Teee Göktanrı'ya inanılan zamanlardan kalma bir gelenek. Şimdilerde dini günlerde ve ölümlerde helva kavruluyor olsa da, konunun müslümanlıkla bir alakası yok.
Sünni ya da Alevi/Bektaşi Türkleri arasında binlerce yıldır bilinen ve sürdürülen "yağ kokutma" geleneği var. Türkler, İslamiyeti kabul etmeden önce, Göktanrı'nın rızasını kazanmak için bu özel günlerde lokma/pişi/helva pişirirler. Alevi/Bektaşilerde "kansız kurban" olarak adlandırılan bu törende pişirilenler, konu komşuya dağıtılır. Zamanla İslamiyet kabul edilse gelenekten vazgeçilmemiş...
Eski Türkler, ölümden sonra ikinci hayata ve ruhların ebediliğine inanırdı. Mesela eski Türkçe'de ruh için, can manasındaki "tin" kullanılırdı. Aynı zamanda da nefes demektir tin. Ölümü ise nefesin kesilmesi, ruhun bedenden çıkması şeklinde tasavvur ediyorlar. Böylece bazen öldü yerine "uçtu" deniyordu.
Ruhları öbür dünyaya göçen ataların orada rahatsız edilmemeleri gerekirdi. "Kansız kurban" demek olan "saçı", her kavmin kendi emeğiyle kazandığı en kıymetli ve mübarek nimeti olurdu. Göçebe kavimlerde süt, kımız, yağ; çiftçi kavimlerde ise buğday, darı, şarap; tüccar kavimlerde ise para saçı olarak kullanılırdı. Bektaşi ve Alevi Türklerde pişi ve helva pişirmek yani yağ kokutmak, kansız kurban olarak adlandırılır.
Eve bir konuk geldiğinde dahi Gök Tanrı'ya haber vermek için pişi yapılırmış. İnanışa göre hayırlı gecelerde helva pişirilir çünkü ölen kişi o akşam o evi ziyaret etmeye gelirmiş. Şayet bacadan koku çıkmazsa, mahzun olarak geriye döndüklerine inanılırmış. Hatta bazlama ve kömbe de bazı bölgelerde aynı inanışla hazırlanan yemekler arasında...
Asıl ölüm ritüellerine gelirsek, tüm ritüellerin Şamanizm döneminden kalma olduğunu da rahatlıkla anlayabiliriz. Ölümün ardından üçüncü, yedinci, yirminci, kırkıncı ve elli ikinci günlerde muhakkak yemek yenilir. Cenaze defnedildikten sonra ilk yedi gün pişi veya helva pişirilip dağıtılır. (Özellikle çocuklara verilir)
Ölünün 7. günde kefenden kurtulacağına, 7 ile 40. gün arasında ise darda bekledigine inanılır. 40. gün verilen yemekten sonra da ölünün dardan indiğine ve vücut kemiklerinin eklemlerinden ayrıldığına inanılır.