1. Alacaklı veya borçlu olma durumu.

    Örnek kullanım: Al eline kalemi, şu benim hesapları görüver. (S. F. Abasıyanık)
    #129620 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  2. Ödenecek ücretin dökümünü ve tutarını gösteren kâğıt, hesap pusulası, adisyon.

    Örnek kullanım: Bu hesapların dökümlerini alıp sizlere vereceğim. (N. Eray)
    #129621 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  3. Oranlama, tahmin.

    Örnek kullanım: Evdeki hesap çarşıya uymaz.
    #129622 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  4. Bir girişimin, bir işin başarıya ulaşması için alınan önlemlerin bütünü.

    Örnek kullanım: Harbe nasıl, niçin ve ne hesapla girmiştik? (F. R. Atay)
    #129623 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  5. Tutum, durum, anlayış.

    Örnek kullanım: insana daha insanca ortamlar yaratmak için bütün hesaplarımız. (A. Erhat)
    #129624 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim