1. "gesi bağları" türküsünün bilinen iki kıtadan ayrı 100 bölümden oluşmuş bir türkü olduğu biliniyor. bu 100 bölümde zaman zaman diğer halk türkülerinden dizeler de görülüyor. türkü, bir tek kişinin ürettiği bir türkü değil. günümüzde üretilen ortak şiirler gibi "gesi bağları" türküsü de kulaktan kulağa yayılırken türküyü dinleyenler tarafından türkünün sözlerine yeni bölümler eklenmiş. bu da bir bakıma türkünün halk arasında ne kadar sevilip benimsendiğini de gösteriyor. türkünün 100 bölümden oluşan sözleri şu şekilde,


    1.
    gesi bağları'ndan gelsin geçilsin
    kurulsun masalar rakı konyak içilsin
    herkes sevdiğini alsın seçilsin
    gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    halimden bilmiyor ben o yâri neyleyim

    2.
    gesi bağları'nda dolanıyorum
    yitirdim yârimi (anam) aranıyorum
    bir çift selamına güveniyorum
    atma garip anam beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansım derdime

    3.
    gesi bağları'nda bülbüller öter
    ateşim yanmadan (anam) tütünüm tüter
    bana bir hal olmuş ölümden beter
    atma garip anam beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansın derdime

    4.
    gesi bağları'nda üç ırgat işler
    sıladan geliyor (anam) şu uçan kuşlar
    anneler doğurur ele bağışlar
    örtün pencereleri (anam) esmesin yeller
    dertli olduğumu (anam) bilmesin eller

    5.
    gesi bağları'nın gülleri mavi
    ayrıldım yârimden (anam) gülemem gayri
    yârdan ayrılanın böyle olur hali
    yas tutsun ellerim (anam) kına yakmayım
    kör olsun gözlerim (anam) sürme çekmeyim

    6.
    gesi bağları'nda tokaştım taşa
    kardeş ekmeğini (anam) hakarlar başa
    girip çalıştığım emeğim boşa
    gel otur yanıma, hallerimi söyleyim
    halimden bilmiyor ben o yâri neyleyim

    7.
    gesi'ye giderken yolum ayrıldı
    bindim arabaya (anam) başım çevrildi
    siyah saçım sağ yanıma devrildi
    atma garip anam beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansın derdime

    8.
    tıkır tıkır merdivenden inmedim
    güle güle anam yâr koynuna girmedim
    cahil idim kıymetini bilmedim
    atma anam atma, beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansın derdime.

    9.
    kuruldu kazanım harenim yoktur
    söküldü sim saçım anam örenim yoktur
    kapıdan içeri girenim yoktur
    örtün pencereler anam esmesin yeller
    dertli olduğumu anam bilmesin eller.

    10.
    bana gül diyorlar neme güleyim
    ayrılık üzerimdeki, kime neyleyim
    bir mektup gönder gönlüm eyleyim
    neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
    gülmemiş bu dünyada, anamın kuzusu.

    11.
    bulamadım kır atımın gemini
    süremedim anam gençliğimin demini
    ben sürmedim eller sürsün demini
    neyleyim dünyada anam yâr olmayınca
    domurcuk gül iken anam koklamayınca.

    12.
    çattım ocağıma hürmetim yoktur
    döktüm zülfü saçı anam örenim yoktur
    anamdan babamdan gelenim yoktur
    neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
    gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu.

    13.
    enginli yüksekli kayalarımız
    gam ile yoğrulu anam mayalarımız
    doğurmaz olsaydı analarımız
    neyleyim neyleyim hep alınım yazısı
    gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu.

    14.
    urganım atmadık dallar mı kaldı
    başıma gelmedik anam haller mi kaldı
    beni söylemedik diller mi kaldı
    ne deyip ağlayım, anam alın yazgısı
    kader böyle imiş anam onmaz bazısı.

    15.
    şu görünen bahçe m'ola bağ m'ola
    şu dağın ardında yârim var m'ola
    oturup da beni yad eder m'ola
    atma anam atma beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansın derdime.

    16.
    sac üstünde fısır fısır bazlama
    küçük iken ciğerlerim gözleme
    ben diyorum gelir diye gözleme
    örtün pencereler, anam esmesin yeller
    dertli olduğumu anam bilmesin eller.

    17.
    gesi bağlarında şıvga dalım yok
    derdimi söylesem anam dinler yârim yok
    herkes güler oynar sorgu sual yok
    ben gülsem oynasam anam yasak diyorlar
    yarını elinden anam alsak diyorlar.

    18.
    gesi'ye giderken yolum ayrıldı
    bindim arabaya başım çevrildi
    selvi saçım sol yanıma devrildi
    ölüm olmasın da anam ayrılık olsun
    bize sebep olan anam içten vurulsun

    19.
    mezarımı geniş açın dar olsun
    etrafı mor sümbüllü bağ olsun
    ben ölüyom ahbaplarım sağ olsun
    el kadar alınımda türlü yazım var
    evvel bir başımdı, şimdi körpe kuzum var

    20.
    ateş alıp ısınmadım korunda
    güle güle anam yar gezmedim kolunda
    methim gezer elalemin dilinde
    atma anam atma, beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansın derdime

    21.
    bülbül gelmiş gül dalına konuyor
    hangi dala yuva yapsa kuruyor
    herkesin yâri yanında duruyor
    atma garip anam beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansın derdime

    22.
    bülbülüm uçtu da kafesi durur
    ne güzel ellerin (anam) babası durur
    babasız yuvada evlat mı büyür
    örtün pencereleri (anam) esmesin yeller
    dertli olduğumu (anam) bilmesin eller

    23.
    yazmam gül yaprağı düremem gayri
    yalnızım evlere (anam) giremem gayri
    bana bir hal oldu diyemem gayri
    gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    halimden bilmiyor ben o yâri neyleyim

    24.
    gesi bağlarında kılarım namaz
    kılarım kılarım halka yaramaz
    haktan geldi bize bir ulu niyaz
    örtün pencereleri değmesin yeller
    bugün efkarlıyım gelmesin eller

    25.
    gesi bağları'nın gülü olayım
    arayı arayı yâri bulayım
    gül bülbülden başkasına sorayım
    gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    halimden bilmeyen ben o yâri neyleyim

    26.
    gesi bağları'nda kamber tay olur
    anam andıkça aklım zay olur
    ayrılık dediğin birkaç ay olur
    örtün pencereleri esmesin yeller
    dertli olduğumu bilmesin eller

    27.
    şu dereden akan bulanık seller
    derdim içimdeki ne bilsin eller
    oturup ağlasam divane derler
    ne deyim ne ağlayım hep alnımın yazısı
    kader böyle imiş onmaz bazısı

    28.
    sandıktan basmamı giyesim geldi
    ciğerim anamı göresim geldi
    varıp iki elini öpesim geldi
    örtün pencereleri esmesin yeller
    dertli olduğumu bilmesin eller

    29.
    tandıra et vurdum yiyesim geldi
    ciğerim anamı göresim geldi
    açıp mezarına giresim geldi
    ne deyim ağlayım hep alnımın yazısı
    kader böyle imiş onmaz bazısı

    30.
    gesi bağları'nda bir top gülüm var
    hey allah'tan korkmaz sana bana ölüm var
    ölüm varsa bu dünyada zulüm var
    atma garip anam beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansın derdime

    31.
    gesi bağları'nda geçilmez yastan
    dört yanım ıslandı yağmurdan yaştan
    sağ yanım ağrıdı soluma yaslan
    hep yalan mı oldu o geçen günler
    bahçede ötmez oldu bülbüller

    32.
    gesi bağları'nda açılmış güller
    derdimi söylesem deli olmuş derler
    seni sevdiğimi bilmesin eller
    gel otur yanıma boyu posu güzelim
    gülemem ağlarım ah çekerim gezerim

    33.
    gesi bağları'nda kaynar karınca
    içim kan ağlar anam yaşıtım görünce
    ben bu dertten iflah olmam ölünce
    hep yalan mı oldu anam o geçen günler
    bahçedeki ötmez oldu anam bülbüller.

    34.
    gesi bağları'nda yiğitler gezer
    eller ne bilsin anam yüreğimi ezer
    yârim gitti hasreti beni üzer
    ben gülsem oynasam anam yasak diyorlar
    varını elinden anam alsak diyorlar.

    35.
    gesi bağları'nın köpeği olsam
    koklayı koklayı anam anamı bulsam
    bulduğum yerde öpsem koklasam
    atma garip anam yazılara yabanlara
    keşke verseydin köyümüzdeki çobana.

    36.
    gesi bağları'nda bülbüller öter
    anamın ekmeği burnuma tüter
    el kadar verseler o bana yeter
    el kadar alnımda türlü türlü yazım var
    evvel bir başımdı, şimdi körpe kuzum var.

    37.
    gesi bağları'nda bir oylum kaya
    düşmüşüm sevdana ne diyon bana
    bir yüzük yaptırdım yadigar sana
    takın parmağına dar mı geliyor
    gurbete gitmesi zor mu geliyor

    38.
    gesi bağlarında yolun sağında
    güller çiçek mi açar yavru bağrında
    yavrusu koynunda elin yanında
    yas tutsun ellerim kına yakmayım
    kör olsun gözlerim sürme çekmeyim

    39.
    gesi bağları'nda attım urganı
    üstüme örttüler gurbet yorganı
    benim anam çifte kessin kurbanı
    ne deyip ağlayım hep alnımın yazgısı
    kader böyle imiş onmaz bazısı

    40.
    gesi bağları'nda dikili taşlar
    benden selam söylen hey uçan kuşlar
    memlekette kaldı yaren yoldaşlar
    örtün pencereleri esmesin yeller
    dertli olduğumu bilmesin eller

    41.
    her boyadan bir boyalı taşım var
    yaşım küçük ne belalı başım var
    feleğinen döğüşecek işim var
    el kadar alnımda türlü türlü yazım var
    evvel bir başımdı, şimdi körpe kuzum var

    42.
    anam kirmenini alsın eline
    tarasın yününü taksın beline
    gelsin baksın yavrusunun haline
    ben gülsem oynasam yasak diyorlar
    varını elinden alsak diyorlar

    43.
    başına bürünmüş el kadar astar
    asker babasını yavrular ister
    benim yârim diye yolunu gözler
    neyleyim dünyada yâr olmayınca
    domurcuk gül iken koklanmayınca

    44.
    gesi bağları'nda ötüşen kuşlar
    hayıra çıkmadı gördüğüm düşler
    yıldan yıla meyva veren ağaçlar
    devşirdim çiçeği dalda ne kaldı
    gidiyom gurbete burda nem kaldı

    45.
    gesi bağları'nda salkım söğütler
    anam yok ki versin bana öğütler
    gün görüp gidiyor benden kötüler
    neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
    gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu

    46.
    ocağımı çattım herenim yoktur
    söküldü sim saçım örenim yoktur
    kapıdan içeri girenim yoktur
    gel otur yanıma başımın tacı
    ayrılık ekmeği zehirden acı

    47.
    gesi bağları'nda açıldı güller
    sevdiği yanımda sefada eller
    hep bize tokandı yaramaz diller
    ben gülsem oynasam yasak diyorlar
    varını elinden alsak diyorlar

    48.
    arı olsam her çiçeğe konarım
    yâr yitirdim yana yana ararım
    var mı benim şu gesi'ye zararım
    atma anam atma beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansın derdime

    49.
    gesi dedikleri bir çatal dere
    ahbaplar içinde yüreğim yara
    çok emekler verdim vefasız yere
    örtün pencereler esmesin yeller
    dertli olduğumu bilmesin eller

    50.
    yine kalaylandı sofanın taşı
    silerim silerim gitmez gözümün yaşı
    benim çektiklerim bir soysuz yası
    meğer taşa biber ekilmez imiş
    kötülerin kahrı çekilmez imiş

    51.
    anam beni ne hal ile doğurdu
    el kapısı hamur etti yoğurdu
    gücüm yeter yetmez işler buyurdu
    gurbet elde neler geldi başıma
    anam yok ki şu derdime katıla

    52.
    anam mendilimi düremiyorum
    yalnızım evlere giremiyorum
    anasız babasız duramıyorum
    neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
    gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu

    53.
    anam yok ki ağıdımı dinlesin
    babam yok ki şikayetim dinlesin
    şu cahil gönlümü kimler eylesin
    el kadar alnımda türlü türlü yazım var
    evvel bir başımdı, şimdi körpe kuzum var

    54.
    gesi bağlarında gülüm duruyor
    hangi dala yuva yapsam kuruyor
    bülbül bile kadersizi biliyor
    ne deyip ağlayım hep alnımın yazısı
    onmaz imiş güzellerin bazısı

    55.
    yazmam gül yaprağı düremiyorum
    yalnızım evlere giremiyorum
    söktüm sim saçımı öremiyorum
    devşirdim çiçeği benim dalda ne kaldı
    gidiyom gurbete benim burda nem kaldı

    56.
    bellettim bağımı yemedim üzüm
    kaynattım pekmezi gelirim güzün
    garibe vermezler bir salkım üzüm
    neydeyim ağlayım alın yazısı
    kader böyle imiş onmaz bazısı

    57.
    bu yıl çiçek çoktur dallar götürmez
    dağlar diken olmuş kervan oturmaz
    benim bağrım yaz olmuş sitem götürmez
    eğil dağlar eğil yâri göresim geldi
    siyah zülfümü yüzüne süresim geldi

    58.
    yüceden kaldırın gelin ölüsü
    elmalar donatın söğüt dolusu
    bana derler kadersizin birisi
    dertli diye çağırsınlar adımı
    yazmamınan bağlasınlar başımı

    59.
    yazmam gül yaprağı karanfil irenk
    aksine vuruyor devran-ı felek
    gesi bağları'nda leyla diyerek
    ah neyleyim şu alnımın yazısı
    onmaz imiş güzellerin bazısı

    60.
    bana gül diyorlar neme güleyim
    ayrılık serime düştü neyleyim
    anamdan doğalı ben de böyleyim
    gel otur yanıma boyu posu güzelim
    gülemem ağlarım ah çekerim gezerim

    61.
    çırpını çırpını yuvadan uçtum
    ağlayı ağlayı bu hale düştüm
    getirin anamı babamdan geçtim
    neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
    gülmemiş dünyada, anamın kuzusu

    62.
    çıra yanmayınca ceviz mi kavlar
    ciğer yanmayınca gözler mi ağlar
    oturum ağlasam divane derler
    gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    halimden bilmiyor ben o yâri neyleyim

    63.
    gesi bağları'nın yılanı olsam
    dolanı dolanı yanına varsam
    uyusam uyansam derdime yansam
    hep yalan oldu o geçen günler
    bahçede ötmez oldu bülbüller

    64.
    gesi bağları'nı gördün mü bilmem
    toprağına bağdaş kurdun mu bilmem
    gizli sırlarıma erdin mi bilmem
    gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    halimden bilmeyen ben o yâri neyleyim

    65.
    gesi bağları'ndan geçemiyorum
    az doldur kadehi içemiyorum
    anamdan babamdan geçemiyorum
    ölüm olmasın da ayrılık olsun
    bize sebep olan içten vurulsun

    66.
    gesi'ye giderken yolun sağında
    güller açmış nazlı yârin bağında
    yeni değmiş on üç on dört çağında
    gel otur yanıma boyu posu güzelim
    dost düşman yanında güler oynar gezerim

    67.
    gesi'ye giderken yolum ayrıldı
    bindim arabaya başım çevrildi
    siyah saçım sağ yanıma devrildi
    eğil dağlar eğil yâri göresim geldi
    siyah zülfünü yüzüme süresim geldi

    68.
    eşik arasında fenerim yitti
    feleğin ettiği gücüme gitti
    bana ettiğini kimlere etti
    atma garip anam beni dağlar ardına
    kimseler yanmasın anam yansın derdime

    69.
    ellerin mektubu gelir okunur
    benim yüreğime hançer sokulur
    bugün posta günü canım sıkılır
    atma garip anam yazılara yabana
    keşke verseydin köyümüzdeki çobana
    70.
    evereğin bayırına düzüne
    döndüm baktım karlar yağmış izime
    uyma dedim uydun eller sözüne
    sağ olanlar bir gün olur kavuşur
    küs olanlar bir gün gelir barışır

    71.
    gesi'nin etrafı tozlu yol m'ola
    salını salını gelen yar m'ola
    urgan atsam ölsem ölüm zor m'ola
    şimdi ben anladım onmadığımı
    daha çilelerimin dolmadığını

    72.
    gesi'nin evleri kemer kemerdir
    derdim içimde küme kümedir
    ağlamak dururken gülmek nemedir
    örtün pencereleri esmesin yeller
    dertli olduğumu bilmesin eller

    73.
    söktüm sim saçımı örenim yoktur
    kapıdan içeri girenim yoktur
    ağlasam sızlasam görenim yoktur
    doğurmaz olsaydın anam başım belalı
    bir murat almadım anamdan doğalı

    74.
    salkım söğüt gibi dallarım yerde
    gözlerim gözlerim gözlerim yolda
    götürün anama evleri nerde
    gurbet elde neler geldi başıma
    anam yok ki şu derdime katlana

    75.
    şu dağlara çıksam yolu arasam
    mendilim elimde döne döne ağlasam
    anam yok ki ben derdimi söylesem
    ne deyim ağlayım alın yazısı
    kader böyle imiş onmaz bazısı

    76.
    tel tel olur kayseri'nin ovası
    yüzüne bakmadım karın doyası
    taze olur evlilerin boyası
    ne deyip ağlayım alın yazısı
    gülüp oynamıyor gelinlerin bazısı

    77.
    yüce dağ başına gelmesin eller
    bu gün efkarlıyım açmasın güller
    diz dize gelip de döktüğüm diller
    ne deyip ağlayım bu böyle olmaz
    kulların başına gelmedik kalmaz

    78.
    gesi bağları'ndan indi bir firek
    bu mektubu yazan dertli bir yürek
    gönderin anamı o bana gerek
    yaz yaz mektubu postaya bırak
    varamam yanına yollar pek ırak

    79.
    gesi'ye gidenin bağrı taş gerek
    atı saltanatlı bir kardeş gerek
    ağlamak dururken gülmek ne gerek
    yas tutsun ellerim kına yakmayım
    kör olsun gözlerim sürme çekmeyim

    80.
    sofraya oturdum gelin kız gibi
    gözüme bakarlar imkansız gibi
    ortadaki yemek acı tuz gibi
    gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    halimden bilmiyor ben o yâri neyleyim

    81.
    güğümlere su doldurdum ılımış
    benim kader ilk akşamdan uyumuş
    ne yapayım dostlar yazım bu imiş
    örtün pencereleri esmesin yeller
    dertli olduğumu bilmesin eller

    82.
    gesi bağlarını belleyen olsa
    şu cahil gönlümü eğleyen olsa
    beni de anama yollayan olsa
    gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    halimden bilmiyor ben o yâri neyleyim

    83.
    gesi bağlarında kaynar kum idim
    ben eller içinde yanan mum idim
    ibdı allah, sonra senden umudum
    gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    halimden bilmiyor ben o yari neyleyim

    84.
    merdivenden tıkır tıkır inerken
    yazması boynuma dolanır severken
    uyumuşum ak gerdandan emerken
    örtün pencereler değmesin yeller
    bu gün efkarlıyım gelmesin eller

    85.
    gesi bağları'nda has nane biter
    bana bir hal oldu ölümden beter
    sevdiğim ettiğin canıma yeter
    yaz yaz mektubunu postaya bırak
    varamam yanına, yollar çok ırak

    86.
    gül koymuşlar menekşenin adını
    almadım dünyadan ben muradımı
    ben ölürsem dertli koyun adımı
    atma garip anam yazılara yabana
    keşke verseydin beni köyümüzdeki çobana

    87.
    bu nasıl tecelli bu nasıl kader
    derdim içimdedir ne bilsin eller
    oturup ağlasam deli mi derler
    neyleyim, neyleyim hep alnımın yazısı
    gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu

    88.
    gesi bağları'nda gül ile çayır
    ana ben ölüyom başını çevir
    kaynanam imansız, güveyin gavur
    ne diyeyim ağlayayım alın yazısı
    kader böyle imiş onmaz bazısı

    89.
    elimi atmadık dallar mı kaldı
    başıma gelmedik haller mi kaldı
    beni söylemedik diller mi kaldı
    el kadar alnımda türlü türlü yazım var
    evvel bir başımdı şimdi körpe kuzum var

    90.
    gesi bağları'nda gül ile susam
    tecellisi olmaz yerine küsen
    candan kimsem yok derdimi desem
    el kadar alnımda türlü yazım var
    evvel yalnızdım şimdi kuzum var

    91.
    anam yok ki diye diye ağlasın
    babam yok ki kuşağımı bağlasın
    kardeş yok ki salacam da baş tutsun
    atma garip anam yazılara yabana
    keşke verseydin köyümüzdeki çobana

    92.
    bülbüle su verdim altın tasınan
    yolunu beklerim bir hevesinen
    günlerim geçiyor ah u zarınan
    örtün pencereler esmesin yeller
    dertli olduğumu bilmesin eller

    93.
    gesi bağları'nda gül ile nergis
    sabahlar olmuyor sevdiğim sensiz
    cennetin köşkünde duramam sensiz
    ölüm olmasın da ayrılık olsun
    bize sebep olan allah'tan bulsun

    94.
    gesi bağları'nda bir tarla nohut
    anam ben ölüyom bir yasin okut
    küçük kardeşimi yârime büyüt
    örtün pencereler esmesin yeller
    dertli olduğumu bilmesin eller

    95.
    dağdan yuvarlandı kayalarımız
    gam ile yoğruldu mayalarımız
    n'ola taş doğuraydı analarımız
    ne deyim ağlayım hep alın yazısı
    kader böyle imiş onmaz bazısı

    96.
    kuruldu kanadım kefenim yoktur
    kapıdan içeri girenim yoktur
    gurbette anamın haberi yoktur
    beklerim yolunu gelene kadar
    çekerim derdini ölene kadar

    97.
    kütür kütür kırdın felek dalımı
    kimselere diyemiyom halimi
    ben sana ne yaptım allah'ın zalimi
    neyleyim neyleyim hep alnımın yazısı
    gülmemiş bu dünyada anamın kuzusu

    98.
    gesi bağlarında dolanıyorum
    yitirdim yârimi aranıyorum
    bir çift selamına güveniyorum
    eğil dağlar eğil gülleriniz açtı mı
    benim sevdiceğim burdan geçti mi

    99.
    yağmur yağar ince elek tülbentten
    kurtar allah beni gayri gurbetten
    ölmeyince kurtuluş yok bu dertten
    yol ver dağlar ben gideyim sılama
    sılam zümrüt yeşili buna nasıl dayana

    100.
    gesi bağlarında bir top gül idim
    yağmur yağdı güneş vurdu eridim
    evvel yârin sevdiceği ben idim
    gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    halimden bilmiyor ben o yâri neyleyim
    #9044 ma icari | 8 yıl önce
    0türkü 
  2. 'nun 1979 yılında yayımlanan bana göre türk pop müzik tarihinde çok özel bir yere sahip "" albümünde çok güzel yorumladığı türkü formunda eserlerden biri.

    barış manço "yeni bir gün" albümü yorumunu buradan dinleyebilirsiniz.
    #56942 okuryazamaz | 8 yıl önce
    0türkü 
  3. türkünün tam anlamıyla anonim bir eser olduğunu ve aslında bir çok insanın birikiminin birbirine eklenerek ortaya çıktığına ve kim bilir hangi eski günlerden günümüze kadar ulaştığını gösteren güzel bir örnek; 2013 yılında yunanistan'da yayımlanan "From Kesaria To Askites" isimli albümde (kullandıkları yöresel ağızdan anlaşıldı üzere) belki türkiyeden yunanistana göç etmiş insanların veya onların öğrettikleri çocuklarının seslendirdiği çok hoş bir yorum.

    albüm kaydında iki şarkı ardı ardına seslendiriliyor.

    ilk şarkı bir çoğumuzun bildiği ", karşıki dağlar yıkılır" isimli kayseri türküsü, (00:00 - 04:15 dk. arası)
    hemen ardından da "gesi bağları" isimli türkü. (04:15 - 08:35 dk. arası)

    albüm "From Kesaria To Askites".
    Vokaller: Katina Farasopoulou Misailidou, Efsevia Farasopoulou Mavridou, Marika Misailidou Mavridou, Ellie Mavridou Tochtaridou

    bir of çeksem

    Bir of çeksem gayri dağlar yıkılır
    Bugün posta günü anam canım sıkılır
    Herkesin mektubu gelir okunur
    Benim ciğerime anam hançer sokulur
    Atma garip anam atma şu dağların ardına
    Kimseler yanmasın yansın anam derdime

    Dereden akıyor bulanık seller
    Derdim içerimde anam ne bilsin eller
    Otursam ağlasam divane derler
    Ya ben ağlamayım anam kimler ağlasın
    Şu cahil göynümü anam kimler eylesin


    gesi bağları

    Gesi Bağlarından gelsin geçilsin
    Gurulsun masalar irakılar içilsin
    Herkes sevdiğini alsın seçilsin
    Gel otur yanıma hallerimi söyleyim
    Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim

    Yüksek vurun kampanamı gaziler
    Ben cahilim gemiklerim anam sızılar,
    Anam babam arkam sıra bozular
    Atma garip anam atma şu dağların ardına
    Kimseler yanmasın yansın anam derdime

    Gül koymuşlar menekşenin adını
    Dünyada almadım anam ben muradımı
    Ben ölürsem dertli koyun adımı
    Dertli deyi yazın mezerimin taşını
    Merhamet eyleyin gözlerimin yaşını
    Oooooff of off
    #56945 okuryazamaz | 8 yıl önce (  8 yıl önce)
    0türkü 
  4. Selda bağcan'dı sanırım; kabarık saçlı, topluca bir hanım çok güzel yorumlamış bu türküyü.
    #56972 İyi adamdim ben | 8 yıl önce
    0türkü 
  5. selda abla'nın üstüne okunması imkansız efsane şarkı. iyi varsın selda bağcan.
    #57015 bideli | 8 yıl önce
    0türkü 
  6. barış manço çok güzel yorumlar.
    #62000 la sagrada familia | 7 yıl önce
    0türkü 
  7. şarkıya göre yarini yitirmiş birinin dolandığı yer.
    #62106 the crow | 7 yıl önce
    0türkü 
  8. Aleyna tilki ile gündeme gelen şarkı.
    #62115 isimsizgelgitler | 7 yıl önce
    0türkü 
  9. kayseri yöresine ait anonim türkü. gesi, kayseri, melikgazi ilçesine bağlı bir yerleşim yeri.

    ilk etapta iki sevdalının kavuşamamasını konu edinmiş gibi duruyor. oysa bir evladın anne-babasına olan özlemini anlatıyor.

    çok uzaklardan bir genç kız gesi'ye gelin gelir. yıllar geçer kız ailesini göremez. o dönemlerde ulaşım şartları çok zordur. aile özleminin üzerine bir de eşinin ailesinin zulmü eklenir. eşi de ilgisiz bir adamdır. bu nedenle "derdimden anlamaz ben o yari neyleyim" der türküde.

    sonrasında 3 çocuğu olur, onlarla avunmaya, ailesine olan özlemini bastırmaya çalışır. ama nafile "atma garip anam beni dağlar ardına" diye feryat eder.

    bir gün yıllarca göremediği annesinin öldüğünü öğrenir ve üzüntüsünden gesi'deki bağlarda dolaşarak bu ağıtı söyler.

    bir çok farklı versiyonunu dinledim ancak kubat'tan dinlemek başka bir keyif.

    (link: youtu.be/... : Kubat versiyonu)
    #137564 esinti | 6 yıl önce
    0türkü 
  10. Kayseri'de bulunan bir yerleşim yeri. Kayseri ve çevre illerinde bulunan/yaşayan var ise bilir, genellikle kurak yerlerdir. Gesi Bağları, çölde vaha gibi düşünülebilir. Ayrıca belirtmekte fayda görüyorum; şehir içinde ve dışında birçok yeşil alan, ormanlık arazi -irili ufaklı- mevcut. Bahsedilen yere üniversite yıllarımda fotoğraf çekimleri için 3-4 defa gitmiş ve hayran olmuştum. Akdenizliyim, yıllarca ormanlık bölgelerde/bölgelere yakın yaşadım ama eğitim için Anadolu'nun iç kesimlerindeki kurak yerlerde uzun yıllar bulununca, ağaç ve su bolluğu gördüğümde, ilk defa görmüş gibi davrandığım olmuştu. Bunun azizliğini yaşamıştım Gesi'ye ilk gittiğimde. Çok eski taş evler, kiliseler, uzun uzadıya kavak ağaçları ve çeşitli ağaçların bulunduğu; Google Earth tipi haritalardan bakınca etraftaki kahverengiliği yeşillendiren bir yer. Çok eski bir yerleşim yeridir ve söylentiye göre Kayseri'nin yerlisi olarak lanse edilen insanların büyük çoğunluğunun, köklerinin Gesi'ye ve Gesi Bağları tarafına dayandığı savunulur.
    Gesi Kayabağ, Gesi Bahçeli gibi yerleşim bölümleri de vardır.
    #137581 proct | 6 yıl önce
    0mahalle