-
Şehir ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer, dağ bayır.
Örnek kullanım: Araba tenha, düz yolda tıkır tıkır gidiyor, ara sıra kır kokuları getiren hafif bir rüzgâr esiyordu. (Ö. Seyfettin) hepsini göster
-
Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk.
Örnek kullanım: Gözlerinden, kırları artan sakalına bir iki damla yaş düştü. (F. R. Atay) hepsini göster
-
beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renkte olan.
Örnek kullanım: Kır sakal. Kır at. hepsini göster