1. Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge.
    #111317 tdk | 6 yıl önce
    0mimarlık terimi 
  2. Her baba çocuğunu ahlaklı ve olaylara karşı doğru bir eleştirel bakış açısı kazanan bir birey olarak yetiştirmek zorundadır.Çocuk hem kendisini hem de çevresini doğru bir şekilde anlamlayabilmeli özgünlüğünü koruyabilmelidir.Buradan baba olanlara seslenmek istiyorum.Lütfen çocuğunuza oyuncak ,giysi,para vb.şeyler aldığınızda ben babalık vazifesini yapıyorum daha ne yapayım demeyin.Çocuk oyuncaktan önce sevgi bekler şefkat bekler.Eğer sevgi ,şefkat ,güven vermezseniz güven duyulmayan bireyler olursunuz.Sonrasında dile plesenk olan şu sözü duyarız: Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.
    #142014 araf | 6 yıl önce
    0yakınlık derecesi 
  3. 18 yıl 9 ay 22 gün önce tarafımca toprağa verilen muhterem şahıs. ( merak etmeyin tahmininizden büyüğüm). şu acımasız, zalim ve gaddar dünyadaki en büyük kalkan. şimdi ben de çocuğum için kalkanlık yapıyorum. dünyanın daha zalim ve gaddar olduğunu öğrenip, onunla birlikte daha da büyüyorum.
    #142053 vanosss | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0yakınlık derecesi 
  4. arkadaş, dost, sırdaş, baba..
    doğrusu benim için bir insanı hangi hislerle yakın hissediyor eşliğinde ona herhangi bir sıfat veriliyorsa, hepsiydi, hepsinin hakkını verendir.
    ne kadar yazarsam yazayım, hiçbir zaman yeterli kadar yazdığımı düşünmeyeceğim gibi hissediyorum uzun zamandır.
    dad..
    i miss our talks
    #176233 kitametam | 5 yıl önce
    0yakınlık derecesi 
  5. Erkek olarak soyluyorum eve para getirmekten başka bir sike yaramayan, kendini evin diğer aile bireylerinin efendisi olarak gören, psikolojik şiddetin en alasını uygulayan vasat, iki yüzlü, biridir. Babanızdan iyi baba olun çünkü evladıniz sizden tiksinecek.
    #178335 Sabbracadabra | 5 yıl önce
    0yakınlık derecesi 
  6. Sessiz kahramanım. İlçeye her gittiğimizde kırtasiye alışverişimizi yaptıktan sonra kulübeden bozma bir yerde bana ekmek arası köfte yedirirdi. Tadı o kadar lezzetliydi ki üzerinden seneler geçmiş olsa bile tadı hala damağımda. Bir keresinde okulun bahçesinde barfiks demirinde beni sallarken yere düşürmüştü kıçım çok fena acımıştı ben ağlarken o kahkaha atıyordu. Şehirden döndüğünde arabanın bagajını açıp bana boncuklu tabancayı hediye ettiği an hala gözümün önünde. Bisiklet sürmeyi öğrenirken yere her düştüğümde kaldıran oydu, yere düşmediğim ilk an arkamdan kahkaha atarak başarımı kutlayan da oydu.

    Üniversite sınavına hazırlanırken dershaneden ayrılma kararıma karşı çıkmayan tek insanın o olacağını asla tahmin edemezdim. Ne zaman kitap, kıyafet veya yemek için para istesem ikinci defa söyletmeyen bir insandı. Yurt dışında staja gideceğim dediğim an tüm parasını vermeye bile hazırdı. Ekonomik özgürlüğümü kazanmam için elinden gelen her şeyi yaptı.

    Sevgisini hiç göstermezdi. Bir kere bile seni seviyorum oğlum dediğini hatırlamıyorum. Çok sessiz bir insandı, anneme bile bağırdığını hatırlamıyorum. Sessiz olmasının yanında asla aşırı tepkiler vermeyen birisiydi. Muhteşem sabırlı bir insandı. Her zaman realist çözümleriyle sorunların üstesinden gelebiliyordu. Ne zaman hasta olsam doktor doktor gezdiren insandı. Hastanenin soğuk yatağında yatarken yanımda sevgilim dediğim insan yokken elinde montumu tutarak bekleyen oydu.

    Aramızdaki iletişim hiçbir zaman aşırı samimi olamadı ama sanki ne zaman ihtiyacım olsa ulaşabileceğim bir dost gibiydi. Şu an elimde çok güzel bir hayat varsa senin sayende baba. Sabrı ve sakinliği öğrettiğin için teşekkür ederim. Bana her zaman bir evlat gibi davrandığın için teşekkür ederim. Fikirlerime saygı gösterdiğin için teşekkür ederim. Ne zaman arkamı dönsem orada olduğun için teşekkür ederim.

    Hayatta çok sevdiğim tüm dostlarım zamanla kayboldu gitti. sevdiğim herkes bir bir yok oldu. Sen kaybolma, hep yaşa baba.

    İyi ki varsın, iyi ki babamsın…
    #178403 meister | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0yakınlık derecesi 
  7. Bir adet aşırı tutumlu/pinti versiyonuna sahip olduğum tür.
    Adam resmen entropinin, enerjinin korunumu kanununun yaşayan bir tezahürü.
    Ülkeye enerji bakanı falan olması gerek. Yemin ederim birkaç seneye türkiye toparlar kendini.

    Entry'yi yazmama vesile olan olay da şu:
    Karanlık odada bir şeye bakıyordum o ara el fenerini açtım telefonun. Sonra lavaboya gittim elimi yıkamaya. Geri döndüğümde bana şu cümleyi kurdu: " oğlum boşuna niye ışığı çalıştırıyorsun? "

    Evet böyle bir adam kendisi.
    0yakınlık derecesi 
  8. slav dillerinde çoğunlukla kadın, kız, anne ile özdeşleşmiş olan bir kelime.

    0genel terim 
  9. (bkz: )
    #184180 laedri | 5 yıl önce
    0genel terim 
  10. bir çoğumuzun ilk kahramanı olan, annemizin kocası..
    ba çocuk sesinden türediği iddia edilmektedir.
    #198804 machine baba | 4 yıl önce
    0yakınlık derecesi 

  11. 'in 1998'de çıkan albümündeki parça

    "baba"

    i've seen them kneel
    with baited breath for the ritual
    i've watched this experience raise
    them to pseudo higher levels
    i've watched them leave their families
    in pursuit of your nirvana
    i've seen them coming to line up
    from switzerland to america

    how long will this take baba
    how long have we been sleeping
    do you see me hanging on to
    every word you say
    how soon will i be holy
    how much will this cost guru
    how much longer 'til you
    completely absolve me

    i've seen them give their drugs up
    in place of makeshift altars
    i've heard them chanting
    kali kali frantically
    i've heard them rotely repeat your
    teachings with elitism
    i've seen them boasting robes and
    foreign sandalwood beads
    i've seen them overlooking god in
    their own essence
    i've seen their upward glances
    in hopes of instant salvation
    i've seen their righteousness
    mixed without loving compassion
    i've watched you smile as
    the students bow to kiss your feet

    give me strength all knowing one
    how long 'til enlightenment
    how much longer 'til you
    completely absolve me
    #214163 Angel Spy | 4 yıl önce
    0şarkı 
  12. türkçe konuşan katoliklerin rahiplere seslenirken neredeyse hiç kullanmadığı bir kelime.

    farsça "peder" nedense daha çok kullanılıyor. sanırım katolik ayin metninin döneminden kalması ve 'in de istanbul yıllarında "peder daha doğru demek ki..." deyip peder kelimesini seçmesinden ötürü olsa gerek.

    ortodokslarla ilgili çok fikrim yok. belki ortodokslar da peder kelimesini kullanıyordur.
    0unvan 
  13. 1971 yapımı bir yılmaz güney filmi

    yılmaz güney yönetmenliğini ve senaristliğini yaptığı filmde başrolü de üstlenmiştir.

    film 4. altın koza film festivalinde en iyi film ve en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanmış lakin dönemin adana belediye başkanı politik sebeplerden duruma itiraz etmiştir.

    yeniden toplanan jüri en iyi filmi 2. seçilen yılmaz duru'nun karadoğan filmine en iyi erkek oyuncu ödülü için ise yaralı kurt filmindeki performansıyla cüneyt arkın'ı seçmiştir.

    cüneyt arkın dik durarak ödülü redetmiştir.

    #216120 sermest | 4 yıl önce
    0film 
  14. bendeki modeli pek bir orijinal olan aile bireyi.

    bir gün kendisiyle derin konular hakkında sohbet ederken tam olarak şu cümleyi kurdu:

    "istenc ben şu yaşıma geldim, hayatta ne varsa çözdüm, her şeyi anladım; ama bir tek şeyi anlayamadım: . ya onu öyle ince ince nasıl dokuyorlar, çözemedim gitti. çok acayip icat ha. gülme be! ciddi bir şey konuşuyoruz şurda!"

    hakikaten de ciddiydi. babam ya. kuantum mekaniğidir, varoluşun anlamıdır, hepsini anlamış çözmüş de işte, bir kadın çorabı kalmış geriye.

    şu kafanın dna'ma kodlanmış kısımları neler acaba? yaşlandıkça çıkacak gibi geliyor. azıcık tırsıyorum.
    #225873 istenc | 4 yıl önce
    1yakınlık derecesi 
  15. Benim gibi birçok insanın , değerini kaybedince anladığı varlık.Nur içinde yatsın.
    #225892 gaipabi | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0yakınlık derecesi 
  16. iletişim kurmakta zorlanılan aile bireyi.

    derdinizi anlatmanıza tepki olarak ''ne yapayım?'' demesiyle meşhurdur.
    0yakınlık derecesi 
  17. iletişim kurmaktan özenlikle kaçındığım aile bireyi. hatta ömrümün sonuna kadar görmesem, özlemeyeceğim kişi.
    “Olur da ona çeken huylarım varsa” düşüncesi ile babalık kavramından bile soğutan insanımsı.
    #225974 Trafalgar | 4 yıl önce
    0yakınlık derecesi 
  18. Yaş aldıkça daha dışa dönük, neşeli, bizimle muhabbet etmeyi seven biri oldu.
    Yemekleri leziz, annemden iyi yapıyor bile diyebilirim.

    Çocukluğumda çok konuşmasak da anlardım bakışından, susuşundan.. doğalı 40 yılı geçti ve bana beni sevdiğini söyledi. Çocukken hep başarılı bir öğrenci olmama rağmen neden 100 olmadı notun derdi. Şimdilerde yaptığım en basit şeyler, rutinlerim, iki dakikada internetten hallettiklerimle aferin alıyorum, takdirini duyuyorum. Tüm gençliğim ve çocukluğum şunları duymak için inanılmaz çabalarla geçti. Artık gözlerinin görüşü daha kötü olsa da gönlü çevredeki pek çok şeyi daha güzel görmeye niyetli gibi..

    Canım babam.. yapabildiği kadar bu.. bu haliyle, benim babam olarak can babam.. çocukluğumdaki gibi elimden tutuyor hala.. hiç bırakmasın..
    #228251 nymph | 4 yıl önce
    3yakınlık derecesi 
  19. Bendeki modeli pek orijinal olan aile bireyi.

    geçen gün telefonda on dakika kadar konuştuk babamla, ısrarla "griptin, iyileştin mi?" diye sordu. "yok baba, hasta değildim" diyorum. "hayır bana hastayım demiştin" diye üsteliyor. "yahu ben yıllardır hasta olmadım" diyorum. "atma be, ayda bir hastalanıyorsun, hiç bakmıyorsun kendine" diyor.

    aha dedim, babamın kafa gitti, zaten bir dolu hastalığı var, tonla ilaç kullanıyor. alzheimer gibi bir şey çıkacak kesin, annemle konuşayım da doktora götürsün diye düşünerek muhabbete devam ediyorum.

    konuşmanın sonunda "iyi hadi, ahmet'e (kız kardeşimin yavuklusu) selam söyle" diyor. ben babamın alzheimer olduğundan artık kesinlikle emin olarak "yalnız ahmet değil, mehmet benimkinin adı" diyorum. babam şok içinde "aa! sen istenc misin?!" diye bombayı patlatıyor. meğer iki saattir kız kardeşimle konuştuğunu sanıyormuş. benim de adamın kafası gitti diye kendi kendime yüreğime iniyor. allah iyiliğini versin baba. ne diyim bilmem ki sana.
    #228261 istenc | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    5yakınlık derecesi 
  20. Çocukluğumda idolümdü.
    Çok çalışkan, elinden hiçbir şeyin kurtulmadığı biridir kendisi. Bütün çıraklık işlerine en birinci gönüllü bendim. Odun da kırdık, elektrik işleri de yaptık, tonlarca şeyi de tamir ettik. Kocaman tahta bir kutusu vardı (onun deyimiyle oyuncak kutusu) saatlerce onunla o kutuyu karıştırabilirdim.
    Uzun yol şoförlüğü yapardı, çoğu zaman gece çok geç gelir sabah erkenden de giderdi. Onu göremediğim için ağladığım çok olmuştur. İmkanı olur da eve erken gelebilirse yemek bile yemeden bizi bisiklet sürmeye çıkarırdı. Çocukluğumda şu da içimde ukde kaldı diyebileceğim bir şey yoktur babam sayesinde. Ama hep onu özleyerek büyüdüm. Her şey tamamdı da o yoktu. Ya çalışıyordu ya köyde tarla işlerine koştururdu. Onu gördüğüm o ufacık zamanlar bile benim için çok değerliydi. Sonra büyüdüm, o yaşlandı zaman geçti aramızdaki mesafe de arttı. Kavga ettik, çatıştık. Yeri geldi terk edildim onun tarafından. Kalbimi sevgisiyle hem besledi hem de aç bıraktı. Son 2 senedir çoğu şeyi yoluna koyduk gibi. Eskisi gibi olmasa da iletişim kurabiliyoruz.
    Şimdiler de çok duygusal 2 seneye kadar onu ağlarken görmemiştim bile. Odama gelip çocukluk fotoğraflarımıza baktıkça gözleri doluyor.
    geçenlerde telefonunun ekranında mezuniyet fotoğraflarımdan birini görünce bir tuhaf oldum ama aynı zamanda babamın beni ekran görüntüsü yapması da çok hoşuma gitti. Şu hayatta en son onun sevgisini hissetmeye ihtiyacım varmış onu anladım.

    Ne olursa olsun, neler yaşarsak yaşayalım seni çok seviyorum baba, iyi ki varsın.
    #228268 vivacious | 4 yıl önce
    0genel terim 
  21. müteaddit defalar belirttiğim üzere, çok orijinal bir modeline sahip olduğum ebeveyn türüdür. babamın kız kardeşimle ve benimle ilgilenme tarzı da elbette kendi meşrebince oldu. kendi hobilerine bizi de katmaya çalıştı, minnoş mizaçlı kız kardeşim bu sıra dışı hobilere uyum sağlayamayınca da babamın bütün ilgisi "atıl kurt!" mizaçlı şahsımın kafasına kaldı :/

    sonuç olarak, daha beş altı yaşında, yaşıtlarım barbi bebek süslerken, ben havalı tüfekle atış talimi yapıyordum :/ zaten o yaşta çocuğun eline başka silah verilmez herhalde. yani o da verilmezdi işte ama verdi babam, çünkü karadenizlilik. bayılırdım o tüfeğe, duruyor hala memlekette. dipçiği haki, safran sarı, kızıl renkliydi, alacalıydı böyle, nefisti. o yaşlarda en sevdiğim renk de hakiydi allah kahretmesin, battaniyemi, elbiselerimi falan götümü yırta yırta haki aldırdım/diktirdim senelerce, neden acaba diyordum, şu an yazarken dank etti kafama, ulan baba :) neyse ben büyüdükçe silahlar da büyüdü, tüfekler tabancalar. kaç çeşidini gördüm cidden bilmem. 11-12 yaşıma geldiğimde ben ilgimi kaybettim silahlara, ılık götlü bir hümaniste dönüştüm, babam da zorlamadı. 20 yıldan fazladır elimi sürmedim silaha, kapandı gitti o defter. iyi bi kaza çıkmamış o yaşta elimden.

    ha bir de aynı yaşlarda tavla oynamayı öğretmişti bana. adamın içinde kalmış erkek evladı olmaması resmen. okuma yazma öğrenmeden tavla oynamayı öğrendim bu sayede. beni dükkanın karşısındaki kahveye götürür, arkadaşlarıyla oynatırdı. cidden iyi oynardım ve yenebilirdim bütün işi sabahtan akşama kadar tavla oynamak olan adamları. satrançta aynı başarıyı göstersem dizimi çekerdiniz, tavlayı siklemeyin zaten. ben de kendi çapımda dehaydım olm. hey gidi.
    #229598 istenc | 4 yıl önce
    16yakınlık derecesi 
  22. Baba da şans işidir biraz kimse seçemez babasını ya adam gibisine denk gelirsiniz eğitim Bilimleri derslerinde öğretilen kişilik gelişimi kuramlarına uygun bir hayat geçirirsiniz ya da embesil bir varlık babanız olur acaba ileride çoluğuma çocuğuma da bu cinsini Sevdiğimin geni bulaşır mı ? Deyip evliliği erken yaşta kafanızdan silme kararı alırsınız biraz şans işi işte hafife alınmayacak olgudur baba.
    #229721 migfer tokmakel | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0yakınlık derecesi 
  23. annenizin sizi dünyaya getirmesini sağlayan spermlerin sahibi insandır.
    biyolojik yönü hariç, olunması zaman alan bir kişiliktir aslında. annelik doğuştan kadına verilmiş bir içgüdüdür ancak babalık öğrenilen bir şeydir sanki. hayatımdaki erkeklerin, dostlarımın, abimin, eşimin baba olmalarıyla kafamda iyice netleşen bir şey oldu bu. erkekler baba olmayı öğreniyor yavaşça, zira ilk etapta gerçekten hiçbir fikirleri olmuyor.
    şu klişe, gözüne far gelen tavşan misali takılıyorlar ilk aylar.. her neyse sevgili dostlar, babamla ilgili bir anımla uzuyorum;

    telefonun; salonun ortasında, dantelli örtülerin üzerinde durduğu dönemler. evde telefonun çalması bazen aynı anda tüm ahalinin koşturmasıyla neticeleniyor, zira evdeki en önemli aygıt. son derece dinamik yani. ama işte bizim gibi flört işlerine yeni başlamış ergenler için de bir sınav. herkesin ortasında sevgiliyle flörtleşmenin çılgın heyecanı...

    işte neyse telefon çalar, babam açar:
    -alo.
    -iyi akşamlar, la campanella'yla görüşebilir miyim?
    -kim arıyor?
    -ben volkan.
    -kimsin yavrum sen?
    -sınıf arkadaşıyım.
    -hangi sınıf çocuuum, okuldan mı, kurstan mı?
    -hayırdır anket mi yapıyoruz?


    #229734 la campanella | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0yakınlık derecesi 
  24. çok iyi bir babam ve çok iyi bir annem olmasına rağmen hiçbir zaman romantik kafayla bakmadığım statü. hele sosyal medya ile birlikte tiksinti haline gelecek aforizmalar türedi. babalar gününde yapılan reklamlar falan mide bulandırır oldu. sanki birisi baba olursa hem evliya hem süper kahraman oluyor amk!

    o halde kötülüğün sorumlusu ortada; sayın kısır şerefsizler, bütün kötülüklerin anası sizsiniz!?
    #229751 marophat | 4 yıl önce
    0yakınlık derecesi 
  25. hristiyanlık inancında kutsal üçlü birlik'in üyelerinden birisi.

    hristiyanlar lerinde bunu "görünen ve görünmeyen varlıkların Yaradanı, yeri ve göğü yaratan Herşeye Kadir Tanrı Baba’ya inanıyorum." olarak dile getirirler. yine aynı amentünün devamında baba ve mesih arasındaki ilişki şu şekilde dile getirilir:

    tanrı’nın biricik Oğlu tek Rab ve ezelde Baba’dan doğmuş olan Mesih İsa’ya inanıyorum. O Tanrı’dan gelen Tanrı, Nur’dan Nur, Gerçek Tanrı’dan Gerçek Tanrı’dır. Yaratılmış olmayıp, Baba ile aynı özdedir ve her şey onun aracılığıyla yaratılmıştır.

    bir kitapta babası ile iyi ilişkileri olmayan kişilerin "baba tanrı" kavramını da tam olarak algılayamadıklarını okumuştum. hakikaten de öyle, kendimden biliyorum.

    tanıştığım protestan japon hristiyan ise "ben mesih'e dua etmiyorum. çünkü baba tanrı'nın tanrılığı, mesih'ten daha yüce" şeklinde tuhaf bir politeist hristiyan görüşe sahipti. o da galiba oğluyla sıkıntı yaşıyordu ya da kibirli bir babaydı, orasını bilemeyeceğim.

    ilk türk diyakon olan diyakon peder burhan ise bir sohbette baba olduktan ve babalığın ne olduğunu kavradıktan sonra baba tanrı kavramını daha iyi algıladığını söylemişti.

    iman dediğimiz şey bir süreçten ibaret. kimse doğar doğmaz iman etmiyor. belki olur da bir gün baba olursam (pek mümkün görünmüyor şimdilik. zira eş adayım ile tanışmışlığım yok ve eş adayımın olup olmaması da şüpheli bir durum şimdilik) veya babalık kavramını daha iyi anlarsam galiba ben de diyakon burhan gibi baba tanrı konseptini daha iyi anlayabilirim.

    katolik kilisesi kateşizmi'negöre baba:

    238 Tanrı’ya "Baba" olarak yakarılması birçok dinde bilinen bir şeydir. Tanrısallık çoğu zaman "tanrıların ve insanların babası" olarak kabul edilir. İsrail’de, Tanrı dünyanın Yaradanı ve Baba olarak bilinir. (Bkz. Tes 32,6;Mal 2,10) Tanrı "ilk-doğan oğlu" İsrail’e armağan ettiği Kutsal Yasa ve onunla yaptığı antlaşma yüzünden de Baba’dır (Çık 4, 22). Tanrı İsrail kralının Babası olarak çağrılır. (Bkz. 2 Sam 7,14) Tanrı özellikle kendisinin sevgi dolu himayesinde bulunan yetimlerin, dulların ve "yoksulların Babası"dır. (Bkz Mzm 68, 6)

    239 İman dili Tanrı’yı Baba olarak adlandırarak, özellikle iki görünümünü belirtir: Tanrı her şeyin başlangıcı ve aşkın otoritedir; aynı zamanda tüm çocuklarının üzerine titreyen sevgi dolu iyiliktir. Tanrı’nın bu babaca şefkati Tanrı’nın içtenliğini gösterir, Tanrı ile yaratığı arasındaki yakınlığı daha çok gösteren analık (Bkz. İş 66,13;Mzm 131,2) imajı ile de ifade edilebilir. İman dili İnsan için bir bakıma Tanrı’nın ilk temsilcileri olan ebeveynlerin tecrübelerine başvurur. Ama bu tecrübe bize ebeveynlerin yanılabilir olduğunu söylemektedir, ebeveynler o halde analık ve babalık imajlarını bozabilirler. Şurasını anımsatmakta yarar vardır, Tanrı cinsler arası farklılıkları aşar. Tanrı ne erkektir, ne kadın, Tanrı Tanrı’dır. Tanrı insani analık ve babalığı, (Bkz. Mzm 27,10) onların kaynağı ve ölçüsü (Bkz. Ef 3,14;İş 49,15) olmasına karşın aşar: Hiç kimse Tanrı kadar baba değildir.

    240 İsa Tanrı’nın işitilmemiş bir anlamda "Baba" olduğunu açınladı: Tanrı sadece Yaradan olarak değil biricik Oğlu ile olan ilişkisinde ebediyen Baba’dır, karşılıklı olarak Oğul da Babası ile olan ilişkisinden dolayı Oğul’dur: "Oğul’u Baba’dan başka kimse tanımaz, Oğul’dan ve Oğul’un Baba’yı tanıtmayı dilediği kişilerden başkası da Baba’yı tanımaz" (Mt 11, 27).

    241 Onun içindir ki havariler İsa’nın "başlangıçta Tanrı’nın yanında olan ve Tanrı olan Kelâm" (Yu 1, 1), "görünmeyen Tanrı’nın görüntüsü" (Kol 1, 15), "Tanrı’nın yüceliğinin parıltısı ve Onun varlığının öz görünümü" (İbr 1, 3) olduğunu söylerler.

    242 Onlardan sonra, havarilerin geleneğini izleyen Kilise 325 yılındaki ilk ökümenik İznik Konsili’nde Oğul’un Baba ile "aynı özde" olduğunu kabul etti. 381’de İstanbul’da toplanan ikinci ökümenik Konsil, İznik’teki İnanç İlkeleri’nde yer alan bu ifadeyi koruyarak şöyle açıkladı: "Tanrı’nın biricik Oğlu, ezelde Baba’dan doğmuş, nurdan gelen nur, gerçek Tanrı’ dan gelen gerçek Tanrı, yaratılmış olmayıp, Baba ile aynı özdedir." (DS 150)



    çin kültüründe bir kişinin birden fazla babası olabiliyor, bizdeki "kayınbaba" gibi. bazen de bir aile başka bir akrabasına bakabiliyor ve kişinin babası o ailenin babası olabiliyor. o sebeple de "baba" kelimesi kişinin öz babasını temsil ediyor ve 爸爸 şeklinde yazılıyor. bir de öz amcaya da 爸爸 deniliyor.
    0din terimi