1. Gelmesini sağlamak.

    Örnek kullanım: Dün bir deri bir kemik hâlinde eve getirip bırakmışlar. (R. N. Güntekin)
    #130991 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  2. Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
    #130992 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  3. Erişmek veya eriştiğini sanmak.

    Örnek kullanım: Baharı getirdik.
    #130993 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  4. ileri sürmek.

    Örnek kullanım: Örnek getirmek.
    #130994 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  5. Sebep olmak, ortaya çıkarmak.

    Örnek kullanım: Bu rüzgâr kar getirir.
    #130995 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  6. iletmek, bildirmek.

    Örnek kullanım: Bir zabit nefes nefese şu haberi getirdi. (O. S. Orhon)
    #130996 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  7. .

    Örnek kullanım: Haftada bir cuma günleri işleyen küçük bir kahve ayda ne kadar gelir getirirse... (Ö. Seyfettin)
    #130997 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  8. Bir makama atamak veya seçmek.
    #130998 tdk | 6 yıl önce
    0eylem 
  9. Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar.

    Örnek kullanım: Ateh getirmek. Nedamet getirmek.
    #130999 tdk | 6 yıl önce
    0eylem