1. Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak.

    Örnek kullanım: Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış. (Y. K. Beyatlı)
    #131004 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  2. Parçalanıp çoğalmak, üremek.
    #131005 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  3. .

    Örnek kullanım: Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu. (R. E. Ünaydın)
    #131006 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  4. Bir kökten çıkmak.
    #131007 tdk | 6 yıl önce
    0dil bilgisi terimi