1876 yılında, osmanlı-sırp savaşında yaralanan, hayatını kaybeden sırplar ve gönüllü rus askerleri için yazıldığı söylenen çaykovski bestesi.
youtu.be/... Pek bir müzik bilgim olduğunu söyleyemem. Tamam hadi itiraf ediyorum hiç yok, elime gitar verseniz ‘caddelerde rüzgar’ı üç ayda öğrenirim. * hani ‘bana hissettirdiklerine bakıyorum.’ derler ya benimki biraz o hesap. Yok ya aslında tam öyle de değil. Müzik benim için harflerle değil notalarla konuşulan bir dil. Yani anlıyorum ama konuşamıyorum. * Bu besteye gelince de ben bunu ne zaman dinlesem kendi hayat mücadelelerimi görüyorum içinde. Sanki hayatla olan, insanların çıkardığı engellere karşı verilen kavga notalara dökülmüş. Zaten sonradan geliştirdiğimiz diller hayatı, duyguları ifade etmede müzik kadar yeterli değil bence. Hisler dilden önce geliyor sonuçta. Neyse bu beste içimdeki öfkeyi öylesine güzel ifade ediyor ki duygularımı toparlayıp sakinleşmemi, mantığımı tekrar ön plana çıkarmamı sağlıyor. Bazen yatıp düşünürken defalarca dinliyorum. Hatta mini mini bir ikinci sınıf öğrencisi olan sevgi dolu naif kuzenimle satranç oynarken de açıyorum. Çocuk tehditler karşısında asla dirayet göstermiyor, yani oyunda bile öylesine naif. Neyse bu beste eşliğinde en önemli alan olan savaş meydanını bu kadar kolay terk etmemesini ve yeri geldiğinde tehditle karşılık vermesini öğrettim. * okuldan ‘çocuğunuzun şiddet eğilimi var.’ Diye aramazlar inşallah.