Bence Mezhep ya da mezhepçilik, dünyada görüp görülebilecek en gereksiz, en değersiz ve en saçma şeydir. Başında gelir diyemiyorum, en başıdır.
Bireyleri ileri taşıyabilecek ancak; ''günümüz şartları altında'' bir zümreyi, topluluğu ve en geniş tanımıyla milletleri ileri taşıyamayacağını düşündüğüm inançlar ve ibadetler bütünü olan din, İnsan ile yaratıcı arasında yer alan bir müessese iken yine insan eliyle değiştirilerek mezhep denen saçmalıklar ortaya çıkarılıyor.
Tek olan dini, kendi elleriyle parçalayarak dallara ayırıyorlar. Her biri bir diğerinden farklı uygulamalar barındırıyor. Oysa temelde hepsi aynı inanca ve aynı yaratıcıya inanırken, uygulamada ve fikirde büyük ayrılıklar yaşanıyor. Dinin, yaşayışlardan ve yaşanmışlıklardan etkilenerek kazandığı olumlu ve çoğunlukla olumsuz unsurlar mevcut. İnsan öğretileri, yaratıcı öğretilerinin önüne geçiyor.
Din semavi kabul edilirken, insan unsuru olan mezhep dine entegre ediliyor ve bu mezheplere mensup olan bireylerin yüzyıllardır süregelen yaşanmışlıkları ve kültürleri, günümüzde de mevcut olarak dinin üzerinde bir yapıymışçasına uygulanıyor. Bir insan da çıkıp demiyor ‘’arkadaş siz ne yapıyorsunuz?’’ diye. Sonuç olarak; günümüzdeki islam dininin, gerçek sınırları dışında olduğunu ve çok az insanın, dinin sınırlarında kaldığını düşünüyorum. Zira çok büyük bir oranda insanoğlu, din denen olgunun gerçek boyutlarından haberdar değil.
Gerçi söylenmesi gerekenlerin geçmişte dile getirilmesi gerekirdi. Üzerinden yüzlerce yıl, bin küsur yıl geçmiş. Zaten genel hatlarıyla sorgulayan bir toplum değil Müslüman topluluğu. Genelde olduğu gibi kabul eden, anlatılana çoğu zaman inanan bir topluluk. Hele anlatan kişi toplum tarafından az ya da çok dini bir karakter olarak görülüyorsa, sözleri birer kural gibi benimseniyor.
Sanırım tüm insanlık için geçerli bu durum. Sorgulama olayı yani. Zamanında avrupa'da da benzer olaylar yaşanmış. Özellikle orta çağ dönemi ve papalık denen olgu, islam dininden başka bir dinin bütün olarak yanlışlara saptığına örnek gösterilebilir. Sadece müslüman toplulukları örnek göstermek haksızlık olur. Tüm dinler benzer saçmalıkları yaşamış. Kimi bizzat insan eliyle değiştirilirken kimi de fikren tahrip edilmiş.
dini metinlere farklı yorumlar getirilmesi ihtiyacından çıktıklarını iddia ederler, oysa hepsinin arkasında siyasi bölünmeler, iktidar kavgaları ve kanlı hesaplaşmalar vardır.
(dikkat. dini konularda bir uzmanlığım yoktur, bana uyup bi iş yapmayın!) anladığım kadarıyla aynı din içindeki kuralların, emirlerin vb yorumlarındaki farklardan meydana gelen sistem, yol. her dinde var sanırım.
o kadar bihaberdim ki ben hangi mezhebe giriyormuşum onu bile taaa üniversitede bi arkadaş söyledi. tabi neye girdiğimle ilgili çok iddialı değilim ama (lütfen diğer mezheplerdekiler yanlış anlamasın, sadece onlarda mezhep bilinci daha fazla olduğundan kendilerini biliyorlar) anladığım kadarıyla bizim memlekette mezhebini çok da bilmeyenler, diyanetin hocalarını baz alanlar hanefi oluyormuş, bilmiyordum ne diyeyim. arkadaş öyle olduğumuzu iddia etti. çok da takılmadım o gün için.