-
Bir şeyi aşağıya sarkacak bir biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak.
Örnek kullanım: Lambayı tam pencerenin karşısına astı. (S. F. Abasıyanık) hepsini göster
-
Üzerine takınmak, kuşanmak.
hepsini göster
-
Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek.
hepsini göster
-
Gitmek zorunda olunan bir yere özürsüz gitmemek.
Örnek kullanım: Ben inek için oymalarımı bıraktım, dikiş makinesini tamir etmedim, mektebi astım. (N. Hikmet) hepsini göster
-
Görevi olan bir işi özürsüz yapmamak.
hepsini göster