korkunç kararlar almasını gösteriyorken, altından da siyasi birşeylerin peşine düşmek üzüyor insanı.
Ayrıca bilinçsizliğin, insanın kendine başkasından daha çok zarar verebileceğini de görüyoruz.
Radyasyona karşı insanların hiçbir şey bilmeden güzelmiş gibi keyifli keyifli izlemeleri, radyasyon yayan kül bulutunun altında çocukların oynaması, isimsiz kahramanlık yapan itfayeciler, çalışanlar...
İzlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Ehheh goygoya geçiyim mi? -
rus yöneticilerin ne kadar kalın kafa olduğunu gösteren dizi. aynı şey kursk faciasında da görülebilir. -
İzledikçe o radyasyonlu havayı hissediyorsunuz. Çevrenizdeki kirlilik, boğuculuk...
Müthiş bir atmosferle, güzel bir bilgilendirme ile anlatıyorlar olayı.
Oyunculuklar şahane. Siyasi sistemleri, uluslararası ilişkileri... Yöneticilerin ister kapitalist ister komunist sistem olsun, insanların hayatını hiçe saydığını...
Dünya'nın yaşanacak yer olmadığını, her şeyin ne kadar sahte olduğunu, kolaylıkla başkaları tarafından göz kırpmadan silinebilecek oyuncak hayatlar yaşadığımızı...
İzlemenizi tavsiye ederim. -
alttaki soru o zamanki devlet adamlarının veya doktorların aklına da gelmiş midir diye merak ettim. çünkü son bölümü izlerken direkt aklıma geldi, yani bu durumdaki bir insana yapılabilecek en iyi yardım diye düşündüm...
-- spoiler --
zaten ölecekleri bilinen, bu süreçte morfinin bile etki etmediği acıları çeken reaktör kontrol odası çalışanlarına, itfaiye erlerine neden ötenazi yapılmadı?
-- spoiler -- -
Değerli habercimiz M. Ali Birand'ın kazadan yedi sene sonra ziyaret ettiği şehir.
anthony dyatlov ile röportaj yapmak için gittiği zaman kaptığı radyasyon yüzünden mi kansere yakalandı acaba diye düşündürdü -
insanı gerim gerim geren hbo dizisi. Gererken düşündürüyor, düşündürürken geriyor.
O yıl yetişen fındıkları Avrupa satın almayınca okullarda öğrencilere dağıtmışlardı.
Hepsini kıtır kıtır yedik.
Bin velet beslenme saatlerinde sincaplar gibi şendik. O yıl, dağ gibi fındık rekoltesini kemirdik.
Dün yediğimiz fındıklar bizi tırmaladı mı acaba?
Ne bileyim, geçen yıl bir parça kaburgam ile birlikte aldıkları kemik tümörüm geliyor aklıma. Eski eşimle yıllardır çocuğumuzun olmayışı, tüp bebek denemesinin sonuç vermeyişi ile birlikte embriyolar üzerinde yapılan analizin sonucunun "çok noktada genetik bozukluk" çıkması geliyor.
Tuhaf...
"Biraz radyasyon kemiklere iyi gelir" diyen Kenan Evren de... O fındıkları bize yediren, "radyasyonlu çay daha lezzetlidir" "diyen Turgut Özal da... Ekran karşısında höpür höpür çay içen bakan da... Hiç biri yaşamıyor şu an.
En azından ben bir kaburgam eksik olsa da hala hayattayım.
Bir de bazı şeyler filmlerdeki gibi olmuyormuş, onu da öğrenmiş olduk.
Filmlerde Millet radyasyona maruz kalınca süper kahraman oluyor. Hulk oluyor, ne bileyim radyasyonlu örümcek ısırıyor örümcek adam oluyor düz duvara tırmanıyor falan.
Radyasyonlu fındık yiyen beni bekleyen kader acaba süper fındık yeteneklerine sahip bir kahraman olmak mı?
"abi fındık adamım ben. elinden bir kere düştüm mü yuvarlanır kanepenin altına girerim sittin sene bulamazsın, budur meziyetim"
Ve ayrıyetten:
youtu.be/... -
4. bölüm bugün şu saatler itibari ile tek bir yerde bulunabiliyor... o da... diziay adı geçen bir site, aratırken o şekilde aratın.
bu bölümünde insanın yüreğine dokunan bambaşka bir kısım var ki, spoil vermeyeceğim. -
ha bugün ha yarın başlıyım diyene kadar final bölümü gelen dizi.. ilk 4 bölümü indirdim hazır 5. bölümde çıksında bari tek nefeste kesintisiz izliyim. -
the death of stalin gibi güzel bir komedi filmini bile yerden yere vuran solcuların neden yerden yere vurmadıklarını merak ettiğim dizi.
belki de ben denk gelmemişimdir, bilemiyorum. -
Çok güzel bir dizi insanların kendi kuyusunu nasıl kazdığını gösteriyor. -
4. bölümü bana full metal jacket'i hatırlatmış dizi. full metal jacket'ta de sahnenin arkasındaki prodüksiyon çok iyiydi. şehir kurulmuş, savaş gerçek sokaklarda geçiyordu. muhtemelen savaşın gerçekten hırpaladığı yerlerde çekilmişti. binalardaki ayrıntılar, sokaklardaki ayrıntılar harikaydı. işte chernobyl 4. bölümde de askerlerin sahneleri çok etkileyiciydi. askerlerin yaptığı hüzünlü işi anlatmamayım. kimi bünyelerde ağlama hissi uyandırır.
o reaktör temizleme sahnesi gerçekmiydi, stüdyo muydu? helal olsun dedirten cinstendi. benim nazarımda alkışı hakeder.
bölüm başındaki yaşlı teyzeye başlık açılsa yeridir. kadın 3 dakikada rus tarihini özetledi valla. -
t24.com.tr/... -
okyanus ötesinde ciddi ciddi hakında "neden zenci yok?" diye tartışılan dizi. ben bunları geyik zannediyordum hep ama böyle adamlar varmış ya hakikaten.
rus madencilerin taşaklarını her türlü anlamda göstermiştir ayrıca. adamlar ne öyle yahu. bakana bile posta koyuyorlar... -
Chernobyl’i izledim, overrated.
Fikir, kurgu, oyunculuk vs güzel bi şekilde yansıtılmış. O hava da başarılı. Fakat “En iyi dizi.” derseniz, gülerler. Benim puanım 10/6,5.
Aklımda kalan yalnızca 3 vurucu sahne var:
1-Günleri sayılı birinin, tırtıl ile konuşması.
2-Radyasyonlu diye köpekleri vururken ‘Happiness all the mankind’ pankartının denk gelmesi.
3-İntiharın tek seçenek olduğunu görebilecek kadar zeki, intihar edebilecek kadar çaresiz olmak; Valery Alekseyevich Legasov. Ruhun şad olsun. -
26 nisan 1986 tarihinde gerçekleşen radyoaktif facianın anlatıldığı hbo mini dizisi.
atmosfer, karakterler ve kurgu öylesine hoş işlenmiş ki insan izlerken aldığı her nefeste zehirlendiğini düşünmeye başlıyor bir noktadan sonra. bazen müzikler, bazen de sessizlik müthiş başarılı kullanılmış. sanat yönetmeninin ellerinden öpüyorum.
dizi ortalama 1 saatlik toplam 5 bölümden oluşuyor. başlangıcını ve sonrasını gayet dozunda anlatmışlar. aferin.
ayrıca dyatlov efendi, sana edecek laflarım var. -
çernobil faciasını anlatan hbo-sky atlantic ortak yapımı mini dizi. golden globe, bafta, emmy ne kadar ödül varsa silmiş süpürmüştür. görsel bakımdan mükemmel bir dizi, ancak senaryoda çok fazla kurgu var. legasov'un söylediği aforizmaların hiç biri gerçek değil mesela, gerçek legasov'un entelektüel seviyesi çok daha yüksek olduğundan öyle slogan türü laflar etmemiş, çok daha ağır laflar söylüyor ama onu alıntılasalar kitlelere seksi görünmeyeceği için sanırım hepsini uydurmuşlar. reaktöre ölçüm yapmak için askeri araçla giden de dizide gösterdikleri gibi general değil, legasov'un ta kendisiymiş. bunu görgü tanıkları teyid ediyor. gerçek legasov dizideki gibi ezik, mütereddid biri değilmiş, bilakis gözüpekliğiyle, laf esirgememesiyle meşhurmuş. gerçek hayattaki şerbina da dizideki gibi odun değil, bütün çalışanlara babacan davranan, tatlı-sert ve profesyonel bir yöneticiymiş.
bu arada 2. bölümde vanaları açmak için radyasyonlu suya dalan üç kahramandan ikisi halen hayatta. üçüncü 2005'te kalp krizinden gitmiş. öldürücü seviyede radyasyon yemelerine rağmen yaşamışlar. ukrayna başkanı çernobil faciasının 32. yıldönümü nedeniyle kendilerine plaket vermiş: www.ukrinform.ua/...
kgb başkanını şeytanlaştırmışlar, oysa başbakan ve politbüronun kıdemli üyelerinden biriyle birlikte kazadan birkaç gün sonra olay yerine gidip helikopterle reaktör enkazının etrafında tur atmış kendisi. öyle sığınaklarda saklanan devlet adamları falan yok yani, koskoca başbakan ve kgb başkanı hem reaktör etrafında helikopterle uçmuş, hem de radyasyondan etkilenen köyleri gezip dolaşmışlar. pripyat'ın tahliyesi de bilim ekibi radyasyon tehlikesini rapor eder etmez onaylanmış, bundan birkaç gün sonra 30 km yarıçapındaki alan içinde kalan herkes tahliye edilmiş. -
bu dizide bazı şeyler arşiv görüntülerinin birebir aynısı, bazıları tamamen kurgu. gerçek hayatla birebir aynı olan elementler yüzünden insanlar bunun bir drama olduğunu unutuyor ve belgesel muamelesi yapıyor. rus tarafındaki çernobil gazileriyle yapılan röportajlar, belgeseller ve diğer kaynaklar yabancı dillere çevrilip batı medyasında yayınlanmadığı için onların eleştirilerini rusça bilmeyenler, rus medyasını takip etmeyenler görmüyor haliyle. liste yapacak olursam:
1. legasov leş bir bekar evinde tek başına yaşamıyordu. başarılı bilim insanlarına devlet lüks villa, şoför, aşçı, temizlikçi tahsis ediyordu. legasov moskova'nın en elit semtlerinden birinde diğer kalburüstü bilimcilere komşu olarak güzel bir dubleks villada ailesiyle birlikte yaşıyordu, torun torba sahibi aile babasıydı. senarist craig mazin legasov'u bekar gibi göstermesinin nedeni olarak, yolunu gözleyen aile figürleri katıp hikayeyi gereksiz karmaşıklaştırmamak için yaptığını belirtiyor. ayrıca kedi değil köpek sahibiymiş legasov.
2. şerbina'nın legasov'u helikopterde tehdit ettiği sahne külliyen yalan. arşiv videolarında ikisi helikopterde haritalara falan bakıp konuşuyorlar, legasov açıklamalar yapıyor. o diyaloğu dramatize etmek için uydurmuşlar.
3. dizideki legasov ezik, mütereddit bir tip. gerçek legasov laf esirgemeyen, gözünü budaktan sakınmayan cesur biri olarak tanınıyormuş. Sünepe inek bir tip değil, atletik sportmen adammış.
4. kasa kasa votka dağıtma olayı külliyen yalan, amerikan fantezisi. çernobil'DE legasov'la birlikte çalışan nükleer fizikçi profesör vladimir asmolov, diziyi eleştirdiği bir röportajda bu konu sorulunca 'nerede o günler, o zamanlar alkol yasakları vardı, ancak mesaimiz bitince bir stogramm (shot) içiyorduk' diye anlatıyor. onun, bilim ekibinden diğer kişilerin, çernobil'de görev yapan kıdemli gazetecilerin bir sürü eleştirisi oldu, vakit buldukça paylaşmayı planlıyorum. Profesör asmolov'un röportajı:
youtu.be/... ingilizce altyazısı var. Bitiş kısmında "batılılar bizi nükleer rektörleri olan vahşiler olarak görüyor" diye veryansın ediyor. Dizide yapılan algı yönetimini de çarpıcı bir örnekle eleştiriyor. Oldukça entresan şeyler anlatıyor röportajda, çok kafa adam.
5. pripyat'ın tahliyesi konusu kara propaganda olmuş. askeri dosimetreler gelip radyasyon sızıntısının boyutları anlaşılınca bilim ekibi şehrin tehlikede olduğunu rapor etmiş, başbakan yardımcısı olan şerbina başbakan rıjkov'a telefonla bunu bildirince rıjkov derhal onay verip tahliye için harekete geçmiş. ikisi 50.000 küsür kişiyi tahliye edecek otobüs ve trenlerin ayarlanması için telefon başında sabahlamışlar. bundan birkaç gün sonra 30 km yarıçapındaki alan içinde kalan her yerin tahliye edilmesi kararını almışlar. Panik olmasından korktukları için haberlerde pek bahsetmemişler, legasov hükümet komisyonunu uyarıp "abd'deki 3 mile island kazasında 17 kişi öldü ama radyasyondan değil, panikle kaçmaya çalışırken trafik kazalarından" demiş, panik olur da millet rastgele kaçışırken birbirini ezer, daha beter radyasyon olan yerlere giderler diye korkmuşlar.
6. dyatlov'u neredeyse karikatürize etmişler. gerçek hayattaki dyatlov astlarının çekindiği otoriter ve sert biriymiş ama zorba değilmiş. kimseyi tehdit falan da etmemiş. akimov ve toptunov'u ölüme gönderdiğini bilmiyormuş, röportajda neredeyse ağlayacak gibi anlatıyor. Dyatlov'un 1 saat boyunca kendi perspektifinden anlattığı röportaj: youtu.be/... ingilizce altyazısı var.
Türkiye'de gazetecilik yapıldığı yıllarda 32. Gün ekibinin kendisiyle yaptığı röportaj: youtu.be/...
7. pripyat'ta radyasyon tehlikesi altında herkesin dışarıda takılması, düğünler falan yapılması ve 1 mayıs gösterileri yerel yöneticilerin beceriksizliği ve ihmali sonucu olmuş. bu ve diğer ihmaller konusunda 5 mayıs 1986 tarihli politbüro toplantısında başbakan rıjkov ve yardımcısı şerbina ukraynalı yetkilileri bir temiz haşlıyor. onun çevirisini de bir ara paylaşırım. amerikan önyargı kafasıyla bütün sovyet devletini boklamışlar ama haksızlık olmuş. Hükümetin başı ve aklıselim sahibi yöneticiler halkı tehlikeden kurtarmak için canını dişine takmış.
8. kadın karakter yaratacağız diye ulana khomyuk isimli kurgu karakteri üretmişler ama çernobil kurbanlarını tedavi eden, 200'e yakın ağır radyasyon yiyen kurbanın 170 kadarını kurtaran efsanevi doktor guskova'nın* adı geçmiyor. ayıp olmuş.
9. dizide general kahramanlık edip zırhlı askeri araçla reaktöre ölçüm yapmaya gidiyor, gerçek hayatta bunu yapan legasov imiş. bir sürü şahidi var.
10. kgb başkanını kötü adam yapmışlar, oysa legasov'un altını oyan devlet ya da kgb değil, viyana'da elde ettiği popülariteyi ve yabancı basında rock yıldızı muamelesi görmesini çekemeyen kendi meslektaşları imiş. bir sürü entrika ve kumpaslarla ödül almasına son anda engel olup herkesin önünde rencide etmişler, mobbing yapmışlar, altını oymuşlar. bunların elebaşı da rbmk reaktörünün yaratıcılarından bakan yefim slavski imiş. bir tomar kaynakta detayları var. craig mazin bunu 'kurçatov dramasını koysak 5 bölüm yetmezdi, ortalama seyircinin anlayacağı şekilde basitleştirmek gerekiyordu' diye açıklıyor.
11. mahkeme gerçek ama mahkeme sahnesi kurgu, legasov ve şerbina o mahkemede yeralmadı.
12. legasov viyana'da yalan söylememiş, saatlerce bütün sorulara cevap vermiş. bazı şeyleri geçiştirmiş ama yalan söylememiş. devrin uluslararası atom enerjisi kurumu direktörü hans blix 20 yıl sonra yapılan röportajlarda 'o sırada bildiği kadarını bize anlattı, bütün sorulara tatmin edici cevaplar verdi' diye bahsediyor.
13. legasov anılarını kasetlere kaydetme işini pravda bilim redaktörü olan yakın dostu vladimir gubarev'in tavsiyesi üzerine yapmış. ailesinin anlattığına göre radyasyon hastalığından zayıf düştüğü için elinde kalem tutamıyor, daktilo kullanmaya da takati olmuyormuş, o yüzden kasetlere kaydetmiş. zaten ses kayıtlarında bariz, bazı yerlerde zorlanarak konuşuyor, nefes nefese kalıyor. intihar etmeden önce kasetleri vladimir gubarev'e bıraktığını yazmış. gubarev legasov'un ölümünden 2 hafta kadar sonra kasetlerin geniş bir özetini pravda'da manşetten yayınlamış. dizide gösterildiği gibi bir yerlere gizleme durumu yok, el altından bilim camiasına yolladığı da doğru değil yani. pravda'nın o sayısı online arşivlerde bulunabiliyor, fiziksel nüshası ukrayna'daki çernobil müzesinde sergileniyor.
14. köpekleri vursunlar diye acemi askerleri görevlendirme işi de yalanmış. likidasyonda görevli olan birçok kişi evcil hayvanların bir çoğunun likidatörler tarafından sahiplenildiğini, vurulanların daha çok vahşi hayvan olduğunu ve bu işin profesyonel avcılara havale edildiğini anlatıyor.
15. düşen helikopter kazadan aylar sonra eylül ayında rotorun kablolara takılması sonucu düşmüş. dramatize etmek için anakronizm yapmışlar.
16. bütün görsel elementler otantik, ama 16 yaşına kadar sovyetler birliği'nde yaşamış olan arkadaşın dediğine göre çocukların okul üniformaları yanlış olmuş. dizide gösterdikleri günlük giydikleri değil törenlerde giyilen ayrı bir üniforma imiş.
17. kum, bor, kurşun ayarlama işini aslında başbakan rıjkov yapmış. şerbina bilim ekibi ne isterse ona telefon açıp iletiyor, rıjkov da politbüro gücünü seferber edip emirleri veriyormuş. 'benim bir telefonumla sovyetler birliği'ndeki bütün kurşun stokları çernobil'e yönlendirildi. seferdeki yük trenleri bile derhal rota değiştirdi' diye anlatıyor kitabında.
18. en pis propaganda saçmalarından biri de her yerde silahlı askerler olması ve silah zoruyla sitnikov'u reaktör enkazına bakmaya yollamaları. sovyetlerde silahlı korumalarla gezme adeti yoktu, güvenlik sivil giyimli kgb ajanları tarafından sağlanıyordu. yetkililer öyle asker korumasıyla gezmiyordu. arşiv videolarında bariz zaten, bu kısım orada çalışmış olan çok kişiyi sinir etmiş.
19. maden bakanı sahnesi de külliyen uydurma. gerçek maden bakanı 60 yaşlarında, maden mühendisi kökenli imiş. madenlerde yıllarca çalışmış olduğundan madencilerle nasıl konuşulacağını gayet iyi biliyormuş, onlara moral desteği için tünel inşaatına gidip eşlik bile etmiş. ayrıca kimse öyle janjanlı kılıklar giymiyormuş. profesörler ve generaller buna da sinir olmuş. röportajlarda veryansın ediyorlar. madencilerin anadan üryan çalıştığı da doğru değil, çok sıcak olduğunda üstlerini çıkarmışlar, altları kalmış.
20. legasov 1987'de bir KUTU hap içerek intihar teşebbüsünde bulunmuş ama kurtarmışlar. uykusuzluk tedavisi için verilen ağır ilacın yan etkilerinden biri de depresyonda olan hastalarda intihara sebep olmakmış.
21. Devrin sscb başbakanı rıjkov'un anlattığına göre Çernobil'e benzer çekirdek erimesi olan 3 mile island kazası konusunda amerika'dan bilgi istemişler, böyle bir şey daha önce başlarına gelmemiş olduğundan ne yapacaklarını bilmiyorlarmış. amerikalılar o kazayla ilgili bilgilerin gizli olduğunu belirtip paylaşmayı reddetmişler. bunu anlatırken sövmemek için kendini zor tutuyordu.
22. Sığınaklarda saklanan yetkililer algısı da tamamen yalan dolan. 2 mayıs'ta başbakan rıjkov, komünist parti 2. Sekreteri Politburo üyesi Ligaçov ve kgb başkanı çebrikov olay yerine gidip askeri helikopterle reaktör enkazının etrafında tur atmışlar. Rıjkov anılarını yazdığı kitapta ve çeşitli röportajlarda "tek korumamız tabana döşenen kurşun levhaydı, reaktöre yaklaştığımızda dosimetre çıldırmış gibi bağırmaya başladı" diye anlatıyor. İki gün boyunca belarus ve ukrayna'da radyasyon serpintisi yiyen yerleşim yerlerini ziyaret edip kriz yönetimi organizasyonuna nizam vermişler. Kronik hastalığı olduğundan doktorların gitmesine izin vermediği bir tanesi hariç Bütün başbakan yardımcıları Çernobil'e gitmiş. Korkup saklanan bir tek Gorbaçov olmuş, serpintilerin epey kısmı temizlenip lahit binası yapılana kadar Çernobil'e adımını atmamış.
bunları kaç zamandır ekşi'de yazacaktım ama yazma şevkim kırıldığı ve iğrenç gündemden yıldığım için yazamadım bir türlü. burada yazmak kısmet oldu, iyi de oldu.
Edit: ek bilgiler için
çernobil faciası/#192966
çernobil faciası/#194238 -
Dizide legasov'un intiharı konusu saptırılmış. gerçek hayattaki legasov'un intiharının sebeplerini inceleyen bir rus belgeseli çevirdim, orada kendisini tanıyanlar bütün detayları anlatıyor. ingilizce altyazı var: www.youtube.com/...